Oluz Höyük arkeoloji kazılarında bulunan Medlere ait kalıntılar arkeologları heyecanlandırdı
Oluz Höyük kazılarında geçen yıllarda bulunan Medlere ait buluntularla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Şevket Dönmez, Medler'in bugüne kadar ön Asya’da çok fazla arkeolojik izleri bilinmeyen bir toplum olduğunu belirterek, "bu seneki heyecanımızın da sebebi bu. Çünkü ilk defa Medler'e ait Anadolu’da arkeolojik kalıntılar, mimari unsurlar ve küçük buluntular bulduk ve bunları kimliklendirdik" dedi.
Amasya'nın Göynücek ilçesindeki Oluz Höyük kazılarında, milattan önce 600 yıllarında bölgede hüküm sürmüş Medler'e ait 2 bin 600 yıllık ateşgah ortaya çıkarıldı.
Daha önceki yıllarda yapılan kazılarda Medler'e ait olduğu tespit edilen çanak ve çömlek parçaları ile sunak ve mimari yapılar ortaya çıkarılırken bu yılki kazılarda ise yine Medler'e ait olduğu belirlenen ateşgah bulundu.
Kazı sorumlusu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, Oluz Höyük'te 18 yıldır kazı çalışmaları yürüttüklerini söyledi.
Dönmez, hayalet bir toplum olarak bilinen Medler'in milattan önce 580 ve 600 yılları arasında Oluz Höyük'e yerleştiğini belirterek, şunları anlattı: "Medler tarafından kutsal sayılan ateşgah kare bir biçimden oluşuyor. Bu sene bizi heyecanlandıran ana unsur Med dönemini kazıyor olmamız. Medler milattan önce 600’lerde Urartu Krallığı'nın yıkılmasından itibaren Anadolu’ya girmeye başlamış ve batıya doğru bir yayılım göstermiş. Milattan önce 580’lere geldiğimizde Oluz Höyük’ün Medler'in batı sınırından bir yerleşme olduğunu anlayabiliyoruz. En azından haritada bunu anlayabiliyorduk. Özellikle 4. mimari tabakada yani milattan önce 600 ile 550 yılları arasındaki tabakada yaptığımız kazılarda bizi çok şaşırtan arkeolojik veriler 2023 yılında ortaya çıkmaya başladı. Bu seneki heyecanımızın da sebebi bu. Çünkü ilk defa Medler'e ait Anadolu’da arkeolojik kalıntılar, mimari unsurlar ve küçük buluntular bulduk ve bunları kimliklendirdik."
"Ateşgah, Medler için kutsal mekan sayılıyor"
Medler'in bugüne kadar ön Asya’da çok fazla arkeolojik izleri bilinmeyen bir toplum olduğunu ifade eden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oluz Höyük kazıları bu anlamda Med kültürünü biraz cisimleştirmeye ve somutlaştırmaya başladı. Hemen arkamızda çalışma alanımızı Med Sunağı olarak adlandırdık. Aslında bu bir geç Firik sunağı, kare biçimli, bunun bir benzeri Kubaba Sunağı olarak yine Oluz Höyük’te var. Bu sunağı insanlar kullanıyorken Medler'in buraya geldiğini, özellikle bu sunak üzerinde bir takım eklentiler ve bir takım revizyonlar yaparak, örneğin kuzeyine bir kutsal ateş ocağı ve güneyine de bir mil dediğimiz üzerinde ateş yanan bir platform ekleyerek bu sunağı bir ateşgaha çevirmiş olduklarını bu seneki çalışmalarda yavaş yavaş anlamaya başladık. Tabii bu Anadolu için dinsel yapılanmada ve dinsel dönüşümde çok önemli bir adım. Burada Anadolu bir anda Kubaba dininden, ateş kültürüne ve belki de erken zerdüştlük dönemine sanki adım atıyor gibi. Bunun bir anlamı da şu, çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere bir geçiş var gibi görünüyor. Açık ve geniş alanlarda belli bir mimariye bağlı olarak ateş yanan yer olan ateşgah, Medler için kutsal mekan sayılıyor."
Dönmez, Medler'in tartışmasız bir biçimde İrani bir ırk ve Perslerle akraba olduklarını sözlerine ekledi.
Oluz Höyük’teki kazılar ekim ayının sonuna kadar devam edecek.