Stratonikeia Antik Kenti'ndeki Türk mimari yapıları araştırılıyor

Muğla'nın Yatağan ilçesinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Stratonikeia Antik Kenti'ndeki Türk mimari yapılarını ortaya çıkarmak için çalışmalar sürüyor.

 Muğla'nın Yatağan ilçesi Eskihisar Mahallesi'ndeki "Gladyatörler Şehri" olarak da bilinen Stratonikeia Antik Kenti'nde yer alan geleneksel Türk evleri gün yüzüne çıkarılıyor.

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Stratonikeia Antik Kenti, Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada bulunduğu nadir yerlerden biri olarak dikkati çekiyor.

Antik kentteki kazı ve restorasyon çalışmaları titizlikle yürütülüyor.

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Osman Kunduracı, Stratonikeia'nın, Karia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olduğunu ve Anadolu'nun yerli halkı olarak bilinen Karialılar ve Leleglere ait yerleşim yeri olduğunu söyledi.

Antik kentin birçok döneme ait önemli yapıları bünyesinde barındırdığını aktaran Kunduracı, ekibi ile antik kentteki Türklerin yaşadığı döneme ait mimari yapıları inceleyerek gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını bildirdi.

Kunduracı, "Gün yüzüne çıkarılan yapıları, camisi, hamamı ve sivil mimari örnekleri gibi kendi içinde tasnif ederek yayına hazırlayacağız. Hazırladığımız proje kapsamında Stratonikeia Antik Kenti'nde yaşayan ve günümüzde yaşamını sürdüren geleneksel evleri belirliyoruz. Çalışmalarımız kapsamında kentte halen ayakta olan evin rölövelerini aldık. Ekibimizle bunları toplayıp yayın haline getireceğiz." ifadesini kullandı.

Sürekli yaşanılan bir kent olmasının Stratonikeia'nı en önemli özelliği olduğunu vurgulayan Kunduracı, bölgeye gelen ziyaretçilerin de hamam, cami, ev ve antik dönemden bugüne ulaşan bütün yapıları bir arada görebildiğini kaydetti.

Antik kentte birçok dönemden kalan yapıların bir bütün olarak korunduğuna dikkati çeken Kunduracı, şöyle konuştu:

"Burada Antik Çağ'dan günümüze kadar yaşam kesintisiz devam ediyor. Özellikle bizim için de 14. yüzyıldan itibaren Menteşe Beyliği sınırlarında kalan bu kentin 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlarında çok canlı bir biçimde yaşanan sivil mimarlık örneklerini tespit etmek istiyoruz. Kentte daha önce yapılan kazı ve restorasyon çalışmalarında Beylikler dönemine ait Selçuklu Hamamı, Osmanlı dönemine ait Şaban Ağa Camisi, Erken Cumhuriyet dönemine ait Bılla Evi ve kentteki bir evde çalışma tamamlandı. Bunlar yayımlanarak literatüre kazandırıldı. Bundan sonraki çalışmalarımızda biz Stratonikeia Evlerini bir yayın haline getirip tanıtımını yapacağız."

Amaçlarının literatüre kazandırdıkları evlerin gelecek kuşaklara aktarılması olduğunu anlatan Kunduracı, bu nedenle belirledikleri evlerin rölöveleriyle, fotoğraflarıyla, mimari özelliklerinin hazırlanmakta olan yayında ayrıntılı bir biçimde aktarılacağını ifade etti.

Kunduracı, bölge ve Muğla evleri hakkında da bilgi vererek, "Bölgedeki evlerin en önemli özelliklerinden biri odaların giriş kapıları çok bezemeli, süslemeli, bazı evlerin de tavanlarının aynı değerde süslenmiş olduklarını gördük. Ahşap süsleme bakımından da bu iki unsur dikkati çekiyor." dedi.

- Bölgede 30 Türk evi tespit edildi

Projede yer alan Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Nurcan Bahargülü ise yaklaşık 6 yıldır bölgede bulunan Türk evlerinin mimari özelliklerini incelediklerini söyledi.

Proje kapsamında bu yıl Stratonikeia'da 30 civarında ev tespit ettiklerini belirten Bahargülü, "Bunların rölövelerini alıp fotoğraflarını çekip arşiv tanımlamalarını yaptık. Önümüzdeki yıllarda bu çalışmayı bir kitap haline getirerek ülkemize kazandıracağız." dedi.

Bahargülü projenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

AA Durmuş Genç