Müzeden etkilenip evini müze gibi yaptı
Kayseri'de yaşayan Osman Sarıçiçek, bir müze ziyaretiyle başladığı antika eşya toplama hikayesinde evinin salonunu tarım aletleri, mutfak ve giyim eşyalarıyla adeta müzeye dönüştürdü
Kayseri'nin Bünyan ilçesinde 62 yaşındaki Osman Sarıçiçek, antika eşyalarla süslediği evinin salonunda adeta tarihi yaşatıyor.
Karakaya Mahallesi'nde yaşayan "Şeker Osman" lakaplı Osman Sarıçiçek, 30 yıl önce kent merkezine taşındı. Burada Kayseri Müzesini gezen Sarıçiçek, tarihi eserlerden etkilenerek antika eşyaları biriktirmeye başladı.
İlçedeki evinin salonunu zamanla müzeye dönüştüren Sarıçiçek, yaklaşık 400 tarihi eşyayı sergiliyor.
Evindeki eserlerle ilgili olarak açıklama yapan Sarıçiçek, mahallesinde 30 sene yaşadıktan sonra iş değişikliği nedeniyle Kayseri merkeze taşındığını söyledi.
İş çıkışı kentte gezintiye çıkan Sarıçiçek, Kayseri Müzesini ziyaret ettiğini ve bu durumun hayatını değiştiren noktalardan biri olduğunu dile getirdi.
Sarıçiçek, "Kayseri Müzesi'ni gezdim. Müzede tarihi eserleri gördüm. Daha sonra devletten kaçak olmayan ne varsa toplamaya karar verdim. Bu eserleri biriktirdim, zamanla bugüne kadar geldim." ifadesini kullandı.
"Şu anda evimde tek tek sayarsam 400'ün üzerinde tarihi eşya var." diyen Sarıçiçek, bu eserlerin çoğunu satın aldığını vurguladı.
- "Evimin salonunda yer kalmadı"
Ömrünü tarih için adadığını anlatan Sarıçiçek, daha çok eksiği olsa da eline geçen birçok eseri başkalarına verdiğini aktardı.
Sarıçiçek, eserleri toplamada zorluklar yaşadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Nerede denk gelirse kimden bulduysam bu eserleri aldım. Burada bir eser var. Demir kayış. Bunun için bir evin çatısını bir gün çalışarak tamir ettim ve bu eseri öyle satın aldım. Yeni nesle sorsak kağnı nasıl olur desek bilmez. Eskinin saklama kapları, çömlek, küp, gaz lambası, çıra, lüks, el lambası gibi birçok eser var salonumda. Tarihi, evimin içine sığdırdım. Birçok kişi evime gelip bu eserleri istiyor ama vermiyorum. Evimin salonunda fazla yer kalmadı. Kış günü çok gelen oluyor. Oturuyoruz burada, çayımızı içip sohbet ediyoruz."
Eşinin ilk zamanlar salonu tarihi eserlerle doldurmasına kızdığını anlatan Sarıçiçek, zamanla onun da bu duruma alıştığını ifade etti.
Sarıçiçek, torunlarının eve gelerek tarihi eşyalar hakkında merak ettikleri soruları sorduğunu ve kendisinin de bildiği kadarıyla cevapladığını aktardı.
Bu sayede yeni nesle tarihi de anlattığını belirten Sarıçiçek, salonda bulunan en eski eserin 150 yıllık ata yadigarı heybe olduğunu vurguladı.
AA Ergün Haktanıyan