Anasayfa / Restorasyon / Türkiye

Tekirdağ'da restorasyonu tamamlanan tarihi Güzelköy Camisi açıldı

Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde, restorasyonu Büyükşehir Belediyesince yapılan 14. yüzyılda ait Güzelköy Camisi ibadete açıldı.

 

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde 14. yüzyılda yaptırılan ve restorasyonu Büyükşehir Belediyesince tamamlanan Osmanlı yapısı Güzelköy Camisi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Şentop, burada yaptığı konuşmada, restorasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen başta Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak olmak üzere herkese teşekkür etti.

Camileri inşa etmenin kolay olmadığını, bunun da Kur'an-ı Kerim'de ayette anlatıldığını belirten Şentop, "Bize bırakılan tarihi eserleri inşa ve imar etme, tekrar kullanılabilir hale getirme faaliyetlerini Cenab-ı Hak inşallah nasip eder." diye konuştu.

Kendisinin de Tekirdağlı olduğunu, çocukluğunda Uçmakdere taraflarına geldiğini ancak Güzelköy'e daha önce gelmediğini anlatan Şentop, şöyle devam etti:

"Bu cami şüphesiz zaman içerisinde hasar görmüş, imar edilmiş, inşa edilmiş ama bu cami Trakya'da, Avrupa yakasında eski tabirle Rumeli'de Osmanlı Devleti'nin ilk eserlerinden birisi. 1357 yılında Süleymanpaşa babası Orhan Gazi'nin talimatıyla bu yakaya, Balıkesir civarından geliyor. Bir talimat alıyor, bu talimatla çalışmaları başlatıyorlar. Tabi denizi nasıl geçecekler o günün şartlarında, imkanlar yok. Sal yapıyorlar. Önce küçük sallarla keşif için gidip gelenler oluyor. Daha sonra Süleymanpaşa önderliğinde yaklaşık 80 kişilik grupla geçiyorlar Gelibolu tarafına, Çimpe'ye. Ve o kaleyi fethediyorlar. Arkasından yavaş yavaş Gelibolu'nun ve bu bölgenin fethi başlıyor. Bu fethettikleri yerlerde de kendi medeniyetimizin, kültürümüzün dünya görüşümüzün eserlerini ve işaretlerini bırakıyorlar."

- Güzelköy Camisi'nin önemi

Şentop, Güzelköy Camisi'nin sadece bir cami ve tarihi eser olması hasebiyle değil, Trakya'da, Rumeli'de Türklerin başlangıç eserlerinden biri olması dolayısıyla ayrı, sembolik bir önemi olduğunu dile getirdi.

"Ayasofya Camii ibadete açıldı tekrar. Ama açılmadan önce Ayasofya'nın da açılmasına vesile olan basamak teşkil eden adımlardan bir tanesi, bu caminin inşaasıdır" diyen Şentop, "Bu bakımdan ben tüm ecdadımızı, başta Süleymanpaşa olmak üzere, Trakya'nın, Rumeli'nin fethinde büyük emekleri olan Gazi Murad Hüdavendigar'ı ve o günden bugüne kadar şehitlerimizi, gazilerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Harbimizin komutanlarını, askerlerini, bu toprakları vatan kılmak için mücadele etmiş herkesi rahmetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı.

Güzelköy gibi eserlerin bu toprakların aidiyetini gösteren temel taşlardan olduğunu anlatan Şentop, şunları kaydetti:

"Bosna katliamının, soykırımının olduğu zamanlarda Saraybosna'da ve Bosna Hersek'in bazı şehirlerinde Müslümanlara saldıranların camilerin minarelerini hedef aldıklarını, Mostar Köprüsü'nün hedef alındığını hepimiz biliyoruz. Şimdi o coğrafyayı gezdiğimizde Selanik'in Üsküp'ün Osmanlı devletinin eline geçmesinin tarihleri 1380'lerdir. Bugün Anadolu'da birçok şehrin Osmanlı'nın idaresine geçmesinden önceki tarihlerde Selanik, Üsküp bunlar Osmanlı toprakları haline gelmiş. Buralara da Güzelköy'de olduğu gibi camiler inşa edilmiş, Osmanlı medeniyetinin bir takım yapı taşları işaretleri konulmuş. Şimdi o coğrafyayı gezdiğimiz zaman bazı yerlerde hiç eser kalmamış, bazı yerlerde tek tük eserler işaretler var. Bu niçin böyle; malum bilhassa batı kültüründe, modern kültürde arkeolojik kazılar dahil tarihin çok erken dönemlerine kadar tarihi işaretler bulmak için özel çalışmalar yapılmış. Bu işin başlangıcı yakın tarih değil midir? Yakın tarihten başlayıp geriye doğru gidersiniz. 100 yıl öncesinin eserlerini işaretlerini yok etmek için özel gayret gösterilmiş. Bunu gezdiğiniz coğrafyalarda görüyorsunuz. Çünkü bunlar sadece bir tarihi işaretten ibaret değil, bunlar bir kültürün, medeniyetin bir aidiyetin işaretleri ve sembolleridir. Bizim de bu kıymet ve anlayış içerisinde, bu özel değerleri içerisinde bakmamız lazım."

- Cami ve mescit ayrımı

Kur'an-ı Kerim'de ve Arapça'da namaz kılınan yere mescit denildiğini anımsatan Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Fakat bizim kültürümüzde cami olarak isimlendirilmiş, tabi mescit de kullanılıyor. Daha çok küçük namazgah gibi yerlere mescit deniliyor. Cami malum, toplayan demektir. Neyi, insanları topluyor. İşte burada bizi topladı. Cuma namazını kıldık. Bunun dışında vakit namazlarında da cemaati topluyor. Fiziken insanları bir araya getiriyor. Bu anlamda verilmiş bir isim aslında. Cami sadece insanları fiziken bir araya getiren bir mekan değil, aslında insanı da manen toplayan bir mekan. Kendi manevi bütünlüğünü sağlayan, bunları bir araya getiren bir mekan. Onun için camiler sadece mescit olarak kalmamış onun yanında konak, hamam, medreseler gibi, hanlar kervansaraylar gibi bir bütünlük içerisinde, külliye diyoruz ona eski Osmanlı ifadesiyle, böyle mekanlara dönüşmüş. Bu bakımdan camilerin hem sembolik kıymeti var. Bazı coğrafyalarda gezerken uzaktan köyler görürsünüz. Bu köyler acaba hangi kültürün medeniyetin insanlarına ait diye baktığınızda minareyi görürseniz dersiniz ki buranın sahibi belli."

Caminin açılış programına Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, İl Müftüsü İsmail İpek ve kurum müdürleri de katıldı.

Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde 14. yüzyılda yaptırılan, Büyükşehir Belediyesince "Miras Atölyesi II Projesi" kapsamında restorasyonu yaklaşık 2 yılda tamamlanan Osmanlı yapısı Güzelköy Camisi için 2 milyon 400 bin lira harcandı.


AA Ufuk Ertop