Mısır'da Greko-Romen stilde tapınak ve heykeller bulundu
Siwa Oasis vahasında en az 2200 yıllık olduğu tespit edilen Greko-Romen tapınağının kalıntıları keşfedildi. Alanda kalker taşından yontulmuş bir erkek başı ve iki aslan heykeli, sikkeler ve çömlek parçaları da bulundu ama tapınak binasının yaşı ve büyüklüğü henüz tam olarak tespit edilemedi.
Mısır'ın batı kesiminde Akdeniz'e yaklaşık 320 kilometre ve Siwa Oasis vahasına 50 kilometre mesafede yer alan çöllük arazinin Al-Salam mevkiindeki arkeoloji kazılarında Mısır tarihinde eşine az rastlanan türde tapınak kalıntısı keşfedildi. Tapınağın şimdilik iki tarafı odalarla çevrili avlusu ve yaklaşık 91 santimetre (3 ayak) kalınlıkta örülmüş.
Duvarlarında Greko-Romen motifler bulunan tapınak alanından kalkerden yontulmuş bir erkek başı ve iki aslan heykeli ile çeşitli sikkeler ve çömlek parçaları çıkarıldı.
Arkeologlar tapınak alanın büyüklüğünün henüz tam olarak kaç metrekare olduğunu tespit edemediler. Tapınağın yaşı konusunda da belirsizlik var. Alandan çıkarılan ilk arkeolojik bulgular, M.Ö 2. yüzyıl ile M.S 3. yüzyıl arasındaki zaman dilimlerine tarihleniyor. Arkeologlar buna dayanarak tapınağın en az 2.200 yıllık olduğunu tahmin ediyor ama daha önceye tarihlenebileceğini de belirtiyorlar.
Bu tür tapınakların ibadet ve hac alanı olduğu kadar ekonomik hareketlilik yaşatan merkezler arasında yeraldığı da tahmin ediliyor.
Mısır Antik Eserler Dairesi başkanı Ayman Ashmawi, arkeolojik kazılarda, ilerleyen günlerde tapınağa ait daha fazla buluntuorataya çıkarılacağını umuyor.
Arkeoloji kazısında başkanlık eden Abdülaziz El-Demiri (Abdel-Aziz al-Demiri) tapınak duvarlarındaki taş işçiliği ve mimari üslübun Greko-Romen motifler yansıttığını, üst lentoların ve köşe direklerinin Yunan ve Roma tarzı desenlerle süslendiğini belirtiyor ve "alanda ayrıca çeşitli sikkeler ve çömlek parçaları bulduk" dedi..
National Geographic kaşifi uzay arkeoloğu Sarah Parcak, “Harika bir keşif! Mısır’dan her zaman yeni antik tapınak bulunduğunu haberi gelmiyor. Bu keşif, Siwa Vahası'nın tarihine daha fazla ışık tutacaktır" yorumunda bulundu.
Arkeologlar, alandaki arkeolojik buluntuların, Mısır'daki Greko-Roma işgaline dair önemli ipuçları ortaya çıkartabileceğini düşünüyorlar.
SİWA KEHANETİ, 2. KAMBİZ VE BÜYÜK İSKENDER
Efsanevi Makedonya kralı Büyük İskender M.Ö. 332'de Mısır'ı ele geçirmişti. Fatih ünvanı verilen Büyük İskender 'in ölümünden sonra bölgedeki Yunan hakimiyeti 275 yıl daha devam etti. M.Ö. 30 yılında Romalılar yönetime el koydu ve 295 yılına kadar hükümranlık sürdüler. Yunan ve Roma işgali esnasında bir çok anıtsal yapı inşa edildi. Özellikle Yunan etkisi ile dişil formda inşa edilen mimari eserlerin çok azı günümüze kalablldi.
Yunan hakimiyetinin bu denli uzun sürmesinde efsanelerin etkisi de yadsınamaz. Çünkü tapınağın keşfedildiği alandaki kehanet Büyük İskender'in işgalini meşru fethe dönüştürüyor ve hatta onu kurtarıcı gösteriyordu.
MÖ 484-425 yılları arasında yaşayan Antik Yunanlı tarihçi yazar Herodot'un kaleme aldığı söylencelere göre; Ünlü Pers İmparatoru Kiros'un oğlu, Aynı zamanda Babil kralı da ilan edilen 2. Kambiz (II. Kambises) M.Ö. 530 yılında Pers tahtına oturduktan 5 sene sonra Mısır'ı da yenilgiye uğrattı.
Ancak Mısır'a diz çöktüren Pers kralı, Siwa Vahasındaki Amon rahiplerine boyun eğdirememişti. Rahiplerin hakimiyetini tanımamasına kızan Kambiz, Siwa Vahası'na 50.000 askerlik ordu gönderdi. Ordunun görevi Pers egemenliğini reddeden rahiplerin bulunduğu Amon Tapınağı’nı yok ederek, Mısır üzerindeki hakmiyetini meşrulaştırmaktı.
Pers Kralı ordusunun başarısıyla kehaneti yerine getirdiğine inanıyordu.
Siwa vahasındaki tapınaktaki rahiplerin kehanetine göre; Mısır, Tanrı Amon'un oğlu tarafından kurtarılacaktı. II. Kambiz o kurtarıcının kendisi olduğunu iddia ediyordu.
Heredot'agöre; Kambiz'in ordusu 7 günlük yürüyüşten sonra çölde kayboldu. Ordudan bir daha haber alınamadı. Güneyden gelen güçlü ve ölümcül rüzgar, kumdan muazzam sütunlar oluşturarak esti ve Pers birliklerini yuttu…”
Efsaneye göre, kum fırtınasına yakalanan ordu, kaybolmuştu.
Amon rahipleri kehanetin onu müjdelediğini kabul etmediler ve Kambiz'in yöneticiliğini meşrulaştırmadılar. Kambiz, Mısır fatihliğini meşrulaşmamasının da ötesinde kutsal Apis Boğasını öldürmekle suçlandı. Kutsal Boğa'yı öldürdüğü için de delireceği söylendi. Sık sık sinir krizi geçiren ve delilik nöbetlerine giren Kambiz'in bu krizlerden biri esnasında intihar ettiği iddia edilir.İddia odur ki kutsal Apis Boğasını öldürdüğü için bu şekilde lanetlenmişti.
Herodot'a göre rahiplerin kehaneti Büyük İskender'i tarif ediyordu.
Büyük İskender'in Mısır'ı "fethederek" halkını Pers "işgalinden" kurtardığını yazan ünlü tarihçiye göre onun Mısır'ı ele geçirmesi ile kehanet gerçekleşmişti. Çünkü Yunan efsanelerine göre İskender Zeus'un oğluydu. Yunan tanrısı Zeus ile Mısır Tanrısı Amon aslında aynı ilahlardı. Mısır kehanetin "fatihin" Amon'un oğlu olduğunu ifade etmesi ile Yunan efsanesine göre İskender'in Zeus'un oğlu olduğunu ifade etmesi aynı şeydi.
Mısırlı Rahipler de bunu onaylamış, Zeus'un ile Amon eşitlenince de otamatik olarak Yunan kralının Mısır'ın meşru firavunu olması onaylanmış oluyordu.
arkeolojikhaber.com