Pigmeler, Hobbitlerle akraba çıkmadı
Endonezya’daki Flores adasında yaşayan Pigmeler ile on binlerce yıl önce orada yaşayan hobbitler olarak ünlenmiş Homo Floresiensis insansı türüyle arasında genetik bağ bulunamadı.
Araştırmacılar, Endonezya’daki Flores adasında bulunan küçük boyutlu insan türü “Hobbitlerin” keşfinden beri, antik insanların günümüzde adada yaşayan Pigmelerle ilişkili olup olmadığını merak ediyor.
Yeni araştırma bu soruya yanıt verdi: Hayır.
DNA incemelerine göre.günümüzde adada yaşayan Pigmeler, antik hobbitlerle (bilimsel ismiyle Homo floresiensis) ilişkili değildi.
Pigmeler Hobbitlerin yaşadığı mağarayı kutsal kabul ediyor.
Science dergisinde 3 Ağustos tarihinde Serena Tucci, Samuel H. Vohr, Rajiv C. McCoy, Benjamin Vernot, Matthew R. Robinson, Chiara Barbieri, Brad J. Nelson, Wenqing Fu, Gludhug A. Purnomo, Herawati Sudoyo, Evan E. Eichler, Guido Barbujani, Peter M. Visscher, Joshua M. Akey, Richard E. Gree imzaları ile yayınlanan Endonezya'nın Flores Adası'ndaki cüce insan halklarının adaptasyonları ve evrimsel tarihi (Evolutionary history and adaptation of a human pygmy population of Flores Island, Indonesia. Science) başlıklı makalede araştırmacılar, Flores adasındaki modern Pigmelerin genomlarının, diğer antik insansı türlerin (Denisovalılar ve Neandertaller) DNA dizilerine sahip olduğunu, ancak diğer arkaik insansınımsılarla gen akışına dair kanıt taşımadıklarını belirtiyor.
Bilim insanları ilk olarak 2003 yılında Flores adasındaki Liang Bua mağarasında Homo floresiensis türü insanın kalıntılarını keşfetti. Araştırmanın baş yazarı Serena Tucci’ye göre, günümüzde mağaraya çok yakın yaşayan Pigmeler mağarayı kutsal kabul ediyor.
Mağara, günümüzde de Pigmelerin hayatlarının gerçekten önemli bir parçası. Atalarının ruhlarının bu mağarada yaşadıklarına inanan Pigmelerin adak olarak bıraktığı yiyecekleri bulmak mümkün. Bu onların kültürünün bir parçası.”
32 pigmenin genomları incelendi
Bilim insanları, Flores adasındaki Pigmeler üzerine araştırma yaptıktan ve onlar hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, Pigmelerin genetik tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek için 32 yetişkinin genomlarını dizilemek ve analiz etmek üzere onlarla işbirliği yapmaya başladı. Onlarla iletişim kurmak için bilim insanları iki çevirmenle çalıştı. Çevirmenlerden biri İngilizce’den Endonezya diline, diğeri ise Endonezya dilinden yerel dile çevirmek için çalıştı.
Ancak bilim insanları Homo floresiensis’in kemiklerinde bulunan DNA’yı ayrıştıramadıkları için, modern Pigmelerde sadece “hobbit” DNA parçalarını arayamadılar. Bunun yerine, Pigmelerin DNA’sındaki, bilinen bir eski insan türüyle ilişkilendirilemeyen herhangi bir arkaik genetik diziyi araştıran yeni bir teknik kullandılar.
Araştırmacılar Flores Pigmelerinin, %0.8 oranında Denisovalı atalarına sahip olduğunu ve diğer Doğu Asyalılarınkinden biraz daha az Neandertal atalara sahip olduklarını keşfetti. Ancak Pigmelerin genomlarında bilinmeyen kökenleri olan kromozomal bölümler yoktu, bu da Pigmelerin atalarında herhangi bir Homo floresiensis genine sahip olmadığı anlamına geliyordu.
Araştırmanın eş yazarlarından Richard Green, “Genetik olarak, dünyanın o bölgelerindeki diğer popülasyonlardan çok farklı değiller.” diyor.
Araştırmaya dahil olmayan İnsan Evrimi Çalışmaları ve Arkeoloji profesörü Mark Collard, “Bu bulgu, eski insan türlerini anlamamız konusunda yeni bilgiler sağlıyor.” diyor.
Collard, “Modern insan nüfusunun Afrika’yı yaklaşık 100.000 ila 70.000 yıl önce terk ettiği ve Avrupa ile Asya’ya yerleşme sürecine başladığı bir senaryoya bakıyor gibi görünüyoruz. Fakat bu insanlar Neandertallerle ve Denisovalılarla karşılaştıklarında ve çiftleştiklerinde, hobbitler ile çiftleşmediler.”
“Bu durum, göç eden modern insanın hobbitleri potansiyel eş olarak kabul etmediğini ve bunların doğrudan veya dolaylı rekabet yoluyla yerini aldığını işaret ediyor.”
Hobbitler bugünkü Pigmelerden çok daha kısaydı.
Hobbitler bugünkü Pigmelerden çok daha kısaydı. Homo floresiensis (Hobbitler) ortalama 1,1 metre boynda iken, Flores Pigmeleri yaklaşık 1.45 metre boyunda.
Her iki grubun da “ada etkisi” adı verilen duruma bağlı olarak küçük olması muhtemel. Bazı hayvanlar zamanla daha küçük olacak şekilde evrimleşirler (muhtemelen adada daha az yiyebildikleri için, küçük olmaları avantajlıdır) ve diğer hayvanlar daha büyük olacak şekilde evrimleşirler (belki de yırtıcı hayvanların yokluğu nedeniyle). Örneğin Flores adası bir zamanlar cüce fillere ev sahipliği yapıyordu. Ayrıca adada şu anda bile dev fareler (Papagomys armandvillei) yaşıyor.
Pigmeler de bu kısa boy avantajından faydalanmış gibi gözüküyor. Örneğin, araştırma ekibi Pigmelerin kısa boyu ile ilişkili genetik varyantların yüksek bir prevalansına sahip olduğunu buldu.
Modern Endonezyalılar ortalama 1,6 metre boyunda, modern Flores Pigmeleri ortalama 1,5 metre boyunda, Homo floresiensisler ise ortalama 1 metre boyundaydı.
Aslında bu da Pigmelerin arkaik homininden gelen genler nedeniyle kısa olmadığı anlamına geliyor. Bunun yerine, ada ortamlarındaki seçici baskılar nedeniyle zaman içinde küçülüyorlardı.
Green, “Bu, gen varyantlarının Avrupalılar ve Flores Pigmelerinin ortak atalarında mevcut olduğu anlamına gelir. Popülasyonda halihazırda var olan bu değişme varyasyonu üzerinde harekete geçerek kısaldılar.” diyor.
Collard, “Fakat ben bu argümana daha az ikna oldum.” diyor.
“Paleoantropologlar, hobbitlerin Homo erectus adlı büyük gövdeli hominin türünün soyundan geldiğini düşünüyordu; ancak son çalışmalar, hipotezlere meydan okuyor ve bunun yerine, hobbitlerin küçük gövdeli erken insan türlerinden birinin torunları olduğunu öne sürüyordu. Eğer ikinci hipotez doğruysa, o zaman hobbitler söz konusu olduğunda, bir tür ada cüceleşmesine bakmıyor olabiliriz, en azından boyut açısından değil.”
Araştırmacılar, buldukları sonuçları orada yaşayan Pigmeler ile paylaşmak için Flores adasına dönmeyi planlıyor.
“Araştırmaya katılma konusunda çok heyecanlılardı. Şimdi sonuçları onlara ulaştırmak için yeni bir yolculuk yapmaya çalışıyoruz.”
Erman Ertuğrul - Arkeofili.com