Prof. Dr. Bingür Sönmez: Sarıkamış'taki şehit sayısını tahmin etmek güç
Sarıkamış Harekatı'nın 104. yılı çeşitli etkinliklerle acı hatıraları gündemde tutarken 5-6 Ocak 2019'da yapılacak etkinliklere hazırlık yapan Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, şehit sayısının 90 binden az olmadığını savunuyor.
Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, "Ozanlar, 'Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı.' diyor. Bu rakamı hiç kimse reddedemez, ozanlar yalan söylemez. Bugün söylenen sözler 104 yıldır hala söyleniyor. Ozanlara saygı olarak ben her zaman 'Onlar 90 bin kahramandı' diyorum." dedi.
Sarıkamış Harekatı'nın 104. yılı dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Sönmez, Sarıkamış'ın çocukluk sevdası olduğunu belirterek, "Benim çocukluğum 90 bin şehidin ağıtlarıyla ninnileriyle geçti. Köyümüzde büyük bir şehitlik vardı, çok ayak altındaydı. Onun hep görkemli bir şehitlik haline getirilmesini hayal etmiştim." ifadelerini kullandı.
Bu nedenle Sarıkamış'ı daha tanınır hale getirmek için çeşitli çalışmalar yapmaya başladığını aktaran Sönmez, 2003'te Sarıkamış Dayanışma Grubu, AKUT ve Erzurum Kalkınma Vakfı iş birliğinde, yaklaşık 100 kişinin katılımıyla Soğanlı Dağları'ndan Sarıkamış'a uzanan sembolik bir yürüyüş düzenlediklerini hatırlattı. Prof. Dr. Sönmez, "Enver Paşa'nın son konuşlandığı Kızıl Çubuk köyünde toplandık, Sarıkamış'a kadar karlar içinde 9 kilometrelik dağı aşan bir yürüyüş yaptık. İlk defa gazeteler Sarıkamış Şehitleri'ni anma töreninden bahsetti." diye konuştu.
Sönmez, Sarıkamış Harekatı'nın 90. yıl dönümü olan 2004'teki anmalar için de büyük hazırlıkların yapıldığını "90. yılında 90 bin şehit Genelkurmay himayelerinde anılıyor" sloganıyla yürüyüş düzenlendiğini hatırlattı.
Daha sonra etkinliklerin yüksek katılımla gerçekleştirilen anma törenleri haline geldiğini belirten Sönmez, 2019'daki törenlerinin de 5-6 Ocak'ta yapılacağını ifade etti.
-"Dağlarda sayısız şehitlik var"
Erzurum'un Çimenli köyünden başlayarak 29. Tümen'in gittiği yürüyüş yolunda şehitliklerin yerini tespit etmeye çalıştıklarını aktaran Sönmez, "Dağlarda sayısız şehitlikler var. Öyle bir savaş yaşanmış ki dağ, taş şehit doluymuş. Bu şehitliklerin yerini, adı o dönem Harita Genel Komutanlığı olan kurumdan 4-5 subayın yardımıyla tespit ettik. Ertesi yıl bir harita uçağı alçak uçuşla bizim göremediğimiz yerleri gördü, büyük bir raporla Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) ve Denetleme Başkanlığı'na sunduk. Soğanlı Dağları'nda 100'e yakın şehitliğin yerini tespit ettik. Birçoğu kaybolmak üzereydi, elimizdeki haritalar, bölge halkı ve anıları rehberliğinde çoğunun yerini tespit ettik." diye konuştu.
- "Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı"
Sönmez, Sarıkamış şehitlerinin sayısını tahmin etmenin güç olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti 2,5 milyon kayıp verdi. Türk Tarih Kurumun'da da yayınlanan Behiç Bey'in anılarına göre, Kafkas Cephesi'ndeki kaybımız 600 bin. 22 Aralık 1914 ile 5 Ocak 1915 tarihleri arasında süren 15 günlük Sarıkamış Meydan Muharebesi'nde kaybımız 108 bin. 1935'te Genelkurmay'ın verdiği bilgiye göre 120 bin kişilik ordudan 12 bin kişi geri döndü, yani kayıp 108 bin. Fevzi Çakmak, 60 bin şehit olduğunu söylüyor. Şehit sayısını tahmin etmek çok güç. Hep farklı rakamlar çıkacak. Ozanlar 'Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı.' diyor. Bu rakamı hiç kimse reddedemez, ozanlar yalan söylemez. Bugün söylenen sözler 104 yıldır hala söyleniyor. Ozanlara saygı olarak ben her zaman 'Onlar 90 bin kahramandı' diyorum."
Prof. Dr. Sönmez, 93. Alay'ın 29 Aralık gecesi Allahuekber Dağları'nda tipiye kapıldığını ve yarısının yitik olduğunu anlatarak, 5 Ocak'ta Türk güçlerinin geri çekilmesiyle Rusların girdiği her köyde büyük bir soykırıma, katliama giriştiğini ifade etti.
Sivillerin ne kadarının esir düştüğünün, ne kadarının katliama uğradığının bilinmediğini vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti: "Bir ay içinde 45 bin sivil halk, 2 yaşından 85 yaşına kadar erkek nüfus tehcire uğratıldı. 75 bin kişilik nüfus bir yıl içinde 7 bin 200'e düştü. Akrabam olan 25 köylü tehcire uğratıldı. Bir tanesi dedem. Bu 25 akrabadan sadece 12'si dönebildi. 60 bin esirimiz var, bunların 15 bini asker ve subay, geri kalan hep sivil halk. Asker ve subay savaş esiri. Savaş esirlerinin bir güvencesi var, isimleri kaydediliyor, katletmek mümkün değil. Hapishanelerde değil, kamplarda kalıyorlar. Sivil halk Rus vatandaşı olduğu için onlar vatan haini muamelesi görüyor. Kimisi geri dönerken perişan oldu."
Bu savaş 1 günlük değildi. Savaşı askerler kaybetmez, savaşı komutanlar kaybeder.
Sönmez, 2003'e kadar Sarıkamış'ın "bir gecede tek kurşun almadan donarak, titreyerek, yaşamını yitiren zavallılar" gibi sunulduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat 2004'te kamuoyuna şunu öğrettik, bu savaş bir günlük savaş değildi. 15 gün, 15 gece yapıldı. Göğüs göğüse, süngü süngüye savaşlar yapıldı. Dereler, tepeler, köyler zapt edildi. Sarıkamış'a iki kez girildi, birinde 2, birinde 1 gece kalındı ama her savaşın yeneni, yenileni olabileceği gibi, bu kahramanlar yenildiler. Savaşı askerler kaybetmez, savaşı komutanlar kaybeder. Bu kahramanlar hiçbir zaman bu şekilde anılmayı hak etmemişlerdi. Ama 2004'te dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Paşa, bir deklarasyon yayınladı, benzer deklarasyon artık her sene 22-24 Aralık'ta Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yayınlanıyor."
Sarıkamış Kafkas Cephesi Araştırma Tanıtım Merkezi için çalışmaların devam ettiğini dile getiren Sönmez, kendisinin 15 yıldır topladığı tabanca, tüfek, kılıç, orijinal haritalar ve 1914'ten bugüne kadar Sarıkamış ile ilgili İngilizce, Fransızca, Rusça, Almanca yayınlar, gazeteler, tezler, makaleleri buraya armağan edeceğini söyledi.
Zehra Melek Çat- AA