Anasayfa / Kütüphane / Sözlük

Torquetum: Zat el-şu'beteyn

Zat el-şu'beteyn nedir? Zat-üş-şu'beteyn nedir? Türk rasat aleti nedir? Torquetum ne demektir?

 

Zat el-şu'beteyn (Zat-üş-şu'beteyn); İngilizceye Torquetum ve Turquetum olarak geçen Türk rasat aleti olarak bilinen astronomik hesaplamalar için kullanılan üç cetvelli araçtır.  Ay'ın paralaksını ölçmeye yarar, meridyen düzlemine tespit edilen, her yönde yükseklik ölçebilen bir araçtır.

Üç cetvelden oluşur. Biri ufka dikeydir; diğeri ise bunun tepesine bir eksenle bitiştirilmiştir. Üçüncüsü kirişlere bölünmüştür ve birincinin alt kısıruna bir eksenle bağlanıruştır. Genellikle Ay'ın paralaksını ölçmeye yarayan bu alete 16. yüzyıla kadar inşa edilmiş çoğu gözlemevinde rastlanmaktadır.

Aletin ilk tasvirini ise Batlamyus yapmaktadır. Batlamyus bu alete "Ufkun Kutuplarından Geçen ve Büyük Daire Üzerinde Gözlem Yapan ve Paralaks Bulmaya Yarayan Alet" adını verir.

Türk bilim tarihi profesörü Prof. Dr. Sevim Tekeli bir makalesinde Turquetum adlı alet hakkında şu bilgilere yer verir:

"Alet bir yarım ufuk, bir yarım ekvator, bir yarım eğim halkacığı ile bir çeyrek meridyen halkasından ibarettir. Ufuk ile ekvator o şekilde menteşe ile birleştirilir ki ekvator halkası istenilen her hangi bir yüksekliğe kadar kaldırılabilir. Bir idadenin ucuna bağlı olan eğim halkacığı ekvator halka­ sının merkezine tesbit edilmiş olup orada hareket eder. Hedefe ödevini gören bu küçük daire gözlemlerin daha kolaylıkla yapılması için bazen çapı boyunca yarılır. Ekvator halkasının muayyen bir enleme göre tesbit edilmemiş olması değişik enlemlerde kullanılma imkanını sağlamaktan başka çeşitli meselelerin çözümlerinde de kullanılmasını mümkün kılar. Ekvator halkası ufuk halkasının üzerine intibak ettirildiği takdirde bir yarım ufuk halkası ile ona dik düzlemde hareket eden bir yarım halka durumuna gelir ve azimutların bulunmasında kullanılır. Ekvator halkası ufukla dik açı yapa­cak şekilde düzenlendiği takdirde yükseklik dairelerinden birini temsil eder ve yükseklik yaylarının ölçülmesini sağlar. Ekvator halkası memleketin enlemi kadar eğilirse bu takdirde güneş ve yıldızların deklinasyonları rasat edilir.

Birden fazla koordinat sistemine göre rasat yapabilme imkânı aletin temel prensibini teşkil eder. Çeşitli koordinatlara göre rasat yapabilen ilk aletin Câbir ibn Aflah3 tarafından kullanıldığını biliyoruz. Câbir'in Kitab al-Hey'e veya Islah al-Mecistî adındaki eserinin beşinci makalesinde diğer aletleri meyanında bunun da tasviri vardır. Bu alet Avrupada onüçüncü asırdan itibaren torquetum (Türk rasat aleti) adı verilen bir aletin doğmasına sebeb olmuştur. Türk rasat aleti adına tam bir yorumlama bulunmuş değildir. Bazı yazarlar bunun Türkler tarafından çok yay­ gın olarak kullanılan bir alet olması dolayısı ile bu adın verildiğini söylerler.

Araştırmalarımızda İslâm Âleminde buna benzer bir alete rastlamamıştık. Başka bir maksatla bu risaleyi tetkik ederken şimdiye kadar görmediğimiz bir alet konstrüksiyonu ile karşılaştık. Câbirin çeşitli düzlem­ lere intibak ettirilebilen aletinden ilham alınarak ortaya konduğunu tahmin ettiğimiz ekvator halkası torquelumum İslâm Âleminde kullanılan bir tarzı olarak mütalâ edilebilir. Esasen torguetumla çözümlenen meselelere göz atı­ lacak olursa bunların ekvator halkası ile çözümlenenlerin aynı olduğu görülür. Sonra Polonia'lı Franco tarafından 1284 senesinde kullanılmış olan ilk torguetum da sadece iki düzlemlidir ve ekvator ile ufuk düzlemlerine göre rasat yapabilmektedir. Ekliptik sabit olmadığı için bu düzlemin ilâvesi daha karmaşık bir mekanizmayı gerekli kılar. Nitekim daha sonraları alete ekliptik düzlemi ilâve edilmiştir. Fakat bu haliyle alet artık dakik rasat
yapma imkânını da kaybetmiş oluyor. Tycho Brahe'nin yapmış olduğu tenkit bu bakımdan çok alaka çekicidir. " . . . . diğeri Kaideliler veya Araplar tarafından icadedilip kullanıldığını tahmin ettiğim torquetumdur. O, dairevi düzlemleri ile halkaların gördüğü vazifeyi görür. Ben bir torguetum yapmak istemedim, zira o, arzu edilen büyüklükte olduğunda kendi ağırlığı tara­ fından tazzik edilecek ve onu kullanması zor olacaktır."
Her iki alet daha bir çok bakımlardan benzer. Bunlar taşınabilen küçük çapta aletler olup İslâmlarda âlât ür-rasadiye adı verilen büyük çapta inşa edilen ve dakik ölçüler veren guruba girmezler. Esasen her iki aletin bünyesi de büyük ölçülerde yapılmalarına imkân vermez.
Ekvator halkasının kimin tarafından icadedildiği metinde kaydedil­memiştir."