Anasayfa / Kütüphane

Rize Kültür Varlıkları

Rize Kültür Varlıkları

 

Tarihi Yapılar

Müzeler

Tamamı il merkezinde yer alan müzeler sadece Rize’deki değil, Doğu Karadeniz’in geneline de etki etmiş sosyal ve tarihi olayların bilgi ve belgelerine, etnografik ve arkeolojik buluntulara da ev sahipliği yapmaktadırlar.

Rize Müzesi: Piriçelebi Mahallesi’nde bir 19. Yüzyıl sivil mimari örneği olan “Sarı Ev” bugün kent müzesi durumundadır. Müzede arkeolojik eserler, sikkeler ve etnografik eserler sergilenmektedir. Yöresel mimari özelliklerinden biri olan müze binasının yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Günümüzde müzede çeşitli etnoğrafik eserler ile vitrin teşhirleri yer almaktadır. Müzede 76 arkeolojik eser, 594 sikke, 1129 etnografik eser olmak üzere toplam 1799 eser sergilenmektedir.

Atatürk Evi Müzesi (Mehmet Mataracı Konağı): İl merkezinde, Müftü Mahallesi’nde yer alan yapı 1921 yılında yapılmıştır. İç sofalı plana sahip, üç katlı bir konaktır. Atatürk, 1924’te çıktığı yurt gezisi sırasında Rize’ye gelmiş, Mehmet Mataracı’nın misafiri olarak bu evde kalmıştır. Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümünde müzeye dönüştürülmesi için Mataracı Ailesi tarafından İl Özel İdaresi’ne bağışlanmıştır. Geçirdiği renovasyon sonrası bina 27.12.1985 tarihinde Rize Atatürk Evi Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’e ait bazı eşyaların yanı sıra, bölgeden çıkarılan etnografik eserlerin de sergilendiği konağın kuzeyinde geniş bir bahçesi vardır. 

Kaleler

Kent genelinde geçmişi Ortaçağ'a uzandığı düşünülen çok sayıda kale bulunur. Korunma, haberleşme, yeterli askeri kuvvet barındırmak için inşa edildikleri düşünülen benzer kale yapıları Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Trabzon ve Giresun'da da görülmektedir. Yerleşim açısından stratejik konuma sahiptirler. Bu kalelerden Pazar İlçesi Yücehisar Köyü’ndeki Ciha Kale küçük bir yapı olup, ortasında birer gözetleme kulesine sahiptir. Yine Pazar'da küçük bir adacık üzerinde yer alan Kız Kalesi bu yapılardan kulesi olmadığı için ayrılır. Çamlıhemşin’de Fırtına Vadisi’ne hakim bir noktada kurulmuş olan Zil Kale, Rize Kalesi’nden sonra kentteki en büyük kaledir. Yine Çamlıhemşin İlçesi Tatos Geçidi’ndeki Kale-i Bala, içinde birçok tesisata sahip olan bir kaledir. Kent merkezinde bulunan Rize Kalesi ve Çamlıhemşin ilçe sınırlarındaki Zil Kale en sık ziyaret edilen kalelerdir.

Rize Kalesi: Kale, şehir merkezinin güneybatısında 480 m²lik bir alan üzerine kuruludur. İç ve aşağı kalelerden oluşur. İç kalenin I. Justinianus(527-565) döneminde, aşağı kalenin ise 13. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Kale çevresi, yapılan çevre düzenlemesiyle çay bahçesi olarak işletilmektedir. Kenti seyir için kent merkezindeki ideal noktalardan biridir.

Günümüzde kale dört bölümde incelenmektedir.
İç Kale
Aşağı Kale
İç Kale ile Atatürk Caddesi arasındaki Dış Kale kalıntıları
Eski SSK Hastahanesinin doğusundaki surlar

1) Sur duvarlarını güçlendirmek için yapılmış destek kuleleri ve savunma amaçlı yapılmış savunma kuleleri mevcuttur. Savunma kuleleri sur duvarları ile bağlantılı yapılmış olup genelde yuvarlak formludur. Bu kuleler arasında belli mesafelerde kare ve dikdörtgen ile yuvarlak formlu destek kuleleri vardır. Bu destek kuleleri saldıran düşmana her yönden savunma imkanı vermek üzere dışa çıkıntılı olarak yapılmıştır.
2) Surların yıkılan kısımları üzerine betonarme olarak inşa edilmiş konutlar mevcuttur. Ayrıca surların izlenebilen bir kısmının üzerinden yol geçmektedir.
3) Kale ve sur yükseklikleri yaklaşık 2 metre ile 20 cm arasında değişmektedir. Duvar kalınlıkları 2-3 metre civarındadır. Yapı malzemesi olarak yonu taş ve horasan harcı kullanılmıştır. Kalenin güneyinde yer alan ve 1989 yılında onarım gören bölümler ise düzgün yonu taşıdır.

Rize Kalesi 22.08.2011 tarih ve 175851 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 2011 yılı yatırım programında yer almış, rölöve, restorasyon, restitüsyon ve çevre ve aydınlatma projeleri tamamlanmış, proje uygulanmasına başlanmıştır. Restorasyon çalışmaları devam etmektedir.

Zil Kale: Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. Kale 1. Derece Arkeolojik sit alanı içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezinin 15 km. güneyinde, Fırtına Deresi’nin batı yamaçları üzerine kuruludur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 m, dere yatağından yaklaşık 100 m. yüksekliktedir. Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelir. Dış kalenin kapısına kuzeybatı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Bir teras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır. Buradan ikinci bir kapı yardımıyla kale içerisine girilir. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunur. Bunlar muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. Duvarlar üzerinde doğu (vadi, manzara) yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün dendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Zil Kale, kentteki diğer Varoş Kale, Ciha Kale ve Kız Kaleleri gibi hem yörenin, hem de Bayburt’a ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolu üzerinde güvenliği sağlıyordu. Osmanlıların bölgeyi fethinden sonra kalenin kullanılmaya devam ettiği biliniyor. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan bakım, onarım ve restorasyon çalışmaları tamamlanmıştır.

Ciha Kalesi: Hemşin Deresi’nin doğusunda bulunmaktadır. Dairesel bir plana sahiptir. Sur duvarlarının taş işçiliği muntazam değildir. Kalenin giriş kapısı kuzey doğusundadır ve iki kule ile desteklenmiştir. Ortada ise yine daire planlı bir kule daha vardır. Gözetleme ve haberleşmeyi sağlama amaçlı kullanıldığı düşünülmektedir.Restorasyon proje çalışmaları başlatılmıştır.

Kız Kalesi: Pazar ilçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerine kuruludur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiş durumdadır. Duvarlarındaki muntazam taş işçiliği dikkat çekicidir. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 13 veya 14. yüzyıllarda inşa edildiği tahmin edilmektedir.. Günümüzde tek bir gözetleme kulesiyle ayaktadır.

Kale-i Bala: Çamlıhemşin İlçe merkezine 40 km. mesafedeki Hisarcık Köyü sınırları içinde, Fırtına Deresi’ne hakim bir noktada yer alır. Bazı kaynaklarda “Varoş Kale” adıyla da geçer. Zil kale ile topografyası ve duvar işçiliği açısından benzerlikler gösterir, bu nedenle aynı döneme ait olduğu düşünülür (14-15.yy). Kaçkarlar’ın Anadolu’ya geçit verdiği Başhemşin ve Tatos Geçidi’ne yakın konumdadır. Kalınlığı 50 cm. ile 1 metre arasında değişen sur duvarları büyük ölçüde tahrip olmuştur. Dikdörtgen planlı kale, sarp bir kayalık üzerine kuruludur. Yapının ortalama uzunluğu 70 m., genişliği ise 25 metredir. Kale kapısı, kuzeybatı yönünde yer almaktadır. Aynı cephenin doğusunda bir kapı izi daha vardır. Duvar izlerinden batı kulelerinin varlığı anlaşılmaktadır. İç kısımda yer alan, doğu duvarına bitişik tonozlu mekan kalıntısının sarnıç olduğu düşünülmektedir. Restorasyon çalışmaları başlatılmıştır.

Camiler

Rize merkezdeki İslam Paşa Camisi (Kurşunlu), Gülbahar Merkez Camisi, Şeyh Camisi ve Orta Cami gibi eserler bölgenin zengin mimari özelliklerinin etkisi altında kalmış ve mahalli özellikleri bünyesinde barındıran yapılardır. Yapı malzemesi olarak genellikle ahşap ve taş malzeme kullanılmıştır. İslam Paşa Camisi Osmanlı klasik devrine bir örnektir. Diğer camiler ise yakın zamanlarda onarım görmüştür. Bu camilerin 1910-1920’li yıllarda son cemaat yerlerinin üzerine bağdadi tarzda birer kat yapıldığı ve 1940-1950’li yıllarda bazılarının yuvarlak kemerli taşkın silmeli, barok özelliğinde yenilendiği görülmektedir. Bu mahalli barok etkiler, Kale Camisi ve Orta Cami’de kendini daha çok hissettirir. 1960’lı yıllarda kırma çatılı camilerin yıkılarak yerlerine taş ve beton malzemeyle kubbeli camilerin yapıldığı görülmektedir. Şehir merkezinde yapılan eski camilerden günümüze kadar gelebilen camilerin dış cepheleri taş malzemeyle, iç mekanları ise ahşap malzemeyle yapılmıştır. Oldukça küçük ölçekte yapılan bu camilerde süsleme özellikleri ve güzellik kaygısından çok ihtiyaçlar ön plana çıkmaktadır.

İlçe ve köylerdeki camiler Rize yöresinin dağınık yerleşme karakterine göre şekillenmişlerdir. Bu camiler bir ya da iki mahallenin ihtiyacı için yapılmış, oldukça küçük boyutta yapılardır. Camiler yapılırken konut mimarisinin genel özellikleri esas alınmıştır. Yapı malzemesi olarak ahşap ve taş malzeme kullanılmıştır. Çivisiz ahşap yığma tarzda görülmeye değer nadide örnekler de vardır. (Hemşin’deki Bilen Köyü Camisi, İkizdere’deki Hacı Şeyh Camisi ve Fındıklı’daki Meyveli Köyü Camisi) Bu camiler ahşap ustalığının önemli özelliklerini yansıtmaktadır. Eğimli araziye kuruldukları için hemen hemen hepsinde yüksek su basmanlar yer alır. Çamlıhemşin İlçesi’nde bulunan Aşağı Çamlıca Camisi’nde olduğu gibi bazılarında zemin kata medrese bölümü yerleştirilmiştir. Camilerin ön kısımlarında son cemaat yeri olmamakla beraber, namaz vakitlerinin beklenilmesi amacıyla sedirli bölümler vardır. Süsleme bakımından ahşap öğelerin ağır bastığı camilerin kapıları, mihrapları, minberleri, korkulukları ve tavanları ahşap oyma tekniğiyle bezelidir. Bilen Köy Camisi’nin kapı ve minberi üzerinde klasik geometrik süslemeler yüzeyleri kaplar. Minberin panolara ayrılarak, içlerine stilize vazoda çiçekler koyulan örnekleri Şimşirli, Tunca, Işıklı ve Aşağı Çamlıca Camileri'dir.

Kemer Köprüler

Rize'de akarsu vadilerini geçip konutlara, yaylalara ve tarım alanlarına ulaşım için çok sayıda köprü inşa edilmiştir. Bölgesel iklimin etkisiyle kısa sürede yıpranan köprüler sık onarım görmüşlerdir. İlk yapım tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Köprülerin tümü, akarsu yatağının iki yanında karşılıklı birer ayak üzerinde yükselen, yuvarlak ya da hafif sivri kemerli bir yay formuna sahiptir. İlkçağlardan itibaren farklı zaman ve mekanlarda farklı toplumlar tarafından kullanılan bu form su taşkınlarından korunmayı sağlamıştır. Tümü dikdörtgen planlıdır ve birçoğu tek ve yuvarlak kemerli iken basık veya hafif sivri olan örnekleri de vardır. Yükseklikleri kuruldukları vadinin derinliğine göre değişmektedir. 2-3 metreden 15-20 metre yüksekliğe ulaşan köprüler bulunmaktadır. Uzunlukları ise vadilerin genişliğine göre 20 m ile 45 m arasında değişir. Köprü ayakları çift ya da tek yönde doğal kayalara oturtulmuş durumdadır. Köprü kemerleri düzgün kesme taştan, ayak ve diğer kısımları moloz taştan oluşur. Korkuluklar tek sıra taş olarak yapılmış olup, bazılarında sonradan eklenen demir korkuluklar vardır. 

Mağaralar

İyidere İlçesi Çiftlik Köyü'nde bulunan Pileki Mağarası, Karadeniz’e özgü hamsikoli (hamsili ekmek) ve mısır ekmeği pişirmek için kullanılan pileki taşının çıkarılması ile oluşan yapay bir mağaradır. Binlerce yıldır yapılan bu işlem sonucunda oluşan mağara, girişte iki büyük alan, sonrasında ise birçok tünelden meydana gelmiştir. İçerisinde kuyular ve göller mevcuttur. Günümüzde İyidere Kaymakamlığı tarafından ışıklandırılarak çeşitli düzenlemelerle ziyarete açılmıştır.