Oya Projesi kitapları ve belgeseli tanıtıldı: Hedef, oya müzesi kurulması
Prof. Dr. Nurhan Atasoy imzalı Özgün Bir Sanatın Tarihi Boyutu ve Dr. Gönül Paksoy imzalı Anadolu Kadınının Eşsiz Sanatı kitabı ile Anadolu Kadının Eşsiz Sanatı Oya Belgeseli'nin hazırlanmasının yanı sıra gerçekleştirilecek yeni çalışmalarla oya sanatının yüzyıllardır yaşayan Anadolu’ya özgü bir kadın sanatı olduğunu dünyaya anlatmayı hedefleyen Oya Projesinin bir hedefi de Oya Müzesini hayata geçirmek.
Dünyada sadece Anadolu’da kadın halk sanatı olarak yüzyıllardır yaşayan, iğne ve iplik kullanılarak yapılan, göz kamaştırıcı güzellikte örnekleriyle günümüze taşınan iğne oyaları, süsleme unsuru olmanın ötesinde, kadınların duygularını yansıttığı gizli bir dildir.
Adnan Memiş Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı’nın Kurucu Başkanı Adnan Memiş, Kültürel Miras unsuru bu sanatın hak ettiği önemi kazanması için çalışan isimler arasında yer alıyor.
Vakfın, oya kültürünü desteklemek, uluslararası alanda bilinirliğini artırmak ve geleneksel özelliklerini koruyarak bir kültür mirası olarak yarınlara aktarabilmek amacıyla 2014 yılında başlattığı Oya Projesi, kitaplar ve belgesel film çalışmalarının tamamlanmasının ardından ilk kez tanıtıldı.
Projenin kitaplaştırma çalışmalarında, oyanın tarihi boyutu ilk kez bilimsel olarak kapsamlı bir şekilde ele alındı. Oyanın kendisi de etnografik olarak ilk kez bu derinlikte incelendi. Geleneksel el sanatını geleceğe taşımayı amaölayan binlerce fotoğraftan oluşan kitaplar, 10 yıllık çalışma sonucu tamamlandı.
Prof. Dr. Nurhan Atasoy imzalı Özgün Bir Sanatın Tarihi Boyutu kitabı
Kitaplardan ilki, dünyaca ünlü sanat tarihçisi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un hazırladığı “Özgün Bir Sanatın Tarihi Boyutu” isimli eser. Kitap ayrıca, Mary Işın’ın çevirisi ile ‘’The History Of A Unique Art Oya” ismiyle İngilizce olarak da basıldı.
Osmanlı ve İslam sanatı tarihinde uzman olan ve bu konularda sayısız eseri, akademik çalışmaları ve çok sayıda kitabı bulunan Atasoy’un hazırladığı kitapta, Osmanlı arşivlerinde Muhallefat Defterleri, Çeyiz Defterleri, Kassam Defterleri, Şer’iyye Sicilleri taranarak oyanın tarihsel boyutu belgelenirken yurt içi ve dışındaki önemli müzelerle de bilgi ve görsel alışverişi yapıldı.
Dr. Gönül Paksoy imzalı Anadolu Kadınının Eşsiz Sanatı kitabı
Proje kapsamında hazırlanan bir diğer kitap ise, Dr. Gönül Paksoy’un “Anadolu Kadınının Eşsiz Sanatı” isimli eseri. Bu kitap da Feyza Howell’ın çevirisiyle “Oya The Unique Art Of Anatolian Women” ismiyle İngilizce olarak basıldı. Tasarımlarında renk, doku ve biçimi belirli bir düzene göre bir araya getiren; giysiden takıya, bir kitabın içeriğinden yemeğe kadar her konuda kültürün sürdürülebilirliğini ön planda tutarak tasarlayan Paksoy, bu kitabını da kaya resimlerinden oya motiflerine uzanan bağın izini sürerek hazırladı.
Oya sanatının başyapıtları olacağı düşünülen her iki kitap da oyaya gönül ve emek veren kişiler için doyurucu birer kaynak niteliğinde.
Anadolu Kadının Eşsiz Sanatı Oya Belgeseli
Oya Projesi çerçevesinde hayata geçirilen bir diğer çalışma da oyayı görsel olarak dünyaya tanıtmayı hedefleyen, önemli platformlarda yayınlanması planlanan “Anadolu Kadının Eşsiz Sanatı Oya” isimli belgesel filmi.
Yönetmen ve senarist Sevinç Baloğlu’nun hazırladığı belgesel, köylerden şehirlere uzanarak Anadolu kadınlarının el emeği ve yaşanmışlıklarını gözler önüne seriyor. Oyaları ile öne çıkan Bursa, Nallıhan, Gönen, Biga, Bergama, Ödemiş, Tire, Muğla, Datça, Tokat ve Amasya’da gerçekleştirilen çekimlerde oyaların düğün, kına gecesi, sünnet düğünü gibi özel günlerin yanı sıra günlük yaşamdaki varlığı kayda alındı.
Kısa ve uzun versiyon olarak hazırlanan film, dünyanın önemli film festivallerinde izleyiciyle buluştu. Hali hazırda Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali de dahil olmak üzere, Meksika, Azerbaycan, Kanada, Yunanistan, Brezilya, İtalya, Nijerya’daki 10 ayrı festivale kabul edilen belgesel, proje kapsamında hazırlanacak mobil sergiye de eşlik edecek.
www.oyaarts.com; oyanın dijital adresi
Proje, www.oyaarts.com merkezinden dijital platformlar ve sosyal medya entegrasyonlarıyla geniş bir erişim sağlamayı da hedefliyor. Araştırmacılar için doyurucu ve çok katmanlı bir yapıya sahip olacak platform sayesinde Anadolu kadınları, ürettikleri oyaları dünya pazarına sunabilecekler.
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi de Oya Projesinin hedeflerü arasında yer alıyori
Proje kapsamında önümüzdeki tarihlerde hayata geçirilecek çalışmalardan bir başkası da oluşturulan mevcut kataloğun, geliştirilerek 2500 oyanın ayrıntılı künyesinin hazırlanması.
Basımı da gerçekleştirilecek kataloğun aynı zamanda dünya müzeleri ile entegre olarak dijital bir arşiv halinde araştırmacı ve akademisyenlere kaynak oluşturması planlanıyor. Projenin dayandırıldığı koleksiyon, daha nitelikli ve işlevsel saklama koşulları oluşturularak gelecek kuşaklara zarar görmeden ulaşacak.
Kooperatifleşme çalışmaları sürüyor
Oya sanatını hak ettiği şekilde yaşatmak amacıyla hayata geçirilen projenin geleceğe yönelik planları arasında kooperatifleşme çalışmaları da bulunuyor. Bu sanatın halen sürdürüldüğü yöreler başta olmak üzere yerel kooperatiflerin oluşturulması veya güçlendirilmesi planlanıyor. Bu kooperatiflere Vakfın da desteğiyle eğitimler, uygun koşullarla doğal iplik ve doğal boya tedariği, ambalaj tasarımı gibi destekler sağlanacak. Ayrıca oluşturulacak e-ticaret platformları sayesinde uluslararası pazarlara erişim imkanı ve ürünlerinin uygun şartlarla alıcıya ulaşması için makul koşullar içeren lojistik destek hizmeti verilecek.
Oya Yarışmaları yapılacak
Projenin gelecek planları arasında oyaya olan ilgiyi canlı tutmak, bu sanatı daha da geliştirmek, kuşaktan kuşağa taşımak için çeşitli yarışma organizasyonları düzenlemek de yer alıyor. Yarışmalarda dereceye giren oyalar Vakıf bünyesinde oluşturulacak koleksiyona dahil edilecek ve en ince detayına kadar künyesi oluşturularak koruma altına alınacak. Ayrıca, farklı kullanım alanları özendirilerek tasarım dünyasına yeni ve heyecan verici unsurlar kazandırılması da amaçlanıyor.
Oya Projesi gelecek günlerde farklı alanlardaki çalışmalarıyla genişleyecek. Bunlardan biri olan mobil sergi ile bu sanatın çok daha geniş kitlelere ulaştırılması hedefleniyor. Yurt içinde ve dünyanın önde gelen kültür ve sanat merkezlerinde ses, ışık, bilişim teknolojisi, endüstriyel tasarım, mimari ve benzeri disiplinlerle desteklenmiş konseptiyle sanatseverlerle buluşacak.
Oya Müzesi kurulmak isteniyor…
Oya sanatı, onu her boyutu ve her haliyle, en çarpıcı örnekleriyle sergilendiği, üretim sürecinin her boyutuyla canlandırıldığı kapsamlı bir müzeyi hak ediyor. Projenin gelecek planları içerisinde önemli bir yer tutan müze için, öncelikle İstanbul’da bir mekan planlanıyor. Araştırmacılara ve akademisyenlere çalışma ortamı sunacak, Adnan Memiş koleksiyonuna da ev sahipliği yapacak ve başkaca koleksiyonerlere de fırsat tanıyacak, geleneksel oya örneklerinin kalıcı olarak, farklı kullanım amaçlı yeni tasarımların ise sürekli güncellenerek sergileneceği bir müze oluşturulması planlanıyor.
OYA’ya OYA demek
Oya sanatı, literatürde ya da günlük yaşamda farklı dillerde farklı namlar hatta namı olmadan tanımlarla ifade edilmekte. Oya Projesi, bu sanatın her dilde OYA olarak ifade edilmesini de amaçlıyor.