Anasayfa / Kütüphane / Sözlük

Tukidides tuzağı: Thucydides Tuzağı nedir?

Thukydides Tuzağı nedir? Thucydides Tuzağı kavramı ne demektir?

 

Tukididis tuzağı (Thucydides Tuzağı - Thucydides Trap); Yükselişe geçen bir gücün,  egemen diğer bir gücü yerine geçmekle tehdit etmesinden doğan şiddetli yapısal gerilimin savaş doğuracağını savunan siyaset bilimi terimdir. Yükselen bir gücün egemen bir gücü yerinden etmekle tehdit etmesi halinde, ortaya çıkan yapısal stresin şiddetli bir çatışma doğurmasının zorunluluk olduğunu kabul eden tezdir.

Tahminen MÖ 460 veya daha önceki bir yılda doğan ve muhtemelen MÖ 404 yılında ölen,  MÖ 5. yüzyılda Atina ile Sparta arasında30 yıl süren mücadeleyi anlatan Peloponez Savaşı Tarihi'ni kaleme almış ünlü antik Yunan tarihçisi Atinalı general.Tukididis'in (Thucydides) eserinden ilhamla,  Amerikalı siyaset bilimci Profesör Graham Tillett Allison Jr. tarafından kullanılan terim, MÖ 431'de Atina ile Sparta arasında çıkan Peloponnesos Savaşı'nın , Spartalıların Atina gücünün büyümesinden korkması nedeniyle kaçınılmaz olduğu yönündeki ifadesinden kaynaklanmaktadır.

Graham Allison'ın "Son beş yüzyıl boyunca toplam on altı kez yükselmekte olan bir güç, egemen gücü yerinden etme durumunda kaldı. Bu on altı durumun on ikisinde ise netice savaştı" demiştir. Terimin popülaritesi 2015 yılında Çin ile ABD arasındaki gerilim nedeniyle arttı. Allison, Harvard Üniversitesi Belfer Bilim ve Uluslararası İlişkiler Merkezi'nde, yükselen bir gücün egemen bir güçle rekabet ettiği 16 tarihi örnekten 12'sinin savaşla sonuçlandığını bulan bir çalışmaya öncülük etti.

Siyaset bilimcilere göre; Yükselmekte olan güç sendromu birdenbire yükselen gücün, artmakta olan özbilinci, çıkarlarını savunma güdüsü, saygı ve tanınma hakkını talep etmesi demektir. Egemen güç sendromu ise bunun yansıması olarak kendini kanıtlamış olan gücün, "çöküş" imaları karşısında duyduğu yükselen korku ve güvensizlik hissini tanımlamaktadır. Kısacası gitgide kendine fazla önem vermeye başlayan ülke, kendisine saygı duyulmasını ve yeni gücünün tanınmasını beklerken, aynı zamanda da çevresinde daha fazla etki sahibi olmak ister. Buna karşılık olarak da kendini kanıtlamış olan ülke yükselmekte olan ülkenin gösterdiği bu kendine aşırı güvenmeyi saygısız, nankör ve hatta kışkırtıcı ya da tehlikeli bir tavır olarak algılamaktadır. Mübalağalı böbürlenme aşırı gurura, manasız korku da kuşkuya dönüşür.