Seben Müzesi için model önerisi
Arkeoloji ve tarihe meraklı turizmci yazar Reşat Demirel, tarihi çok eski çağlara kadar uzanan Seben'in açık hava müzesini andırdığını ancak tarhi varlıklarının defineciler tarafından talan edildiğine dikkat çekerek, ilçeye Rahmi M. Koç Müzesi modelinde müze kurulmasını önerdi.
Reşat Demirel'in Bolu Olay gazetesindeki "Seben Müzesi" başlıklı köşe yazısı
Geçen hafta, Abant İzzet Baysal Üniversitesi pembe salonda düzenlenen Seben Araştırmaları ve Halk Kültürü Sempozyumu’ndaki bildirilerden birisi de, Üniversitenin Arkeoloji Bölümden Yrd.Doç. Meral Ortaç’ın hazırlayıp sunumu yaptığı “Arkeolojik Bulgularla Seben “ bildirisiydi.
Bu bildiriye kaynak teşkil eden saha araştırması hakkındaki bilgileri daha önceki yazılarımızda aktarmıştık. Yrd.Doç Dr. Meral Ortaç , fotoğraflarla desteklediği sunumunda ortaya koyduğu gibi Seben’ nin köylerine yayılmış durumda tarihi arkeolojik kalıntılar mevcut . Kaynak yetersizliği nedeniyle bütün Seben’in bütün köylerinin araştırılamadığı ifade edilen saha çalışmasının tamamlanması, tarihi eserlerin kayıt altına alınması ve belgelenmesi açısından son derece önem arz ediyor.
*** *****
Seben Açık Hava müzesi
Seben’in bütün köylerine dağılmış durumda olan, muhtelif sütun başlık ve parçaları, taş sunaklar, mezar sütunlar, taş mezar lahitleri gibi değerli tarihi parçaların Seben ilçe merkezindeki bir alanda toplanmasının sağlanması, bu parçaların yok olup gitmesine engel olacaktır. Tarihi mezarların, sütunların boş hayaller peşinde koşan defineciler tarafından barbarca tahrip edildiği biliniyor. Bu sebeple bu tarihi kalıntıların bir araya getirileceği, kazı yapılacak yeni alanlarından çıkan eserlerin de sergileneceği, korunacağı, bir müze oluşturulması gerekmektedir.
Seben’in çok eski çağlara kadar uzanan bir tarihi geçmişi bulunuyor. Bu geçmişin kronolojik bir sırayla izlenebileceği açık ve kapalı alanlarıyla gezilmeye değer bir müze yaratmak mümkündür. Sadece tarihi kalıntıların yer aldığı klasik sıkıcı müze anlayışından uzaklaşarak, bu gün büyük şehirlerde örneklerini gördüğümüz düzenlemelerle ilgi çekici hale getirilecek, içinde üretim faaliyetlerinin yer aldığı satış , dinlenme alanlarıyla yaşayan müze kurulması Seben’ in sosyal hayatını zenginleştirecek ve turizm hareketine de ciddi bir katkı sağlayacaktır.
Seben Müzesi, Tarım bölümü ;
Seben müzesinde arkeolojik buluntuların sergilendiği ,seben tarihi hakkında bilgiler verildiği bölüm dışında ,bir “ Tarım Bölümü “oluşturulmalıdır. Seben’in çok eski çağlardan bu yana başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır.
Geçmişten bu güne tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde kullanılan aletler; karasaban dan başlayarak, demirli saban, pulluk, öküz ve at arabaları, bunların koşum takımlarının ve bütün ekin biçme, toplama ve harman el aletlerinin sergileneceği bir müze, Bolu’da, hatta ülkemizde ilk ve tek olacaktır. Motor gücünün olmadığı zamanlarda yapılan tarımsal faaliyetlerin nasıl yapıldığının yeni kuşaklara, görseller, mankenler ve canlı olarak anlatılması tarımsal kültürün aktarılmasını sağlayacaktır. Köylerde bir köşeye atılmış eski bir bir patoz ve traktörün tamir edilip zaman zaman çalıştırılarak sağlanacak görsel zenginlik, ziyaretçilerin ilgisi çekecektir.
Hayvancılık bölümünde yörede yetiştirilen hayvanların tanıtımının yanında ,eskiden süt sağımının , yağ ve peynir yapımının gösterildiği anlatıldığı bir bölüm de yer almalıdır. Tarım müzesi için gerekli bütün materyaller Seben köylerinde fazlasıyla mevcuttur. Sergilenen materyellerin yanına bağışlayanın ismi yazılarak müzeye verilmeleri sağlanabilir.
Betona boğmadan, yöresel mimari yapı elemanları olan taş ve ahşabın kullanıldığı, tek katlı pavyonlardan oluşacak , araç park sorunun olmayacağı geniş bir alanda kurulacak Seben müzesine, Endemik Bitkiler bölümü, El Sanatları, Kilim, Halı Dokuma Atölyeleri, Mutfak Kültürü bölümleri de eklenmesiyle müze, geçmişimize bir saygı duruşunu da ifade edecektir.
Seben Müzesi’nin nasıl olması gerektiği konusunda fikir sahibi olmak için ,İstanbul Haliç’ te yer alan Koç Müzesi’ni bir kez gezmek yeterli olacaktır.
Seben ilçe merkezinde , satış bölümleriyle kendi gelirini yaratan , canlı bir müze yaratmak için gerekli bilgi birikiminin üniversitemizin ilgili bölümlerinde, işin maddi kaynağının ise kamu ve diğer kuruluşlarda fazlasıyla mevcut olduğuna inanıyoruz .