Sibirya'daki bakır kaplı mumyalar esrarını koruyor
Mezarlardaki ölüler tahta lahitlerle veya huş ağacından sargılarla gömülmüştü. Üzerlerine kürk giydirilmişti ve çoğu bakırla kaplanmıştı.
Sibirya’nın ücra bir bölgesinde geçen yıl bulunan Ortaçağ’dan kalma mezarlıkta bir bebeğin ve bir yetişkinin mumyalanmış kalıntıları ilginç buluntular içeriyordu. Bebeğin üzerine küçük, bakırdan kazan parçaları yerleştirilmiş, yetişkin ise baştan aşağı bakırla kaplanmıştı.
Arkeologlar henüz bu ölü gömme töreninin ne anlama geldiğini çözemedi. Dahası, bulunan iki kişinin hangi gizemli medeniyete ait olduğu da belli değil. Yine de, mumyaların bulunduğu arkeolojik kazı alanı yirmi yıldır biliniyordu ve geçmiş hakkında bir dizi sırrı da açığa çıkarmıştı.
Zeleny Yar olarak bilinen arkeolojik kazı alanı 1997 yılında keşfedildi. İki mumyanın bulunduğu nekropolis Ortaçağ’a (yaklaşık olarak 13. yüzyıla) kadar uzanıyor.
Oysa, kazı alanındaki bronz döküm atölyesinin tarihi 6. ve 7. yüzyıla, bir mezarlığın tarihi de 8. ve 9. yüzyıla kadar uzanıyor. Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca nekropolisi kazan arkeologlar, bölgenin başka bir yerinde görülmeyen, alışılmadık ritüeller ile gömülen pek çok mezar buldular.
Kürk ve Bakır
Ölüler tahta lahitlerle veya huş ağacından sargılarla gömülüyordu. Üzerlerine kürk giydirilmişti ve çoğu bakırla kaplanmıştı.
Mezarların aralarından bronz eserler, gümüş takılar, gümüş ve bronz mutfak eşyalar çıkarıldı. Yapılan analizlere göre bu eşyalar, Perm bölgesinden ve 7. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar devam eden İdil-Volga Bulgar Devleti’nden ithal edilmişti.
Arkeologlar, bu ritüellerin bilinmeyen arktik bir uygarlığın kalıntıları olduğunu düşünüyor. Yeni keşfedilen mumyalanmış kalıntıların, bu uygarlığın niçin Sibirya’nın bir ucuna ulaştığına ve nasıl yaşadığına ışık tutması muhtemel görünüyor.
Yamal-Nenets otonom bölgesinin internet adresindeki bir açıklamaya göre, iki mumyayı araştıran arkeoloji ekibi, kalıntılara zarar vermemek için gömme alanlarını kazmadan bilgisayarlı tomografi de dahil olmak üzere bir dizi analiz gerçekleştireceklerini açıkladı.
Araştırmacılar, mumyaların anatomisi ve DNA’ları hakkında daha fazla bilgi edinmek için analizlere devam edecek. Sağlık durumlarını incelemek ve patojen mikroorganizma izleri olup olmadığına bakmak için de parazitolojik analiz de yapılacak. Bu analiz, Orta Çağ’da bölgede yaşayan insanların sağlıkları hakkında daha geniş çaplı bilgi edinmeye yardımcı olacak.
Bu analizler, 2015’te bulunan bir mumya üzerinde de yapılmıştı. Mumyalanmış bir çocuğun kalıntılarını analiz eden bilim insanları, çiğ veya az pişmiş balık yüzünden bulaşması muhtemel opistorşis parazitine rastladı. Bu parazitin bulaşması, tedavi edilmezse ciddi hastalıklara yol açabilir.
Bu iki mumyayla ilgili olanlar da dahil olmak üzere, Zeleny Yar’daki alan araştırmalarının bulguları Salekhard, Rusya’da Kasım ayında yapılacak bir Arktik’te arkeoloji ile ilgili bir konferansta sunulacak.
Pınar Günler _ arkeofili.com (IB Times. 18 Temmuz 2017)