Nerik kazılarının 15. yılında Dijital Arkeolojiye geçildi ama sponspor sorunu aşılamadı
Hititlerin kutsal kenti Nerik'te kazı çalışmalarının 15. yılı dolayısı ile yapılan toplantıda, çalışmaların daha sağlıklı yürütülebilmesi için höyüğünün üzerinin kapatılması hedefleniyor ama bunun için sponsor bulunması gerekiyor.
Samsun'un Vezirköprü ilçesindeki Oymaağaç Höyüğü'nde Samsun Valiliği ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce sürdürülen Nerik kazılarının 15. yılı nedeniyle bir otelde toplantı düzenlendi.
Adnan İpekdal: Daha büyük desteklere ihtiyaç var
İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal, Oymaağaç kazılarının kentte resmi olarak devam eden 3 kazıdan biri olduğunu söyledi.
Bafra İkiztepe kazılarının on yıllık aradan sonra geçen yıl başladığını, Dombalak Tepe kazısının da geçen yıl başladığını anlatan İpekdal, Samsun'da yapılan kazıların en önemlisinin Oymaağaç Höyüğü/Nerik kazısı olduğuna işaret etti.
Arkeolojinin sadece kültürel anlamda değil turizm açısından da çok önemli veriler ortaya çıkaran bir bilim dalı olduğunu ifade eden İpekdal, "Kazılarımızın daha verimli, daha etkin ve sonuç alıcı şekilde devam edebilmesi için kamu kaynaklarının yanı sıra sponsor desteklerine de ihtiyaç duyulmaktadır. İş adamları ve kültür, sanat, tarihe meraklı olan kişilerden bu kazılarımıza destek talebini kamuoyunun takdirlerine de arz etmiş oluyoruz." diye konuştu.
Hitit dönemine ait bir din merkezi olan Nerik'in Samsun'un turizm destinasyonuna dönüştürülebilmesi için daha büyük desteklere ihtiyaç olduğunu vurgulayan İpekdal, "Şanlıurfa Göbeklitepe'de olduğu gibi, kazıların her yıl üstünün kapatılıp yeniden açılması gibi bir ilave çalışmadan bizi kurtaracak bir projemiz var. Buna bir sponsor bulabildiğimiz takdirde daha hızlı, daha etkin çalışmalar alanda yapılabilecek." dedi.
Rainer Czichon: VR uygulamaları sayesinde insanlar Nerik'te sanal turlar yapabiliyor.
Uşak Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Oymaağaç Kazı Başkanı Prof. Dr. Rainer Czichon ise arkeolojide küçük, büyük her höyüğün son derece önemli olduğunu vurguladı.
Czichon, konuşmasına şöyle devam etti: "Sadece Göbeklitepe değil, Çatalhöyük değil her yerleşim alanının tarihi özelliği var ve arkeologlar onları dışarı çıkarmaya çalışıyor. Bölgede karşımıza çıkan tüm bulgular bizlere Hitit ve takip eden dönemlerin yaşayış biçimleri konusunda bilgi verirken devam eden köklü gelenekleri de göstermesi açısından önemlidir. 2018 yılında bulunan 3 bin 500 yıllık fındık kabuğu ile 2 bin 900 yıllık ahşaplar bölgedeki fındık üretimi ve ahşap işçiliği geleneğini yansıtan bulgulardır."
Oymaağaç kazılarında kullanılan bilimsel metotlar ve teknolojik yöntemlerin "Dijital Arkeoloji" çalışmalarına da yön verdiğini dile getiren Czichon, "Gelişmiş veri tabanı ve güncel belgeleme metotlarının yanı sıra fotometri ekibi tarafından yapılan sanal gerçeklik (VR) uygulamaları sayesinde insanlar Nerik'te sanal turlar yapabiliyor." dedi.
Mehmet Ali Yılmaz: projelerin hayata geçirilebilmesinde özel desteklere de ihtiyaç duyulmaktadır
Uşak Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Oymaağaç Kazı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yılmaz da 15 yıldır devam eden Oymaağaç kazılarının bir okul gibi bilim insanlarının yetişmesine katkı sağladığını söyledi.
Kazıların yanı sıra gerçekleştirmeyi hedefledikleri kazı alanlarının ahşap ile kapatılma projesinin hazırlıklarını yaptıklarını belirten Yılmaz, "Elbette bu projelerin hayata geçirilebilmesinde devlet desteğinin yanı sıra özel desteklere de ihtiyaç duyulmaktadır." ifadesini kullandı.
Programa, Samsun Vali Yardımcısı Şevken Cinbir, Vezirköprü Belediye Başkanı İbrahim Sadık Edis ve basın mensupları katıldı.
Oymaağaç Höyüğü kazıları
Vezirköprü ilçesindeki Oymaağaç Höyüğü'nda 2005-2006 yıllarında yapılan yüzey araştırmalarının ardından 2007 yılında başlayan kazılar günümüze kadar geldi. Prof. Dr. Rainer M. Czichon'un başkanlığındaki uluslararası bir ekiple sürdürülen kazılar 2018 yılında "Türk Kazısı" statüsü kazandı.
Hititlerin kutsal kenti Nerik'in izlerinin bulunduğu Oymaağaç Höyüğü'ndeki kazılarda arkeologlar bugüne kadar yer altı merdiveni, kutsal çeşme, çivi yazılı tabletler, dokumacılık ile ilgili bulgular, silah ve tarım aletleri ile çanak, çömlekler buldular. Kazılarda, 3 bin yıllık fındık kabuğuna rastlandı. Höyükteki yerleşim izleri Milattan Önce 4300'e kadar gidiyor.