Su altı arkeologları İtalya’da Nebatilere ait bir tapınak kalıntısı keşfetti
İtalya'nın Campania bölgesindeki Phlegrean Yarımadası’nda bulunan Pozzuoli kıyılarındaki su altı arkeolojisi çalışmalarında, M.S 1. yüzyıla tarihlenen Nebatilere ait bir tapınağın iki mermer sunağı keşfedildi. Tanrı Dusares’e adanmış ve volkanik hareketlilik sonrası sular altında kalan tapınağa ait iki mermer sunak İtalyan sualtı arkeologları tarafından ortaya çıkarıldı.
Arap Yarımadası’nın kuzeybatısında yer alan bir çöl bölgesinde göçebe halinde yaşayan Nabatealılar, MÖ 4. yüzyılda (kesin tarih belli değildir) başkenti Petra olan devlet kurdular.
İpek ve baharat ticaretinin kesişme noktası Petra, Nebati Krallığı’nın en zengin ve gösterişli bir kenti oldu. Kayalara oyulmuş muazzam mimari yapıları ile dikkat çeken Petra günümüzde Ürdün topraklarında yer alır.
Nebatiler, Petra şehrini MÖ 106 yılında Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilene kadar yönettiler.
Petra’nın Roma tarafından işgali sonrası Nebatiler, Sina yarımadası ve Doğu Akdeniz kıyıları ile Fırat nehri arasında dağınık bir şekilde varlıklarını sürdürdüler.
Nebatiler, Erken Roma İmparatorluk çağında Akdeniz’in en büyük ticari limanı olan Pozzuoli limanında da üs kurmuşlardı. Pozzuoli, Campania’dan ihraç edilen malların ana merkeziydi. Anavatanları dışında en uzak ticari üsleri olan Pozzuoli’de bir de tapınak inşa ettiler. (MS 1. yüzyıl)
Tanrı Dusares’e adanmış ve volkanik hareketlilik sonrası sular altında kalan tapınağa ait iki mermer sunak İtalyan sualtı arkeologları tarafından ortaya çıkarıldı.
Nabatealıların ana tanrısı Dusares, bereket tanrısı olarak da kabul edilir. Dusares’in tapınağı Petra’da bulunurdu ve özellikle Roma döneminde, bu tapınak oldukça büyük bir saygı görürdü. Tapınağın önünde, Dusares adına kurbanlar sunulurdu. Dusares’in sembolü, ay ve güneştir. Fotoğraf British Museum
Keşfi bir basın açıklaması ile duyuran Sivil Koruma ve Deniz Politikaları Bakanı Nello Musumeci ve Kültür Bakanı Gennaro Sangiuliano, “Antik Puteoli, antik dünyadaki Akdeniz havzasındaki ticari, kültürel ve dini alışverişlerin zenginliğine ve genişliğine tanıklık eden hazinelerinden bir diğerini ortaya koyuyor” dedi.
Sualtı çalışması sayesinde, sunaklar ve daha geniş topografik çerçevesine yerleştirilmesine izin veren hassas topografik aletler araştırmacılara tapınağın yerini, yabancı insanların ticaret ve ticaretle uğraştığı şehrin bir parçası olan vicus Lartidianus’ta belirlemesini sağladı. Çalışma ayrıca, antik limanın yol eksenlerini ve İmparatorluk yönetiminin binalarını ortaya çıkaran yeni kanıtlar da sundu.
Oğuz Büyükyıldırım - Arkeonews.com