Anasayfa / Restorasyon / Türkiye

Trabzon’da bulunan 700 yıllık sur kalıntılarının korunması isteniyor

Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, Mumhane-Pazarkapı Kentsel Dönüşüm çalışmalar sırasında ortaya çıkan tarihi kalıntıların korunmasını istedi ve isteğimiz burada inşa edilecek her yapıdan önce tarihi dokuyu kazıyarak açığa çıkartmak. Çıkarttıktan sonra tarihi dokunun yapısına göre burada planlama yapılması, dedi.

 

Trabzon’un antik kalbi olarak anılan Mumhane’de yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında 1300’lü yıllara ait kale surları ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl aynı bölgede kentsel dönüşüm kapsamında yapılan çalışmalar sırasında yine 1300’lü yıllara ait olduğu düşünülen su kemeri ortaya çıkarken, son yıkım çalışmalarında ise yaklaşık 20 metre mesafede kale surunun temel kısmı ortaya çıktı.

Kentsel dönüşüm kapsamında bölgedeki binaların yıkılmasının ardından 700-2000 yılları arası tarihe sahip Pazarkapı-Mumhane arasındaki surun Liman kulesi arasındaki kısmında kazı yapılarak açığa çıkarılması, tarihi surun, Mumhane Kulesi ve Mumhane-Karabaş Camii’ye göre revize edilerek surların yok edilmeden korunması istendi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, Mumhane-Pazarkapı Kentsel Dönüşüm çalışmaları kapsamında ortaya çıkartılan tarihi surun 1300’lü yıllarda yapıldığını söyleyerek “Aslında Trabzon’un her karesinde tarih yatıyor. Dört bin yıllık Trabzon, gerçekten de o 4 bin yıllığı toprak üzerinde değilse toprak altında barındırıyor. Yani antik çağdan itibaren Trabzon’un denizle bağlantısının kurulduğu alan üzerinde bulunuyoruz. Bu kalıntı parçası yakın mesafede görülen Aşağıhisar kısmının doğudaki surun bir parçası ve şu anda açığa çıktı. Burası 1970’lere kadar ayakta olan bir yapıydı ancak daha sonra buradaki binalar bir şekilde tahrip edildi. Şu anda bulunduğumuz zeminin altında bu kale suru devam ediyor. Bu sur, tarih kitaplarına göre bu halini 1300’lerde almış, yani bu sur 1300’lerde yapılmış. Bizans’ın hemen devamındaki dönemde Osmanlı Dönemi’nde ise sur elden geçirilerek restore edilip yeniden yükseltilerek genişletilerek kullanılmış. 1300’lerden kalma yani yaklaşık 750 yıllık sur duvarının yanındayız. Geçmişte bulunduğumuz yerin devamında Mumhane Kulesi ve kulenin içerisinde bir adı Karabaş Camii diğer adı Mumhane Camii vardı. Devamında da Mumhane Kapısı vardı. Mumhane Kapısı’na geçit veren Mumhane Köprüsü olduğunu söylediğimiz bir kemerli yapı var. Bunu menfez diye tanımlıyorlar ancak tarihi kayıtlarda Mumhane Köprüsü diye geçiyor” dedi.

Bu tür yerlerde mutlaka arkeolog gözetiminden sonra kentsel dönüşümlerin yapılmasına vurgu yapan Erüz, “Şu anda bu yıkımlarla birlikte surun bir parçası açığa çıktı. Aslında bizim idarecilerimizden isteğimiz burada yapılacak olan her türlü yapıdan önce tarihi dokuyu kazıyarak açığa çıkartmak. Çıkarttıktan sonra tarihi dokunun yapısına göre burada planlama yapılması. Buranın altında yapılar var dehlizler, kanalizasyon ve benzeri amaçla yapılmış şehrin derelerini akarlarını atmak için eski kemer yapılar var. Bunlarda açığa çıkacak. Bunları kepçe darbesiyle ortadan kaldırmadan önce mutlaka araştırılıp incelenip bir arkeolog gözetiminde kazınması gerekiyor. Yazık oluyor, başka bir Trabzon yok. Burada yıkım işlemi durmuştu. Şu anda burada yeni yapılanma için veya başka binalar tasarlanıyor yeniden inşaat çalışmasına başlanıyor. Bu eserleri ortaya çıkartmadan eğer, burada Pazarkapı'daki gibi yıkım yapılırsa Trabzon’un bir parçasını daha tarihe gömecekler. Yazık, günah. Tarihi koruyarak da burada yapılanma yapılabilir. Turizm kenti Trabzon için bu tarihi doku çok çok önemli. Mutlaka korunması gerekiyor” diye konuştu. Çevre sakinlerinden Taner Kalkanoğlu da hayatının yaklaşık 60 yılının bu bölgede geçtiğini belirterek “Yaşım 70’e yaklaştı. Yaklaşık 60 yılım burada geçti. Burası en son kentsel dönüşüm çalışmalarında yıkıldı. Burada kale duvarı aşağı kadar gidiyordu. Kale duvarı zaman içinde yıkıldı. Bunun altında gördüğümüz, bildiğimiz kadarıyla tüneller, kanallar vardı ancak hepsi kayboldu” ifadelerini kullandı.