Milas'taki arkeolojik alan tartışması Anayasa Mahkemesi'ne taşındı
Akbelen ve İkizköy bölgesindeki orman alanında kömür madenciliği yağan şirketin arkeolojik kalıntılara rastlanan alanları yok ettiğini, Muğla 3. İdare Mahkemesi ‘Keşif ve bilirkişi incelemesi yapmadan yasaları ihlal ederek arkeolojik varlıkların yok oluşuna seyirci kaldığını iddia eden İkizköylüler Platformunun gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, davayı anayasa Mahkemesine taşıdıklarını söyledi
Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesinde bulunan Akbelen Ormanını kömür maden sahasının genişletilmesi çalışmalarına karşı korumak amacıyla oluşturulan İkizköylüler Platformunun gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, Muğla 3. İdare Mahkemesi üyelerini partixanlık yamak ve arkeolojik kalıntıların yok edildiği alanda keşif yapmamalkla suçlayarak, konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını söyledi.
Marmarismanset.com sitesinin konuyla ilgili Mustafa Sarıipek imzalı "İkizköy’de yok edilen arkeolojik alan Anayasa Mahkemesi’ne taşındı" haberinde şu ifadeler yer aldı:
Muğla’nın Milas ilçesi Akbelen ve İkizköy bölgesindeki ormanlar yok edilerek kömür kazı çalışmaları sırasında Işıkdere Mahallesi'nde bulunan 4 bin yıllık Karya-Roma -Bizans uygarlık kalıntılarının bir kısmının yok edilmesinin ardından başlatılan hukuki süreç Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. İkizköylüler Gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal konuyla ilgili, “AKP'li Muğla 3. İdare Mahkemesi ‘Keşif ve bilirkişi incelemesi yapmak zorunda olduğu bu dosyada, tarih katliamı ortaya çıkacağı için keşif ve bilirkişi incelemesi yapmadan’ bitirdi. Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık” dedi.
Atal, “Mahkeme keşif yapmadığı gibi, bir yıl boyunca bekledi ve duruşma yaptığında da LIMAK tarih katliamının sonuna gelmişti zaten. Her zaman olduğu gibi bilirkişiler ayarlansaydı dahi, keşif yapılsa ve yerinde görülse ayarlanmış bilirkişilerin de yapacağı bir şey olmayacaktı” diye konuştu.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’na Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) tarafından yapılmak istenen kömür ocağında geçmiş dönem uygarlıklarına ait olduğu neredeyse kesin olan arkeolojik kalıntıların bulunduğunu yine Av. Atal açıklamış ve görseller kamuoyu ile paylaşılmıştı.
SÜREÇ ANAYASA MAHKESİNE TAŞINDI
Av. İsmail Hakkı Atal yaptığı yazılı açıklamada, “Nihat Özdemir ve İbrahim Çeçen’in Muğla İdare Mahkemesi’nin yok ettiği İkizköy Işıkdere’deki arkeolojik buluntular için anayasa mahkemesine başvurduk. Orman ve doğa katili, insanlığa karşı suç işleyen (5’li çeteden) LİMAK-ICTAŞ’ın , İkizköy Işıkdere Mahallesinde ki kömür kazı çalışmaları sırasında toprağın altından 4000 yıllık Karya-Roma -Bizans uygarlık kalıntıları çıktı. Akbelen ormanı bitişiğindeki, İkizköy Işıkdere mahallesi 62-63-64 -673-674-675-676 ve 677 parsellerde arkeolojik varlıklarımızın da yok edilmeye başlanması üzerine, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 6 ve 7. maddeleri uyarınca Korunması Gerekli Kültür Varlığı -Arkeolojik Sit Alanı olarak tespit ve tescili, ilgili parsellerin tescil kararının şerh düşülmesi için Tapu Müdürlüğüne ve Orman Bölge Müdürlüğüne bildirilmesi amacıyla Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna 26 Temmuz 2021 tarihinde idari başvuruda bulunduk” dedi.
YASALAR UYGULANMADI İDDİASI
Her zaman olduğu gibi Nihat Özdemir -İbrahim Çeçen’e yasaların yine uygulanmadığını belirten Atal, şunları söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı Muğla Kültür Varlıkları Koruma Bölge kurulu idari başvurumuza cevap vermedi. Bunun üzerine 17 Eylül 2021 tarihinde Muğla 3. İdare Mahkemesinde 2022 / 406 E. Sayılı dosyayla, bölgenin Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma kanunu 6 ve 7. Maddeleri uyarınca Korunması Gerekli Kültür Varlığı -Arkeolojik Sit Alanı olarak tespit ve tescili için dava açtık. AKP’li Muğla 3. İdare Mahkemesi biz dava açtıktan sonra 1 yıl boyunca, hiçbir işlem yapmayarak, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapmaksızın ve yürütmenin durdurulması kararı vermeksizin, Nihat Özdemir -İbrahim Çeçen ikilisinin 4 bin yıllık Karya -Roma-Bizans uygarlık kalıntılarını yok etmesini bekledi. İnsanlık suçlusu ve doğa ve tarih katliamcısı LİMAK-ICTAŞ’ın kültür varlıklarını tahrip etmesine, 4 bin yıllık Karya-Roma -Bizans uygarlığını yok etmesine zaman -olanak sağladı.”
ARKEOLOJİK VARLIKLARIMIZIN BİR KISMI YOK EDİLDİ İDDİASI
Karya, Roma Ve Bizans olmak üzere 4 bin yıllık 3 medeniyetin kalıntılarının Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’nun 6. maddesine göre “Taşınmaz Kültür Varlığı” olmasına ve 20. Maddeye göre de yerinde muhafaza edilmesi gerekmesine rağmen suç işlendiğini de sözlerine ekleyen Av. Atal, “Yasalar LİMAK-ICTAŞ’a uygulanmayarak arkeolojik varlıklarımızın bir kısmı yok edildi, bir kısmı yerinden taşındı ve tahrip edildi. Diğer yandan 2007 yılında Anayasanın 90. Maddesinde yapılan değişiklikle ‘Uluslararası sözleşmeler Anayasanın da üzerinde bağlayıcılığı’ olmasına rağmen; Türkiye’nin de imzacısı olduğu UNESCO’nun Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşmenin 12. Maddesi uygulanmadı. Bir kültür varlığı Dünya Kültür Mirası listesinde olmasa dahi devletlerin koruma yükümlülüğü olduğunu belirtmesine rağmen uygulanmadı. Uluslararası sözleşmeler de ihlal edildi ve Anayasanın 10. Maddesine aykırı şekilde ‘bir zümreye -bir sınıfa imtiyaz’ tanınarak, kanunların yanı sıra uluslararası sözleşmeler de Nihat Özdemir -İbrahim Çeçen’e uygulanmadı” dedi.
REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULMUŞTU
“AKP’li Muğla 3. İdare Mahkemesi heyeti hakkında 20 Aralık 2022 tarihli duruşma öncesi reddi hakim talebinde bulunduysak da; yasaları uygulamayan Muğla 3. İdare Mahkemesi yasaya göre dosyadan çekilmek zorunda olmasına rağmen yine yasaları uygulamayarak talebimizi de redderek duruşma yaptı” diyen çevrecilerin avukatı şunları söyledi: “Üstelik duruşma günü sabahı Karacahisar kavşağında meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle yol trafiğe kapatıldı ve Akbelen ormanı nöbetinde bulunduğum için Muğla İdare Mahkemesi’ne ulaşamadım. Ve duruşma sabahı yargıyı ele geçiren AKP’nin atadığı AKP’li Muğla İdare mahkemesi hakimleri yasal mesleki mazeretimi de kabul etmedi. AKP’li Muğla 3. İdare Mahkemesinin verdiği yasaya aykırı red kararını AKP’li İzmir Bölge İdare Mahkemesi de onayladı.”
KONUNUN ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞNMASININ NEDENLERİ
Konuyu neden Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını ise Atal, “AKP’li mahkemelerde kaybedeceğimizi bilerek, sadece halkın meşru -hak’lı direnişini anayasal zeminde tutmak için açtığımız davayı 21 Mart tarihinde Anayasa Mahkemesine taşıdık. Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuruda davacılar olan Karadam Karacahisar Doğayı Koruma Derneği (KARDOK ) ve İsmail Hakkı Atal olarak:
* Anayasa madde 10 ve AİHS md. 14-ayırımcılık yasağı ihlali,
* AİHS md. 6 -adil yargılanma hakkı ihlali-hukuki dinlenilme hakkı ihlali,
* AİHS md. 13 -etkili başvuru hakkı ihlali,
* AİHS md. 8 -özel hayata saygı hakkı ihlali, nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptık. Türkiye’yi yok etmeye çalışan kapitalist -emperyalist -sömürgeci sermaye ve onların yerli işbirlikçilerine karşı mücadelemizin devam ettiğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.