Sahaf Emin Nedret İşli, Sahaflar Çarşısı'nın tarihini anlattı
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nce düzenlenen "Babıali'de Sahaflık, Sahaflarda Babıali" söyleşisinde, Sahaflar Çarşısı anlatıldı. Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi'nde düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz yaptı.
Söyleşide konuşmacı olarak yer alan sahaf Emin Nedret İşli, Sahaflar Çarşısı'nın tarihini o dönemden fotoğraflar ve gazete kupürleri üzerinden anlattı.
İşli, Sahaflar Çarşısı'nın İstanbul'un en eski ticaret merkezlerinden olduğunu belirterek, "Esasında Sahaflar Çarşısı'nın bu yeni ve ikinci yeri. Hakkaklar Çarşısı'nın ilk ismi o. Sahaflar Çarşısı demek aslında Kapalıçarşı'nın içerisinde mevcut olan dükkanlarda bir ticari iş yapılan yer demek. Bundan 5-10 sene öncesine kadar Kapalıçarşı'nın arka tarafında, Fesçiler Kapısı'nın arka tarafına doğru bir caddenin ismi Sahaflar Caddesi'ydi." diye konuştu.
Rahmetli Şevket Eygi müteferrika kitap almıştı
İşli, sahafların eskiden Kapalıçarşı'nın içinde olduğunu dile getirerek, "Orada kitap ticareti yaptıklarını biliyoruz. Bu konuda bilgi ve belgeler maalesef yok. İlk dönem İstanbul sahaflığıyla ilgili çok fazla belge yok." dedi.
Sahaflığa dair ilk belgelerin 18. yüzyılda olduğuna dikkati çeken İşli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ondan sonraki dönemlerde, Kapalıçarşı sahaflarının içerisinde dolap denilen dükkanlar, çeşitli sahafların terekeleri, terekelerinden çıkan malzemeler, sahafların alıp sattığı birtakım kitaplarla ilgili bazı bilgiler, sahafların ölümünden sonra onların mirasları yoluyla ailelerine intikal eden kaç kitapları olduğuyla ilgili çok detaylı ve çok önemli bilgiler var. Fakat işin esnaflığı ve sahasında yer alan birisi olarak, belgeler maalesef bir esnafın alışverişinden, fiyatlarından, alanla satan arasındaki ilişkilerden ve anektodlardan yoksun. Sosyal hayata dair, ilişkileri nasıldı, nasıl bir insandı, merakları neydi gibi konularla ilgili çok fazla bilgimiz yok."
İşli, 1930'lu yıllarda sahafların yerlere kitap sergisi açtıklarını aktararak, "Biz bunlara meslekte 'dökme kitap' diyoruz yani kitapları tezgahlara, yerlere, tezgahların önüne koyarsanız ona dökme kitap deriz. Benim çıraklığımda bu dökme kitaplardan müteferrika kitap alınırdı. Benim gözümün önünde rahmetli Şevket Eygi müteferrika kitap almıştı." ifadelerini kullandı.
İmzalı kitap toplama hikayesi 1980'den sonra gelişen bir şey
Sahaflar Çarşısı'ndaki esas dükkanların şimdikinden farklı olduğunu bildiren İşli, "Ayakkabıyla girilen, içerisinde kitapların dik durduğu, bizim modern dediğimiz kitapçı tarzında yerler değiller. Kitaplar bir kere yatık konuluyor rafa. Nitekim Osmanlıca kitapların pek çoğunun sırt kısmında kitapların adı hattatlar tarafından yazılıdır. Sahaf onu üst üste koyduğu zaman bütün kitapları çok rahatlıkla bulur, siz kalkıp da 'Ben şunu istiyorum.' derseniz, hemen çeker size verir." dedi.
İşli, elindeki gösterdiği fotoğraflardaki sahaflardan bahsederek, şöyle devam etti:
"Bu fotoğrafta sahafların en önemli dört ismi; Nizamettin Aktuç, Hakkı Tarık Us, Osman Nuri Ergin, Kemal Salih Sel var. Fotoğrafın orijinali bende. Kemal Salih Sel'in kitapları, Atatürk Kitaplığı'nda, oraya bağışlanmış vaziyette. Osman Nuri Bey de orada aynı zamanda Darüşşafakalı. Hakkı Tarık Us, Beyazıt Devlet'te. Nizamettin Aktuç, zaten esnaf.
Yine meşhur önemli iki isim Sahaflar Çarşısı'nda. Şevket Rado ve Kazım Taşkent. Yapı Kredi Bankası'nın kurucusu aynı zamanda da müthiş bir kitap meraklısı. Şevket Rado'yla ikisi 1970'lerde İstanbul Sahaflar Çarşısı'ndaki sahaf piyasasını yöneten insanlar. Kitaba meraklılar, kitaptan çok anlıyorlar. Şevket Bey çok cömert. Parası da var, kıyıyor paraya alıyor. Herkes ona koşmuş o dönemde. Ellerindeki kitapları önce ona sunmuşlar."
Sahaflardaki değişimlere de değinen İşli, "Mesela imzalı kitap toplama hikayesi, 1980'den sonra gelişen bir şey. Daha öncesinde şimdiki kadar imzalı kitap toplayan, ona para veren meraklı adam yok. Zaten imzalı kitap toplama diye bir olgu da yok. Eskiden sahaf müşterisi ya da kitap meraklısı olan adam, imzalıyı bırak, tercihen imzasız ve temiz olanını tercih ediyordu. Bu yeni yeni gelişen bir şey." şeklinde konuştu.
Saadet Firdevs Aparı - AA