Sivriada’da arkeolojik alanda yasadışı inşaat iddiaları
Bir inşaat şirketinin, Sivriada’da inşaatın durdurulmasına yönelik mahkeme kararına rağmen otel ve kongre merkezi için iş makineleri ile kazı yaptığı iddia ediliyor. Muhataplarınca yalanlanmayan kazıların, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ekipleri tarafından belgelendiği ve suç duyurusu yapıldığı iddia edildi.
Doğal ve arkeolojik sit alanıyken sitten çıkarılarak imara açılan Sivriada’da “fuar, kongre merkezi, marina, kafe ve restoran” gibi yapılaşma öngören planlar 2015 yılında kamu yararına aykırı bulunarak iptal edilmişti.
Bizans dönemine ait kalıntılar bulunduğu tahmin edilen Sivriada’da, mahkemenin durdurma ve iptal kararlarına rağmen proje sahibi şirketin hukuk dışı şekilde inşaat çalışmaları gerçekleştirdiği iddia edildi.
İstanbul Arkeoloji Müzelerinden suç duyurusu iddiası
Adalar Savunması adlı sivil toplum örgütü tarafından gündeme getirilen iddia, şirket ve devletin resmi kurumları tarafından yalanlanmadı. Aktüel Arkeoloji dergisi ise sosyal medya hesabından "Sivriada’da yürütülen kaçak çalışma istanbul arkeoloji müzeleri tarafından belgelenmiş ve yapılan çalışma ile ilgili suç duyurusu yapılmış" iddaisına yer verdi.
Adalar Savunmasının İddiaları
Adalar Savunması adlı sivil toplum kuruluşu; "Yassıada’da 14 Mayıs 2015 tarihindeki temel atma töreniyle başlayan 20 Mayıs’ta adada patlatılan dinamitlerle devam eden tarih, kültür ve doğal yaşam katliamı bir yıldır devam ediyor. Marmara’nın ortasında dev bir beton, otel ve restoran adası her gün biraz daha yükseliyor." iddiasında bulunurken, konuyla ilgili hazırladığını belirttiği "Yassıada ve Sivriada Raporu" raporunda şu ifadelere yer verdi:
"Mimarlar Odası ve Adalar Belediyesi tarafından açılan davalar ve hukuki süreç devam etmesine rağmen içine girilen inşaat süreci yasadışıdır.
- Bu adaların imara açılmasının doğal ve kültürel yaşam için geri dönülmesi mümkün olmayan sonuçları olduğu mahkemelere sunulan çeşitli bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmasına rağmen atılan adımlar ve yürütülen inşaat faaliyetleri bir doğal hayat ve kültür katliamıdır. Bu inşaat süreci sonucunda geçtiğimiz bir yılda adanın tüm doğal hayatı yok edilmiş, topoğrafyası ve silüeti bozulmuş, kıyı kenar çizgileri tamamen değiştirilmiş bulunuyor.
- Yassıada ve Sivriada’nın kültürel ve arkeolojik varlıkları için hiç bir koruma planı yapılmadan imar ve turizme açılması bu adaların Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden bugüne uzanan tarihi varlıklarının yok edilmesi demektir. Hiç bir bilim insanının, arkeologun, bağımsız meslek kurumlarının gözetimi olmadan yürütülen inşaat süreci sonucunda Yassıada’nın tarihi ve kültürel mirası yok edilmektedir.
- Verilen inşaat ruhsatları ve turizm yetki belgeleri yasal ve teknik açıdan usulsüzlük, yolsuzluk ve suç unsurlarıyla doludur.
- Adalar ve İstanbul halkı Yassıada ve Sivriada’nın her ne ad olursa olsun imara açılmasına karşıdır.
- Adalar’ın yerel kurumları, belediyesi, sivil örgütleri bu sürece şiddetle muhalefet etmesine rağmen hükümetin torba yasalar ve gizli ihaleler, gizli teknik şartnameler yoluyla siyaset ve inşaat rantı için Adalar’daki doğal ve tarihi mirası yoketmesi kabul edilemez."
Arkeologlar Derneği: Mendirek, bir manastıra ait olduğu düşünülen sarnıç ve duvar kalıntıları görülmekte
Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi sosyal medyadan yayınladığı açıklamada, Sivriada’daki arkeolojik kalıntıların dozerle tahrip edildiğini söyledi ve “Bizans devrinde tıpkı Yassıada gibi sürgün ve inziva yeri olduğu bilinen adada henüz arkeolojik kazı yapılmasa da mendirek kalıntısı, bir manastıra ait olduğu düşünülen sarnıç ve çeşitli duvar kalıntıları görülmektedir.” ifadelerini kullandı.
2015 YILINDA MAHKEME ÇALIŞMALARI ANAYASA'YA AYKIRI BULARAK DURDURMUŞTU
Sivriada'nın 'askeri alan' kullanımından çıkarılarak 'turizm ve kültürel tesis' alanı olarak yapılaşmaya açan imar planları Adalar Belediyesi'nin açtığı davada İstanbul 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. 2.Derece Doğal Sit ve 3.Derece Arkeolojik sit alanı olarak tescillenip sismik araştırma amaçlı yapılar dışında yapılaşmaya tamamen kapatılan Sivriada, 5 No'lu Koruma Kurulu kararıyla sitten çıkarılmış; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Haziran 2013'te onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlar adayı imara açmıştı.
Planlarla adaya 'fuar, kongre merkezi, konferans salonu, kültürel tesis, dini tesis, açık hava müzesi, amfi tiyatro, sergi salonu, karşılama yapıları, spor salonu, seyir terası, parklar, marina, kafe ve restoran" yapılması mümkün hale geldi. 3. İdare Mahkemesi, planların İstanbul'un anayasası sayılan Çevre Düzeni Planı'na, planlama ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğuna hükmetti.
Kararda Sivriada'nın da yer aldığı Prens Adaları'nın Çevre Düzeni Planı'nda "meskun alan", "orman alanı", "doğa odaklı turizm alanı" ve "günübirlik rekreasyon alanı" olarak planladığı, adayı imara açan planların ise bu fonksiyonlara aykırı olduğu belirtildi. Mahkeme, adada yer alan Bizans dönemine ait tescilli manastır, kilise ve sarnıç kalıntılarının plana işlenmediği tespitinde bulundu. Mahkeme kararında Kıyı Kanunu'nun hükümlerinin geçersiz sayıldığı belirtilirken bölgenin Kıyı Kanunu'nun dışında tutulmasının kamu yararına ve Anayasa'ya aykırı olduğu ifade edildi.