Türkiye baştan başa bir açık hava müzesi
Kültür ve Turizm Bakanı Avcı: "Türkiye baştan başa bir açık hava müzesi. İnşallah önümüzdeki dönem tüm bunların farkına varmış olarak el birliğiyle ilk 3'e çok hızlı bir şekilde gireceğimizden hiç endişem yok.
İSTANBUL: Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türkiye'nin 2016 yılında özellikle turizm bakımında bir darboğazdan geçtiğini ve bunun çok anlaşılabilir sebepleri olduğunu belirterek, "Türkiye, baştan başa bir açık hava müzesi. İnşallah önümüzdeki dönem tüm bunların farkına varmış olarak el birliğiyle ilk 3'e çok hızlı bir şekilde gireceğimizden hiç endişem yok. Bir tek şartı var: İstikrar. Çünkü; insanlar, didişen, karışıklığın olduğu yere gitmek istemezler." dedi.
Akgün Otel'de düzenlenen, "Kültür ve Turizmin Geleceği ve Tarihi Yarımada'nın Yeri" konulu "Turizm Buluşması" programında konuşan Bakan Avcı, Rusya ile yaşanan uçak krizi ve daha sonraki terör saldırıları ile batı medyasının olup bitenleri daha fazla köpürterek vermesi nedeniyle 2016 yılının kayıplarla kapandığını söyledi.
Türkiye'nin başta başa bir açık hava müzesi ve her şartta bile dünyanın 6'inci büyük, Avrupa'nın ise 4'üncü büyük destinasyonu olduğunu hatırlatan Avcı, "Türkiye bir bütün olarak ne ifade ediyorsa, bunun kalbi İstanbul'dur. İstanbul'un kalbi de tarihi Yarımada. Dolayısıyla, siz iyisiyle kötüsüyle Türk turizminin tam da ortasında, yüreğinde yer alıyorsunuz. Siz iyi olursanız, Türk turizmi iyi olur. Türk turizmi iyi olursa, Türkiye iyi olur. Siz sıkıntıya girerseniz, Türk turizmi sıkıntıda demektir. Türk turizmi sıkıntıda olursa Türkiye sıkıntıda demektir." diye konuştu.
"Turizm sektörü aslında aynı zamanda bir algı yönetimi sektörü" diyen Bakan Avcı şöyle devam etti:
"Meşhur Morphi Kanunlarının tersine çevrilmiş şekli özellikle turizmde işliyor. Turizmde 'işler iyi' dedikçe, 'iyiymiş' gibi yaptıkça iyi olur. 'Kötü' dedikçe veya kötüymüş gibi yaptıkça kötü olur. Çünkü, insanlar her şeyin yerinde, istikrarda, güvende olduğu yere giderler. Hepimiz öyleyiz. Ama bizzat ev sahiplerinin yakındığı, olumsuz mesajlar verdiği yerlere de kimse gitmek istemez. Bizler de gitmek istemeyiz. Turizm sektörü bu bakımda gerçekten algı yönetiminin çok stratejik bir önem taşıdığı bir sektördür."
2016'ta yaşanan sıkıntılardan da çıkartılan derslerle zaten 2-3 yıldır yürürlüğe koydukları yeni tanıtım stratejilerine hız verdiklerini aktaran Avcı, şunları söyledi: "Türkiye, rahmetli Turgut Özal döneminden başlayarak o zamanın şartları da öyle gerektirdiği için 'Türkiye'yi deniz, kum, güneş ülkesi, cenneti olarak takdim ettik. O dönemden kalma hala kullanılan afişlere baktığınız zaman bunu görüyoruz. Türkiye deniz, kum güneş.. Tamam. Buna uygun olarak da deniz, kum, güneş müşterisini Rusya, Almanya ve İngiltere parantezinin içerisinde yıllarca bir tanıtım faaliyeti sürdürdük. Dediğim gibi başta da buna ihtiyacımız vardı. Çünkü, Türkiye'nin nerede olduğunu bile insanlar bilmiyorlardı. Sadece 'deniz, kum, güneş' diyerek Rusya, İngiltere ve Almanya pazarından beslenerek Türkiye, dünyanın 6'ıncı büyük destinasyonu haline geldi."
Avcı, Türkiye’nin bundan ibaret olmadığını, Türkiye'nin akla gelebilecek bütün turizm alanlarında olağanüstü bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi.
AA Adem Demir