Tarihi Zeyrek Çinili Hamamı'nın son sergisi arkeolojik temalı Kalıntıların Şifası
Tarihi Zeyrek Çinili Hamam, restorasyonun ardından "Kalıntıların Şifası" sergisiyle son kez sanatseverleri ağırlıyor. Zeyrek Çinili Hamam, 2024 yılının ilk günlerinde yeniden ısıtılacak... Küratörlüğünü Anlam Arslanoğlu de Coster'in üstlendiği "Kalıntıların Şifası" sergisi, hamamın arkeoloji kazısına dönüşen 13 yıllık restorasyon sürecinden ilham alıyor.
Mimar Sinan'ın eserlerinden ve restorasyon çalışmaları sonucunda İstanbul'a yeniden kazandırılan tarihi Zeyrek Çinili Hamamı, asıl işlevine kavuşmadan önce son kez bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
Küratörlüğünü Anlam Arslanoğlu de Coster'in üstlendiği "Kalıntıların Şifası" sergisi, Zeyrek Çinili Hamam'da gerçekleşen, hamamın tarihi bölümleri ve Bizans sarnıçlarını kapsayarak mekana özel olarak kurgulanmış ilk ve son sergi olacakç
Küratör Anlam Arslanoğlu de Coster' gelecek yıl hamamın 14 yıl aradan sonra tekrar ısıtılarak kendi fonksiyonuna kazandırılacağını belirterek, "Hamam olarak yeniden kullanımı öncesinde bu özel tarihi miras mekanını sergi vesilesiyle kamuyla buluşturmak istedik. Bunun sebebi de aslında hamamların Osmanlı İmparatorluğu'nda insanları birleştirici, bir araya getiren, aidiyet duygusu yaratan sosyal rolleri olmasıydı. Biz de kültür sanat yoluyla Zeyrek Çinili Hamam'a bu fonksiyonunu kazandırmayı arzu ettik." dedi.
Restorasyon sürecinin sonlarına doğru hamamın altında Bizans sarnıcının keşfedildiğinden bahseden Coster, şunları kaydetti:
"Bu sarnıç daha önce varlığından bile haberi olunmayan bir keşif oldu. Ayrıca sarnıcın duvarlarında kalyon resimleri de bulundu. Barbaros Hayreddin Paşa'nın Avrupa'dan getirdiği kürek mahkumlarının yaptığı düşünülen bu resimler 500 yıl sonra gün yüzüne çıkmış oldu. Bu sebeple serginin oluşumunda arkeolojik kazı çalışmaları büyük bir rol oynadı. Sergiyi kurgularken mekanın mimarisi ve tarihinin yanında Osmanlı hamamlarının metaforik dünyasına dair de bir araştırma yürüttük. Tarihi kalıntıların keşfi ve onarımı sırasında ortaya çıkan katmanların bizi dönüştürebilme olasılıkları üzerine odaklandık. Bu sadece tarihi medeniyetlerin kalıntıları anlamında değil, zihnin kalıntıları anlamında da düşünülebilir."
İstanbul kültür sanat ortamının çok canlı olduğu bir dönemde sergiyi yaklaşık 10 günlük ön izleme ile açtıklarına işaret eden Coster, özel gösterimlerde karşılaştıkları ilgiden fazlasıyla memnun kaldıklarını dile getirdi.
Anlam Arslanoğlu de Coster, hamamın sanatla ilgili yolculuğunun 2024 yılındaki faaliyete geçişinden sonra da devam edeceğine değinerek, "Hamamın içerisinde olmasa da restorasyon esnasında keşfedilen Bizans sarnıçlarında sanatçıları ağırlamayı sürdüreceğiz. Hamama yıkanmaya gelen ziyaretçiler, sarnıçta çeşitli yerleştirmelerle karşılaşacaklar. Ayrıca Zeyrek Çinili Hamam Müzesi'ni de keyifle gezebilecekler." diye konuştu.
Zeyrek Çinili Hamam Kurucu Direktörü Koza Güreli Yazgan ise 500 yılık tarihiyle Zeyrek Çinili Hamam'ın geleneksel bir hamamdan daha fazlası olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hamam binası, Zeyrek Çinili Hamam Müzesi, Bizans sarnıçları ve arkeolojik eserlerin sergilendiği bahçesiyle 3 bin metrekareye yayılan bir kompleks. Amacımız hamam geleneğini sürdürülebilir bir bakış açısıyla yaşatırken, bu başyapıta kültürel ve sanatsal bir işlev de katmak. Ayrıca 'Kalıntıların Şifası' sergisi vesilesiyle bu önemli kültür mirasını, işleyen bir hamam olmadan önce geniş kitlelerle buluşturabilmek için sergi boyunca ücretsiz olarak halka açıyoruz. Böylelikle herkes hamamın mimarisini deneyimleme fırsatına sahip olacak. Tarihi önemi olan bu kıymetli projeyi Cumhuriyetimizin 100. yılında İstanbul'a armağan ediyor olmaktan ayrıca mutluyuz."
Sergiye katılan 22 sanatçı arasında Francesco Albano, Adrian Geller, Alice Guittard, Başak Günak, Maryam Hoseini, Ahmet Doğu İpek, Lara Ögel, Zoe Paul, Daniel Silver, Panos Tsagaris, Ezgi Türksoy ve Elif Uras hamamın tarihi, mitolojisi ve mimarisine yanıt veren, mekana özgü yeni işler üretti.
Sergide ayrıca Erol Akyavaş, Mehtap Baydu, Hera Büyüktaşçıyan, Dorothy Cross, Candeğer Furtun, Cecilia Granara, Renée Levi, Maude Maris, Ayça Telgeren ve Marion Verboom'un yapıtları da yer alıyor.
Zeyrek Çinili Hamam, 2024 yılının ilk günlerinde yeniden ısıtılacak
Osmanlı Donanması'nın Kaptan-ı Deryası Barbaros Hayreddin Paşa tarafından yaptırılan ve 1530-1540 arasında Osmanlı İmparatorluğu kültürel ihtişamının zirvesindeyken Mimar Sinan tarafından inşa edilen hamam, restorasyonun ardından geçen sene ilk kez İstanbul Kültür Sanat Vakfının (İKSV) düzenlediği 17. İstanbul Bienali'ne ev sahipliği yapan mekanlardan biri olmuştu.
Osmanlı yıkanma ritüellerini bugüne taşıyarak misafirlerine yeniden hamam deneyimi sunacak Zeyrek Çinili Hamam, 2024 yılının ilk günlerinde ısıtılacak.
"Kalıntıların Şifası" sergisi 5 Kasım'a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Zeyrek Çinili Hamam Müzesi
Hamamla eş zamanlı olarak açılan Zeyrek Çinili Hamam Müzesi de ziyaretçilerini Roma, Bizans ve Osmanlı dönemini kapsayan tarihi bir yolculuğa davet ediyor.
Atelier Brückner tarafından tasarlanan müzenin katlarından biri, restorasyon ve kazılar sırasında keşfedilen ve hamamın içinde muhafaza edilen yaklaşık 3 bin parçalık mavi-beyaz İznik çini parçalarından oluşan bir seçkiye ayrılıyor. Yapılan detaylı araştırmalar, 37 benzersiz desene sahip 10 binden fazla çininin, birçoğu 19. yüzyılda Avrupa'daki özel koleksiyonculara ve müzelere satılmadan önce hamamın iç duvarlarını süslediğini ortaya çıkardı.
Ziyaretçiler, dijital etkileşimli bir deneyim aracılığıyla 16. yüzyıla yolculuk yapabilecek ve hamamın 360 derecelik görünümünü keşfedebilecekler. Hamam ritüeli ile özdeşleşmiş havlular, taslar, değerli metaller ve sedeflerle süslenmiş nalınlar gibi tarihi hamam objelerini içeren özenle hazırlanmış seçkinin yanı sıra müzede hamamın Mimar Sinan tarafından tasarlanmış dahiyane su ve ısıtma sistemlerini açıklayan şema ve maketler de görülebilecek.
Adını UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi Zeyrek semtinden alan bu kapsamlı restorasyon projesi, hamam olarak kullanılacak bölümlerin yanı sıra bünyesinde müze, tarihi Bizans sarnıçları ve etkinlik, bahçe alanları ile birlikte İstanbul kültür-sanat haritasındaki yerini alarak dünyanın huzuruna çıkıyor.