Tarsus'taki gizemli kazı bitti ama tartışması bitmedi
Tarsus'ta ayler süren gizemli kazılarla ilgili resmi açıklamaya rağmen komplo teorileri havada uçuşmaya devam ederken, kazı yapılan ev tamamen harabeye dönüştü.
Polis memuru Mithat Erdal’ın 2012’de öldürülmesi olayının aydınlatılması amacıyla başlatıldığı öne sürülen ve 1 yıl süren Mersin’in Tarsus İlçesi 82 Evler Mahallesi’ndeki kazı, geçen kasım ayında bir anda sonlandırıldı. Özel Harekât polisleri tarafından korunan bölgeye uzun süre kimse alınmadı.
Resmi makamlarca sadece “1 adet sikke, kırık sütun parçası ve seramik parçaları haricinde envanter niteliğinde kültür varlığına rastlanmadı” açıklaması yapıldı.
‘PAY VERECEKLERDİ’
Gizemi nedeniyle ülke gündemine oturan ve arkeolojik amaçlı olup olmadığı merak edilen kazı çalışmaları sırasında evinin ekip tarafından karargâh olarak kullanıldığını öne süren kırmızı evin sahibi 3 çocuk annesi Müzeyyen Atasever, Habertürk'ten Hatan Bulut'a mağdur olduklarını söyledi:
“Bir gün kapımız çalındı. Kazı ve inceleme yapacaklarını ve bir süre burada kalacaklarını söylediler. Kazı ekibine, yemek şirketimiz var, 50 kişilik olmak üzere günde 2 kez yemek vermeye başladık. Şirketimiz aracılığıyla verdiğimiz yemeklerin ilk 3 aylık ücretini ödediler. Yemeklerin parasını ödemediler. Tarihi eserlerin arandığını, bir şey bulunursa bizlerin de çıkanlardan hak sahibi olduğumuz söylendi.”
Çalışmaların ilk birkaç ayında, kazı ekibine, bağlanan kablo aracılığıyla evinden elektrik da verdiğini anlatan Atasever, “Sokaktaki elektrik direğinden kaçak hat çektiler” dedi. Eski evlerinde 4 yıl önce kapsamlı tadilat yaptıklarını kaydeden Atasever, “Bizlere sürekli olarak ‘Sizleri mağdur etmeyeceğiz’ demelerine rağmen mağdur olduk. Evimin her tarafında çatlaklar var. Kazıyı bitirip gittiler. Bize büyük zarar verdiler. Korkarak oturuyoruz. Evimiz çöküyor, muhatap bulamıyoruz” diye konuştu.
KAZI YAPILAN EV HARABEYE DÖNDÜ
Kırmızı evin yanı sıra diğer evlerin duvarlarında da ciddi çatlaklar ve çökmeler yaşanmaya devam ediyor. Kazının yapıldığı alanın ise harabe şekilde beklerken, yabani otlarla kaplandığı görüldü.
Habertürk