Natufian kültürün ataları Fas'ta ortaya çıktı
Afrika'da bulunan en eski İnsan DNA'sı gizemli antik kültür hakkında şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkardı. DNA verilerinden elde edilen sonuçlara dayandırılan iddiaya göre Natufian kültürü atalarından biri 15 bin yıl önce Fas'ta yaşıyordu.
Fas'taki mağarada keşfedilen mezarlardan elde edilen Afrika'daki en eski insan DNA'sı Taş Devrindeki göçlere dair yeni bakış açısı sunuyor.
DNA örnekleri, kuzeydoğu Fas'taki Taforalt köyü yakınlarında, dünyanın en eski mezarlıklarından Grotte des Pigeons'tan elde edilmişti. Mağarada 1940'lardan bu yana arkeoloji kazıkarı sürüyordu ama
mağarayı kazan arkeologlar mezarları 2006 yılında keşfettiler.
Live Science dergisinin haberine göre; elde edilen arkeolojik verilere göre yaklaşık 15.000 yıl önce, avcı-toplayıcılık yapan insanlar, bu mağarada ölülerini hayvan boynuzları ve diğer mezar hediyeleri ile süsleyerek gömüyorlardı.
20. yüzyıl araştırmacıları bu insanların kültürünü Iberomaurusian kültürü olarak adlandırdılar.
Akdeniz kıyısında Fas, Cezayir, Tunus ile Atlas Dağları arasındaki Mağrip bölgesinde muhtelif Iberomaurusian siteleri bulunmuştur.
Kuzey Afrika'da yaşayan Iberomaurusianların Avrupa'ya göçlerle yakından bağlantılı oldukları, muhtemelen Akdenizden teknelerle ya da İber Yarımadası veya Sicilya üzeriden bir kara köprüsü ile Avrupalı ilk yerleşimcilerle bağlantı kurmuş olabilecekleri tahmin ediliyordu. Çünkü günümüzde Kuzey Afrikalıların büyük çoğunluğunda yüksek miktarda Avrupa DNA'sı var.
Öte yandan bazı arkeologlar, Grotte des Pigeons mağarası gibi yerlerden gelen küçük bıçakların, yaklaşık 50.000 ila 10.000 yılları arasında tarihlenen Üst Paleolitik dönemde yaşamış güney Avrupa genelinde yaygın Gravettian kültürünün taş aletlerini yansıttığını iddia ediyorlardı.
Fakat yeni DNA araştırmaları, Iberomaurusianların kökenleri hakkında farklı senaryolar gösteriyor.
Grotte des Pigeons'taki Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen son kazılarda, arkeologlar, DNA temini için iyi bir kaynak olan iç kulaklardaki petröz kemiklerini kurtardılar,
Almanya'nın Jena kentinde Max Planck Enstitiüsü bünyesindeki İnsan Tarihi Bilimi Araştırmacıları, yedi bireyde nükleer DNA'nın yanı sıra 5 bireyde sadece annelerden çocuklarına geçen mitokondriyal DNA'lara ulaşmayı başardılar.
DNA analiz sonuçlarına dair makale Science dergisinde 15 Mart'ta yayınladı.
NATUFİAN KÜLTÜRÜN ATALARI ÇIKTILAR
Makaledeki bilgilere göre; Grotte des Pigeons'a gömülü insanların Sicilya veya İber Yarımadası'ndan üzerinden Avrupalılarla bağlantılı olabileceği teorisinin aksine, DNA analizleri, güney Avrupa'yla hiçbir genetik bağlantı olmadığını ortaya koydu.
Şaşırtıcı şekilde Iberomaurusian DNA'larının yaklaşık üçte ikisi Orta Doğu'da daha sonraki yıllarda ortaya çıkan antik Natufian kültürüne çok daha yakın çıktı. Levant adıyla bilinen topraklarda antik zamanlarda varlık gösteren Natufian kültürü insanları da mezarlarını çiçeklerle süslüyordu.
Bu sonuca göre Kuzey Afrikalı Grotte des Pigeons insanları; Orta Doğudaki Natufian kültürünün ortak ataları arasındaydı.
IBEROMOURUSİAN GEN HAVUNUZDA KÜÇÜK BİR PARÇA OLABİLİRLER
Iberomaurusian DNA'ları yaklaşık üçte biri ise Sahra-altı Afrikalıların DNA'sına benziyordu. Taş Devri göçmenlerine bu genler muhtemelen eski atalardan miras kalmıştı ya da oradan göçenlerle ilişkilerinin mirasıydı.
Bulguların Kuzey Afrika ve Yakın Doğu arasındaki erken temaslara dair yeni kanıtlar olduğu iddia ediliyor.
Ancak Grotte des Pigeons mağarasından elde edilen az sayıda DNA'nın Iberomaurusian kültürü insanlarının gen havuzunun temsilcisi olduğu da iddia edilemiyor.
AFRİKA'DAN ELDE EDİLEN TARIM ÖNCESİ KÜLTÜRE AİT İLK DNA ÖRNEKLERİ
DNA analizleri 40.000 yıl öncesine dayanan insanlık tarihine dair önemli bilgiler içeriyor. Antik DNA çalışmaları geçtiğimiz birkaç yılda Avrupa'da adeta patladı. Bilim adamlarının antik DNA'yı incelediği laboratuvarların çoğu Avrupa'da yer alıyor ve Avrupalı araştırmacılar iyi korunmuş DNA kalıntılarına erişme şansı buluyorlar.
Fakat Afrika bölgelerinin sıcaklıklar DNA bozulmasını hızlandırdığı için DNA korunumu için daha zorlu koşullara sahip. Bu yüzden Afrika'dan çok fazla sayıda gen incelemesi elde edilemiyor. Afrika'dan ilk DNA'lar 2015 yılında Etiyopya'da bulunan 4,500 yıllık insan kalıntılarından elde edilebilmişti.Max Planck İnsan Tarihi Bilim Enstitüsü arkeogenetikçisi Marieke van de Loosdrecht; "DNA'nın korunması açısından hayli olumsuz koşullar taşısığı için bugüne dek Afrika'dan az sayıda eski genom kurtarılabildi. Ancak şu ana kadar Kuzey Afrika'dan tarım öncesi kültüre ait hiç mitokondriyal DNA elde edememiştik. Bunlar ilk oluyor" dedi.
Natural History Museum araştırmacıs Dr. Louise Humphrey, “Mağara kuzeybatı Afrika'nın insanlık tarihini anlamada çok önemli bir yer. Sonuçlara göre Akdeniz insanlarının genetik soyu, hem Yakın Doğu hem de Sahra altı Afrika'dan gelen topluluklara ait ama Avrupalı geni taşımıyorlar" yorumunu yaptı.
Fas'taki INSAP Enstiütüsünden (Institut National des Sciences de l'Archéologie et du Patrimoine) Abdüljalil Bouzouggar da “Bunlar, Afrika'daki toprağın ilk ve en eski DNA'sıdır” dedi.
arkeolojikhaber.com