Rodos / Rhodes
Rodos / Rhodes neresidir?
Rodos / Rhodes; Anadolu’nun güneybatısında, Datça Yarımadası açıklarında ada.
Anadolu ve Girit Adası arasındaki konumu nedeniyle tarihöncesi dönemden beri önemi bir merkez olmuştur.
Adada MÖ 16. yüzyılda Minos, MÖ 14. yüzyılda ise Miken yerleşimleri mevcuttu.
Adı pek çok hikayede geçen adanın varlığından Homeros da haberdardır.
Adanın daha iyi bilinen dönemi Dorların yerleşmesi ve 3 kent kurmalarıyla başlar. Bu üç kent devletçiği, Lindos (en güçlüleri), Ialysos ve Kameiros, MÖ 408/407 yılında tek bir devlet olarak birleştiler.
Bundan sonra Anadolu’nun güneybatı ucunda Mısır ve Suriye’ye gidip gelen gemilere sundukları doğal uğrak yeri konumunu etkili biçimde değerlendirdiler.
Güneybatı Anadolu’daki Kos, Halikarnassos ve Knidos ile birlikte Dor Heksapolis’ini (altı kent birliği) oluşturdular.
Rodos’un görkemli çağı MÖ 305/304 yılında Makedonya kralı Demetrios Poliorketes’in kuşatmasına direnmeleriyle başlamıştır.
Demetrios’un bıraktığı kuşatma düzeneği hurdalarının satışından Rodosluların eline öyle çok para geçmiştir ki, kazandıkları zaferden ötürü adalarının koruyucu tanrısı olan Helios’a şükran sunmak için çok büyük bir yontu dikebilmişlerdir.
Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Rodos Heykeli budur (seksen yıl sonra depremde yıkılmıştır).
Büyük İskender’in doğuda yeni kentler kurması Rodos’un ticari önemini arttırdı. Böylece Rodos MÖ 3. yüzyılda artık Doğu Akdeniz’i denetimi altına almış bulunuyordu.
Roma İmparatorluğu Doğu Akdeniz’de etkin duruma gelince Rodos onun yanında yer aldı ve Roma’nın sunduğu avantajlarla durumunu güçlendirdi.
MÖ 227’de geçirdiği büyük depreme rağmen Hellenistik Dönemde antik dünyanın ticari ve kültürel olarak önemli bir merkezi idi.
MÖ l64’te Roma hakimiyetine giren adanın felsefe ve hitabet okulları da ünlüydü. Cicero ve pek çok ünlü Romalı burada eğitim görmüşlerdir.
MS 345 ve 515’teki iki depremden sonra kasaba ölçeğine düşen Rodos, Orta Çağda Aziz John şövalyelerinin merkezi idi.