Anasayfa / Etkinlikler

Naci Ağbal: Baksı Müzesi artık bir yaşam merkezi

Bayburt, 6. Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği ile eğlenceli ve eğitim adına umut verici günler yaşarken, şenlik etkinlerinden Yeteneğin Eğitimi Çalıştayı'nın sonunda kamuoyuna açıklanmak üzere ortak bildiri hazırlandı.

 

2013 yılından bu yana geleneksel hale gelen 6. Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Şenlik açılışına Bayburt, Erzurum ve Trabzon’dan yüzlerce genç sanatçı adayı öğrenci, Türkiye’nin önemli kültür sanat insanlarının yanı sıra devlet protokolünden üst düzey isimler de katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Belediye Başkanı Mete Memiş de şenlik heyecanına ortak oldu. .

Naci Ağbal:  Baksı Müzesi inşallah Türkiye’nin markası haline gelmiş olacak

Baksı Müzesi’nin bir başarı hikayesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, “Gerçekleştirdiği etkinliklerle müze olma vasfını fazlasıyla aştı. Baksı Müzesi artık bir yaşam merkezi, değerler merkezi, sanat ve kültür merkezi haline geldi” dedi. Ağbal, “Hüsamettin Hoca’mızın ve değerli eşlerinin adeta hayatlarını buraya vakfetmeleri nedeniyle huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Baksı Müzesi global düzeyde bir marka haline geldi. Türkiye olarak iftihar ettiğimizi büyük bir sivil inisiyatiftir. Baksı Müzesi inşallah Türkiye’nin markası haline gelmiş olacak. Bugün burada sunduğunuz fırsatla öğrencilerimizin hayal dünyalarını göreceğiz. Onlar ifade ettikçe; buradan bilim, sanat, kültür çıkacak. İlerleme buradan başlayacak” diye konuştu.

Prof. Dr. Hüsamettin Koçan: Son derece mutluyum

Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ise yetenekli çocukları tespit edip destekleyerek dünya sanat dünyasına kazandırma hedefiyle yola çıktıklarını kaydederek, “Büyük mücadeleler vererek bir şeyleri hak etmeye çalıştık. Bu yıl Baksı Müzesi Çocuk Sanat Şenliği altıncı yılına girdi. Yüzden fazla öğrenciye burs verdik. Son derece mutluyum” dedi. Prof. Dr. Koçan şöyle devam etti:“Baksı Müzesi aslında destansı bir yürüyüşü yapan bir adamın ve onu takip eden oğlu, oğlunun eşi ve onları takip eden iyi niyetli insanların projesidir. Bu coğrafyanın kültürel geleneklerine sahip çıkacağız. Yaptığımız yenilikleri mümkünse de bu gelenekle ilişkilendireceğiz. Böylece bizim burada olmamızın bize verdiği özgünlük şansını kullanmış olacağız. Bu müzecilik ve akademik açıdan yeni sayılabilir. Baksı Müzesi işte bu. Bunun için de kadını ve çocuğu merkeze koyduk. Bayburt’ta kadınların ürettikleri, birlikte yaşadıkları büyük bir merkez inşa edeceğiz. Bunun için Baksı salt olarak sergi açan bir müze değil; içinde bulunduğu toplumun değerler dünyasına sahip çıkan, ekonomisini de endişe edinen ve ona katkıda bulunmak isteyen bir kurumdur.”

Konuşmaların ardından, 6. Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği kapsamında yetenekli öğrencilerin eserlerinin yer aldığı sergi tüm davetlilere açıldı. Sanatçı adayı çocuklar Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ve protokolle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Şenlik kapsamında 30 yetenekli öğrenci eğitim bursu almaya hak kazandı. Bu öğrencilerden 22 kız çocuğuna eğitim bursu Aydın Doğan Vakfı tarafından sağlandı.

YETENEĞİN EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI BİLDİRİSİ

“İlk ve orta öğretimde öğrencilerin kendini ifade etmesine olanak sağlanmalı”

Baksı Kültür ve Sanat Vakfı tarafından gerçekleştirilen şenlik kapsamında Aydın Doğan Vakfı, Atatürk Üniversitesi GSF ve KTÜ/ Trabzon Üniversitesi GSF’nin desteği ve Türkiye’nin önemli kültür ve sanat insanlarının katılımıyla gerçekleştirilen “Yeteneğin Eğitimi Çalıştayı” sonunda kamuoyuna açıklanmak üzere ortak bir bildiri hazırlandı.

Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, İstanbul Modern Müze Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu, Ankara Rahmi M. Koç Müzesi Yöneticisi Mine Sofuoğlu, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Okan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli, Atatürk Üniversitesi GSF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat, K.T.Ü. Trabzon Üniversitesi GSF Dekanı Prof. Dr. Sonay Çevik, Marmara Üniversitesi GSF Öğretim Üyesi Dr. Mürteza Fidan imzasını taşıyan ortak açıklama şöyle:

“Müzeler bilginin biriktirildiği, geçmiş, bugün ve gelecek üzerinden geniş kitlelerle paylaşıldığı dinamik kurumlardır. Bu kurumların yeteneğin eğitimi ve kitlelerin eğitimi konusunda üstlendiği son derece önemli bir rol söz konusudur. Bu nedenle müzelerin eğitim kurumlarıyla ilişki içerisinde olmaları ve bu paylaşım alanlarını amatörler dünyasına doğru genişleterek toplumla paylaşmaları yeteneğin eğitimi açısından önem kazanmaktadır. Aynı zamanda birer sivil toplum kuruluşu olarak müzelerin yeni ve güncel olana yer vermesi yetenek eğitimi için de özendirici ve bilgilendiricidir. Günümüz Türkiye’sinde her geçen gün önemi daha da öne çıkan müzelerin eğitim kalitesinin artması için daha planlı ve programlı bir biçimde kullanılması gerekir.

Üniversitelerin birey odaklı programları geliştirmesi için kendilerini sorgulaması, yenilemesi ve bu süreç içerisinde öğrenci ve akademisyene özerk alanlar yaratması gerekir. Bunun son derece kaçınılmaz olduğu ve belki bireysel eğitimin üniversite sistematiği içerisinde yeniden değerlendirmesi gerektiği yani öğrencinin ve öğreticinin özerk olmasının önemi vurgulanmalıdır.

İlk ve orta öğretimde bireyin ön plana çıkarılması yani öğrenciye alan açılması, öğrencinin birey olarak algılanması ve deneysel bir ortamda kendini ifade etmesine olanak sağlanması ve bu sürecin dikte ettirici olmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca çocuk kitaplarının eğitime katkısının arttırılması gerekli olduğu vurgulanmıştır.