Üçlü Misak: Üç Paşalar Andı
Üçlü Misak nedir? Üç Paşalar Andı ne demektir? Üçler Misakında hangi paşalar vardı?
Üçlü Misak (Üçler Yemini, Üçler Andı); Mareşal Gazi Fevzi Çakmak tarafından "Üçüzlü Gizli Toplantı, Üçüzlü Karar ve Üçler Misakı" olarak da zikredilen, 15 Mayıs 1919 tarihli 3 Osmanlı Subayının, Anadolu’da bir Milli İdare kurarak Milli Mücadele başlatmak üzere Erkanıharbiye dairesi yani dönemin Genelkurmay Başkanlığı binasında aldıkları kararlar ve kararları uygulamak için ettikleri yemindir. Bir başka ifade ile 3 paşanın yeminle hazırladıkları Milli Mücadele taslağıdır.
1918 Mondros Mütarekesinden sonra Osmanlı Ordusu'nun cephedeki kurmay subayları işgal kuvvetlerinin gözetiminde tutulabilmesi amacıyla işgal altındaki başkente çağrıldı. Erkân-ı Harbiye Riyaseti (Genelkurmay) ve Harbiye Nezareti’nin mütarekeden sonra İstanbul’a davet ettiği ordu komutanları tüm baskı ve sıkı denetimlere rağmen boş durmamışlar; memleketin kurtuluşu için askerî sahada uygulanabilecek plan ve projeler hazırlamışlardı. Üçlü Misak o planlardan biriydi ve hayata geirilme şansı bulan tek plandı.
Üçlü Misak Kimler Arasında Yapıldı?
Üçlü Misak'ta yemin eden Osmanlı Subayları; Fevzi Paşa (Fevzi Çakmak), Cevat Paşa (Cevat Çobanlı) ve Mustafa Kemal Paşa'dır (Mustafa Kemal Atatürk). 15 Mayıs 1919 tarihli Üçlü Misak'ta "Cevat Çobanlı ve Fevzi Çakmak" ile birlikte o tarihte Bayındırlık Bakanı' olan Şevket Turgut Paşa'nın adının da yer aldığı iddia edilir. Ancak Mareşal Gazi Fevzi Çakmak'ın 1946 yılında yayınlanann hatıralarında Üçlü Misak'ın "Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve Cevat Çobanlı".arasında olduğu belirtilir ve onun adı anılmaz.
Şevket Turgut Paşa'nın adının Üçlü Misak'ta anılmasına yol açan hata 19 Nisan 1975 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan hatıralarda yapılır. Murat Sertoğlu'nun Mareşal Çakmak'ın hatıraları başlıklı yazı dizisinde Fevzi Çakmak’ın yeğeni Adnan Çakmak, Üçler Misakı’nda Mustafa Kemal Paşa yerine ŞevketTurgut Paşa adını zikretmiş, daha sonraki yayınlarda bu hatayı kaynak alarak Şevket Turgut Paşa'yı ittifakın üyesi olarak göstermişlerdir.
Üçlü Misakta Alınan Kararlar Nelerdi?
Tarihe “Üçler Misâkı” adıyla geçen bu plana göre üzerinde anlaşılan ve yemin edilen 5 madde şöyle idi:
1 - Zaten kararlaşmış olan Üç Ordu Müfettişliğinin bir an evvel teşkili ile ordunun emir ve kumandasının tanzimi. Birinci Müfettişlik İstanbul’da idi. Kumandanı da ben idim. İkinci Müfettişlik
Konya’da ve kumandanı da zaten orada bulunan Mersin’li Cemal Paşa ve Üçüncü Müfettişlik Erzurum’da ve kumandanı da oraya gitmekte olan Mustafa Kemal Paşa olacaktı.
2 -Mümkün olduğu kadar çok miktarda silah ve mühimmatın Anadolu’da toplanması ve İtilaf Devletlerine teslim edilmemesi.
3 - İstanbul Hükûmeti tamamen İşgal Kuvvetlerinin elinde esir olduğundan buradan verilecek emirlerin icra edilmemesi için Anadolu’da bir Milli İdare vücuda getirilmesi.
4 - Milli galeyandan istifade olunarak ’Kuvvayi Milliye’ teşkili ve Milli İdarenin buna istinat ettirlmesi.
5 - Artık mutlak müdafaada kalınmıyarak tecavüzkar düşmanlarımız üzerine mukabil taarruza
geçilmesi. ,
16 Mayıs 1919 Cuma günü Yıldız Sarayı’nda icra edilen Cuma Selamlığı’ndan sonra devlet erkanıyla vedalaştıktan sonra İstanbul’dan Bandırma Vapuru’na binerek 56 kişilik karargâhı ile Samsun’a hareket eden Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da Tütün İskelesi’nden karaya çıkmıştır.
Üçlü Misakın varlığı ilk ne zaman ortaya çıktı?
Cengiz Özakıncı'nın 2021 Aralık tarihli Bütün Dünya dergisinde yayınlanan "Kurtuluş Savaşı'nın Gizlenen Gerçeği Üçler Misakı" makalesine göre "Üçlü Misak" ilk kez 1926’da Hakimiyeti Milliye gazetesinde dizi olarak yayınlana Atatürk’ün anılarında yer alır.
1946 yılında Üçler Misakı'nın bir diğer ismi Mareşal Fevzi Çakmak anılarını kitaplaştırır. Bu kitapta toplantıda üç komutanın yer aldığını yazar ki onun günlüklerinde bu isimler kayıtlıdır
Fevzi Paşa 20 Mayıs 1948’de Akın gazetesinde yayımlanan diğer bir söyleşisinde de "Üçler Misakı" (Üçler Yemini, Üçler Andı) olarak adlandırdığı bu olayı şöyle anlattır.
"Bu beş maddenin tahakkuku için lâzım gelen teşebbüslerin tafsilatına geçtiğimiz sırada Samsun’a hareket etmek üzere bulunan Mustafa Kemal Paşa veda için Erkanı Harbiyei Umumiye dairesine geldi. Şimdi üçümüz beraber gayet samimi bir surette umumi vaziyeti mütalaa ve tetkike koyulduk. Mustafa Kemal Paşa da bu beş maddeyi muvafık gördü. Anadolu’da bir Milli İdareyi nasıl vücuda getireceğimizi konuşurken Mustafa Kemal Paşa büyük bir metanetle şunları söyledi:
"Zaten ben bunu tahakkuk ettirmek üzere Anadolu’ya gidiyorum. Buradan verilen emirleri dinlemiyeceğim. Kahraman Milletimin sinesinde hayatımı feda edinceye kadar çalışacağım."
Bu sözlerden duyduğumuz heyecanla ayağa kalktık. Mustafa Kemal Paşa’nın ellerine sarıldık, gözlerimiz yaşlı, vatanın kurtulması için beraberce çalışacağımıza ve bu uğurda hiç bir şeyden çekinmiyeceğimize üçümüz beraber yemin ettik. Ve bu azimle Milli İstiklâle kavuştuk.
Artık kat’i karar verilmişti. Fiilen iş başında bulunan Cevat Paşa, Atatürk’e gizli muhabereler için bir şifre anahtarı verdi. Cevat Paşa elinden gelen yardımda bulundu ve hatta bu uğurda Malta’ya sürüldü.
Ben de elimden geldiği kadar zabit, teçhizat gönderilmesine ve silah ve mühimmat kaçırılmasına çalıştım. Nihayet bir sene sonra Anadolu’ya geçerek Ankara’da Mustafa Kemal Paşa ile tekrar buluştum. Ve onunla beraber Birinci Büyük Millet Meclisi sinesınde ilk Milli Hükûmeti kurduk."
Yaşar İliksiz - Arkeolojikhaber.com