Pop Art
Pop Art nedir?
Pop Art: Pop art, sıradan nesnelerin —örneğin çizgi romanların, çorba kutularının, yol işaretlerinin ve hamburgerlerin— konu anıldığı ve sıklıkla eserin içerisine fiziksel olarak dahil edildiği bir sanat akımı.
Pop art 1950’lerin sonunda ve 1960’larda İngiltere ve Amerika’da ortaya çıkan bir sanat akımıydı. Ona “Pop art” ismini İngiliz sanat eleştirmeni Lawrence Alloway verdi. Bu terimi kullanarak, bu akım içerisinde yer alan resim ve heykellerde kullanılan görsel unsurların aleladeliğine göndermede bulunuyordu.
Pop art sanatçılarının ayırıcı niteliği, çağdaş yaşam üzerinde güçlü bir etkisi olan popüler kültürün bütün yönlerini ayrım gözetmeksizin resmediyor oluşlarıdır. Kullandıkları görsel unsurlar televizyonlardan, çizgi romanlardan, sinema dergilerinden ve her türlü reklâmdan alınıyordu. Bu görsel unsurlar kesin ve objektif bir şekilde, herhangi bir övgü veya yergi söz konusu olmaksızın büyük bir doğrudanlıkla ve ödünç alındıkları medyanın kullandığı ticarî teknikler kullanılarak gösteriliyordu.
Pop art, Dada akımının bir uzantısıydı ve bu akım 1920’lerde o dönemdeki Paris sanatının ciddiyetini ve daha geniş bir çerçevede Avrupa’ya savaşı getiren siyasi ve kültürel durumu alaya alan nihilistik bir hareketti.
Dada hareketinin Birleşik Devletler’deki öncüsü olan ve kendi dönemindeki seri üretimi yapılan nesneleri yücelterek sanat ve yaşam arasındaki mesafeyi daraltmaya çalışan Marcel Duchamp Pop art gelişiminde en etkili kişi oldu.
Pop art’ı etkileyen diğer 20. yüzyıl sanatçıları Stuart Davis, Gerard Murphy ve Fernand Léger’di. Bütün bu sanatçılar tablolarında seri üretimi ve endüstriyel makina çağının ticarî materyallerini resmettiler.
Pop sanatçılarının doğrudan öncüleri ise Amerikalı sanatçılar Jasper Johns, Larry Rivers ve Robert Rauschenberg oldu. Bu sanatçılar 1950’lerde, her ne kadar resimsel ve ifadeci bir teknikle de olsa, bayraklar, bira kutuları ve diğer benzeri nesneleri resmettiler.