Saray-ı Cedide-i Amire arkeoloji kazıları tekrar başladı
Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlara ev sahipliği yapan Edirne Sarayı'nın kazıları 3 yıllık aradan sonra yeniden başladı.
Trakya Üniversitesi (TÜ) ve Edirne Müzesi iş birliğinde gerçekleşen arkeoloji kazıları, bu dönem planlaması gereği saray duvarlarının bulunduğu bölgede devam ediyor.
Kazı Başkanı TÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Edirne Sarayı'nın, Osmanlı saray mimarisinin önemli yapılarından olduğunu söyledi.
Alanda 3 yıllık bir aranın ardından çalışmalara başlandığını belirten Kurtişoğlu, "Bu yıl kazıya geç başladığımız için öncelikle bölge temizliğine girdik. Alandaki ot ve ağaç parçaları temizlendikten sonra molozlar kaldırıldı ve ince temizlik yapıldı. Su kanallarına ulaştık ve daha belirgin hale getirilmesi için ince temizlik çalışması yapılıyor. Demir kapının açılması için haritacı arkadaşlarla çalışma yapıldı ve asfalt alanı kaldırma çalışması yapıyoruz. Diğer bir yandan kazı evinin düzenlenmesi için çalışmalar yapıyoruz. Üniversitemizin Tunca yerleşkesinde bir kazı evi tahsis edildi. Buranın düzenlemesini yapıyoruz, kazı evi bizim için çok önemli." ifadelerini kullandı.
Gülay Apa Kurtişoğlu: Osmanlı saray yaşantısına dair önemli bilgiler elde edeceğiz
Edirne Sarayı'nın gün yüzüne çıkarılmasının tarihe ışık tutması açısından önemli olduğunu vurgulayan Kurtişoğlu, şöyle devam etti:
"Buranın ayağa kaldırılmasının kente ve tarihimize pek çok katkısı olacak. Osmanlı saray mimarisinin önemli örneklerinden. Topkapı ve Dolmabahçe Sarayları ayakta ancak Edirne Sarayı'nın birçok birimi günümüze ulaşamamış durumda. Eski fotoğraflardan ve kaynaklardan sarayın eski haline dair bilgimiz var. Osmanlı-Rus Savaşı'nda büyük bir tahribata uğradığını biliyoruz. Kazı devam ettikçe ve yeni kalıntılar, bulgular elde ettikçe Osmanlı saray mimarisine ve Osmanlı saray yaşantısına dair önemli bilgiler elde edeceğiz. Osmanlı-Rus Savaşı'nda burası cephanelik olarak kullanılıyor ve buranın patlatılmasının ardından büyük bir yıkıma uğruyor. Ardından meydana gelen depremler ve yangınlar tahribatı büyütüyor. Alanda çok fazla yapı yok ancak kazı devamında yapıların temelleri ortaya çıkarıldıkça yeniden bir canlandırma yoluna gidilecek."
Gökhan Zobar- AA