Topkapı Sarayı'ndaki evraklar, Osmanlı Arşivi Külliyesi'ne taşınıyor
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol kapsamında, Topkapı Sarayı'nda bulunan 200 binin üzerinde evrak ve on binlerce defter Kağıthane'deki Başbakanlık Osmanlı Arşivi Külliyesi'ne taşınıyor.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Topkapı Sarayı'nın Osmanlı Devleti'nin en önemli saraylarının başında geldiğini söyledi.
Topkapı Sarayı'nın, İstanbul'un fethinden sonra 1478'de sarayın tamamlanmasından itibaren Sultan Abdülmecid döneminde Dolmabahçe'nin kullanılmaya başlanmasına kadar Osmanlı Devleti'nin ana sarayı olduğunu belirten Ünal, "Bu saray 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti için son derece önemli idare merkezi, eğitim ve kültür merkezidir aynı zamanda. Dolayısıyla Osmanlı'da birçok evrakın üretildiği ve günümüze intikal ettiği önemli merkezlerin başında gelmektedir." diye konuştu.
- "Sarayla ilgili birçok önemli kayıt bulunmakta"
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında 2000'li yılların başında yapılan protokol kapsamında, Topkapı Sarayı'ndaki evrakın dijital ortama aktarıldığı bilgisini veren Ünal, şöyle konuştu:
"2010'lardan itibaren evrakların özetleri de çıkarılmaya başlanmıştır. Bu yıl da yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde bir irade gösterilerek bu evrakın Kağıthane'de bulunan Osmanlı Arşiv Külliyesi'ne tamamen teslim edilmesine yönelik protokol yapılmıştır. Bu süreçte hep desteğini gördüğümüz sayın Cumhurbaşkanımıza tarihçiler ve arşivciler olarak müteşekkiriz. Protokol kapsamında şu an için yaklaşık bin 430 dosya teslim edildi ve 43 bin civarında defter ise Devlet Arşivleri'ne teslim sürecindedir.
Topkapı Sarayı'ndan Osmanlı Arşivi'ne intikal eden evrak, muhtevası bakımından gerçekten çok değerlidir. Bir zaman süreci ortaya koymamız gerekirse yaklaşık olarak 1326 yılından 1922 yılına kadar bilgileri ihtiva eden belge ve belge suretleri yer almaktadır. Daha sonra yapılmış bir istinsahı bulunan belgemiz en eski arşiv belgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 1326 yılına ait bu belge de Orhan Gazi'nin azatlısı olan Emir Şahin Lala'nın Kirmasti'daki bir vakfına ait vakfiyenamesidir. Bunun dışında sarayla ilgili birçok önemli kayıt bulunmaktadır. Özellikle saraydaki masraflar, düğünler, sünnet törenleri, bunlara ait kabuller, padişahın birçok devlet erkanını kabulü, bunlara ait kayıtlar, alınan kararlar gibi önemli belgeler görmekteyiz. Bunun dışında maliye tarihi açısından da önemli kayıtlar var. Özellikle tımar ve zeamet kayıtları, ulufe defterleri bunların başında gelir."
Ünal, Devlet Arşivleri'ne bağlı olan Osmanlı Arşivleri'nde belgelerle ilgili tasnif çalışmalarının 500 kişiye yakın bir çalışanla devam ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Ünal, 200 binden fazla evrakın son derece değerli olduğunu vurgulayarak, "Topkapı Sarayı evrakı, devletin doğrudan idare merkezindeki evrak olduğu için tarih alanındaki çalışmalara, siyaset bilimi alanındaki çalışmalara ve diğer alanlara ışık tutacak niteliktedir. 200 binin üzerinde belge bulunmaktadır ve buradaki her belgenin tarihi önemi var. Biz Osmanlı tarihine ait olan hiçbir belgeyi ayıklama ve imhaya tabi tutmuyoruz. Hepsini alıp dijital ortama aktarıp, özel kutu, dosya ve gömleklere yerleştiriyoruz ve bunları araştırmaya sunuyoruz. Bu belgeler kamuoyuyla paylaşıldıkça Osmanlı Devleti'ne ait birçok husus da yeniden değerlendirilme imkanı bulacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Dünya standartlarının üstünde bir ortamda muhafaza ediyoruz"
Arşivciliğin birinci görevinin, tarihi belgeleri kamuoyuyla paylaşmadan önce korunması olduğunu dile getiren Ünal, belgeler için hem Kültür Bakanlığı'nın hem de Devlet Arşivleri'nin uzmanlarını görevlendirdiğini kaydetti.
Uzmanların teslim sürecinde her belgenin tek tek kaydını tuttuğunu aktaran Ünal, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kültür Bakanlığı, Topkapı Sarayı'ndaki evrakı bize teslim ediyor. Biz de tek tek kayıtlara bakarak, bunların künyelerini girerek kendi kaydımıza alıyoruz. Belgeleri haftanın bir günü kendi personelimiz ve emniyetten aldığımız destekle dikkatli ve titiz bir şekilde taşıyoruz. Burada iklimlendirme açısından dünya standartlarının üstünde bir ortamda muhafaza ediyoruz. 2013'te o dönem Başbakan olan sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açılan bu arşiv külliyesi şu anda dünya arşivciliğinin en modern örneklerinden birisi. Burada belgeler asitsiz gömlek ve özel dosyalarda muhafaza ediliyor. Araştırmacılarla belgenin orijinali değil, dijital ortama aktarılmış görüntüsünü paylaşıyoruz. Topkapı Sarayı Müzesi saray arşivinin, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne intikali, Osmanlı hafızasının tek bir merkezde toplanması adına atılmış en önemli adımlardan biri olmuştur. Bu kapsamda Osmanlı dönemine ait evraka sahip olan tüm kamu kurumlarının da aynı hassasiyetle konuya yaklaşımları gereklidir. Zira Başbakanlık Osmanlı Arşivi gerek depo ve koruma imkanları gerekse tasnif, dijital ve araştırma hizmetleri açısından ileri seviyededir."