Neogene Projesi için 2,5 milyon avroluk bütçe
Göbekli Tepe , Çayönü, Höyük, Aşıklı Höyük, Çatalhöyük başta olmak üzere arkeoloji kazılarında bulunmuş, Neolitik dönemde Anadolu'da yaşamış bin 500 insana ait DNA analizlerinin yapılabilmesi için ODTÜ'ye 2,5 milyon avro bütçe sağlandı.
Avrupa Araştırma Konseyi (ERC), ODTÜ'nün Neolitik dönemde Anadolu'da yaşamış bin 500 insana ait ilk DNA analizleri yaparak dönemin hala çözülemeyen şifrelerine ışık tutacak çalışması için 2,5 milyon avro bütçe tahsis etti.
ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Somel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanlığın yaşam biçiminde köklü değişikliklere yol açan Neolitik dönemi (yaklaşık M.Ö 10.000-7000) araştıracakları "Neogene" isimli projelerinde, arkeolog, biyolog ve antropologlar ile çalışacaklarını bildirdi.
Ekiplerin, projede Neolitik döneme ait DNA analizlerini ve arkeolojik verileri beraber değerlendireceğini ifade eden Somel, göçlerin ve bilgi alışverişi ile kültürel etkileşimin Anadolu'daki yerleşik hayat ve tarımın yaygınlaşmasında etkilerini ortaya koymayı amaçladıklarını söyledi.
Günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan Neolitik dönemin, insanlık tarihinin en önemli dönüşümlerinden biri olduğunu ifade eden Somel, "Hedefimiz, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birinin gerçek hikayesini anlamak." dedi.
Dünya tarihinde ilk olarak Doğu Akdeniz ve Mezopotamya'da eş zamanlı olarak başlayan ve kısa zamanda Orta Anadolu ve Kıbrıs'a yayılan bu süreçte, insan toplumlarının ilk defa göçebe avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik düzene geçtiğini, bitki ve hayvanları evcilleştirmeye başladıklarını dile getiren Somel, 3-4 bin yıl süren bu dönüşümle beraber sosyal organizasyonda yaşanan değişimlerin günümüz toplum yapısının temelini oluşturduğunun tahmin edildiğini belirtti.
Arkeologların bu dönemin evrelerini Güneydoğu Anadolu'da Göbekli Tepe ve Çayönü gibi yerleşim bölgelerinde, Orta Anadolu'da ise Boncuklu Höyük, Aşıklı Höyük, Çatalhöyük gibi yerlerde izlediğini aktaran Somel, ancak arkeolojik araştırmaların hala cevaplayamadığı soruların bulunduğunu söyledi.
- Antik DNA araştırmaları yapılacak
Somel, Neolitik dönemdeki akrabalık ilişkilerinin, artık arkeologların sadece nesnel kültür ögelerinin benzerlik ve farklılıklarına bakarak çözemeyecekleri bir noktaya geldiğini, antik DNA araştırmalarının giderek büyüyen bir potansiyel ümit kaynağı olmaya başladığını bildirdi.
Özellikle de son 10 yıl içinde DNA dizileme işleminin ucuzlamasının antik DNA analizini kolaylaştırdığına işaret eden Somel, bu kapsamda ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. İnci Togan tarafından 2012'de ODTÜ'de TÜBİTAK desteği ile Türkiye'nin ilk antik DNA laboratuvarının kurulduğunu belirtti.
Somel, ODTÜ antik DNA ekibi olarak arkeolog Doç. Dr. Çiğdem Atakuman ve antropolog Prof. Dr. Yılmaz Erdal ile iş birliğini pekiştirerek Neolitik döneme ait hala cevaplanmayan pek çok soruya yanıt bulma amacıyla "Neogene Projesi"ni geliştirdiklerini bildirdi.
Projelerine ERC tarafından 2,5 milyon avro bütçe verildiğini kaydeden Somel, 5 yıl sürecek projede genetik verilerin, antik DNA laboratuvar ekibi tarafından üretileceğini belirtti.
Somel, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
"Neolitik döneme ışık tutacak araştırmada, 20 Neolitik Anadolu yerleşiminden yaklaşık bin 500 insana ait örnek, genetik içeriklerine göre DNA dizileme yöntemiyle taranacak. Bu şekilde, insan DNA'sı içeren ve içermeyen örnekler belirlenecek ve en fazla umut vaadeden 350 birey derinlemesine analiz edilecek. Analiz edilecek bu örnekler, bu coğrafyanın bugüne kadar bilinen en kapsamlı antik DNA çalışması olacak. Anadolu Neolitik yerleşimlerinde bina içi gömü geleneği çok yaygın. Aynı binada gömülmüş bireylerin genetik akraba olup olmadıklarının belirlenmesi, dönemin sosyal yapısına ışık tutacak."
- DNA'ların yayılımına ilişkin hipotezler ortaya konacak
Somel, projede genetik veri üretildikten sonraki ikinci aşamada, bireyler arasında genetik akrabalık ve toplumlar arasında gen akışının belirlenmesi için biyoenformatik analizler yürütüleceğini bildirdi.
İlerleyen aşamalarda ise aynı bireylere ait biyoarkeolojik verilerin elde edileceğini aktaran Somel, ekiplerinin Anadolu'nun bilinen tüm Neolitik yerleşimlerinden elde edilen nesnel kültür verilerini bir araya getirerek, bu ögelerin yayılımı ile DNA yayılımı arasındaki ilişkileri açıklamaya yönelik hipotezler geliştireceğini söyledi.
Mehmet Somel, araştırmanın son safhasında ise genetik, biyoarkeolojik ve arkeolojik verinin ortak analizinin yer alacağını sözlerine ekledi.