Anasayfa / Etkinlikler

Uluslararası Doğu Halıları Konferansı etkinlikleri ilgi görüyor

Tarihi halılar, dokuma arkeolojisi, koleksiyon keşifleri, tekstiller ve düz dokumalar gibi başlıkların ele alınacağı konferansın katılımcıları arasında ünlü halı, kilim, dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler ve koleksiyonerler yer alıyor.

 

Bu yıl 6-9 Haziran'da 15'incisi gerçekleştirilen Uluslararası Doğu Halıları Konferansı (International Conference on Oriental Carpets - ICOC) kapsamında düzenlenen sergide, saray koleksiyonlarından halı ve tekstiller izlenime sunuldu.

Yerli ve yabancı katılımcılar, sergilenen halıları, fotoğraf ve açıklamalarını dikkatle incelerken, ziyaretçiler sergi alanında hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı desteğiyle İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) ev sahipliğinde The Marmara Taksim'de düzenlenen konferansın katılımcıları arasında ünlü halı, kilim, dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler ve koleksiyonerler yer alıyor.

İstanbul, 2007'den sonra ikinci kez etkinliğe ev sahipliği yaparken, ICOC'un kapsamlı konferans programı ve nitelikli sergileriyle halı sanatının geçmişi ve geleceği arasında köprü kurulması hedefleniyor.

Konferans kapsamında açılan "Dokunmuş Hazineler: Osmanlı Sarayı'ndan Halı ve Kumaşlar" sergisi, 1 ay boyunca ziyaret edilebilecek.

Dokuma Atlası ve Dokuma Tezgahının Ardındaki Kadınlar sergileri The Marmara Taksim'de ziyaretçilerle buluştu.

İçerisinde fuarın da yer aldığı etkinliğin açılışına, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut ile halı ve kilim dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler, koleksiyonerler katıldı.

15. ICOC Türkiye Komite Başkanı Serra Oruç, yaptığı açıklamada, bir yıllık hazırlık sürecinin ardından gerçekleştirilen konferansın sergi ve çeşitli etkinliklerle 9 Haziran'a kadar devam edeceğini söyledi.

Geleneğin geleceğine sahip çıkma ve korumaya büyük önem verdiklerini dile getiren Oruç, "İstanbul Halı İhracatçıları Birliği olarak uzun yıllardır çalışmalar yapıyoruz. Gençleri bu işin içine çekmek ve halı dokuma geleneğinin uzun yıllar daha sürmesini sağlamak için çalışıyoruz." dedi.

Oruç, etkinlik için "Geleneğin Geleceği (The Future of Tradition)" temasını seçtiklerini belirterek, "Aslında ICOC tarihinde de bu bir ilk. Herkes 200-300 yaşındaki halı ve tekstillerle ilgilenirken, biz bugünden 200 yıl sonraya nasıl bir antika bırakacağız sorusunu sorduk ve bunun cevaplarını arıyor olacağız. Genç uzmanlar konferansa dahil oldu. Katılımcılar arasında da yeni yüzler var. Bu herkes için heyecan verici bir durum." ifadelerini kullandı.

İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler de "Dokuma Tezgahının Ardındaki Kadınlar" sergisinin Uşak'taki bir atölyedeki dokuyucuların üretimlerinden hazırlandığını aktararak, "14 dokuyucuya istediğiniz şekilde, istediğiniz deseni içinizden ne geçiyorsa dokuyun denildi. Zaten bu kilimin ruhuna uyuyor, kilim genelde doğaçlama dokunduğu için onlar da duygularını, içinden geçenleri dokumaya aktardılar." diye konuştu.

Dokuyuculara düşüncelerinin de sorulduğunu, verdikleri cevapların da sergideki panolarda ziyaretçilere sunulduğunu belirten Diler, "Bu dokumalardan elde edilecek gelirler, Hatay'da açılacak bir atölyeye fon sağlayacak." bilgisini paylaştı.

Türkiye'nin önemli bir halı ülkesi olduğunu vurgulayan Diler, "Anadolu topraklarında binlerce yıldır dokuma yapılıyor. Biz de en önemli kültürel, sanatsal zenginliklerimizden olan halıyı tekrar görücüye çıkaralım, dünyadaki bütün antika halı meraklılarını bir araya getirelim diyerek yola çıktık. Daha önce 2007'de İstanbul'da bir kez daha bu etkinlik gerçekleşmişti, bir defa daha burada gerçekleştirelim diye yetkilileriyle görüştük. Onlarla anlaşma sağlandıktan sonra yola çıktık." dedi.

- Uşak'taki dokumacı kadınların ürettiği halı ve kilimler sergileniyor

Konferans boyunca "Dokuma Atlası" sergisi ile Londra ve Berlin'in ardından ana yurduna dönen "Dokuma Tezgahının Ardındaki Kadınlar" (Women Behind the Weave) sergileri, The Marmara Taksim'de görülebiliyor.

Christopher Farr markası tarafından düzenlenen sergi, Uşak'taki dokumacı kadınların ürettiği güncel halı ve kilimlerden oluşuyor. Sergide yer alan dokumalardan elde edilecek gelirle 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen şehirlerden Hatay'da bir dokuma atölyesinin kurulması hedefleniyor.

Konferans programında ayrıca Türk İslam Eserleri Müzesi, Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi ve Tophane-i Amire'de düzenlenen ana sergiler ile sanatçı Belkıs Balpınar'ın Anna Laudel Galeri'deki pop-up sergisi, VKV Büyükdere Evi'nde Josephine Powell koleksiyonundan bir seçki ve Türk İslam Eserleri Müzesi'nde Anas Al Akhoann ve Sandre Blake koleksiyonundan eserlerin bulunduğu sergiler de yer alıyor.

Bu yıl 6-9 Haziran'da 15'incisi gerçekleştirilen Uluslararası Doğu Halıları Konferansı (International Conference on Oriental Carpets - ICOC) kapsamında düzenlenen sergide, saray koleksiyonlarından halı ve tekstiller izlenime sunuldu.

Yerli ve yabancı katılımcılar, sergilenen halıları, fotoğraf ve açıklamalarını dikkatle incelerken, ziyaretçiler sergi alanında hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı desteğiyle İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) ev sahipliğinde The Marmara Taksim'de düzenlenen konferansın katılımcıları arasında ünlü halı, kilim, dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler ve koleksiyonerler yer alıyor.

İstanbul, 2007'den sonra ikinci kez etkinliğe ev sahipliği yaparken, ICOC'un kapsamlı konferans programı ve nitelikli sergileriyle halı sanatının geçmişi ve geleceği arasında köprü kurulması hedefleniyor.

Konferans kapsamında açılan "Dokunmuş Hazineler: Osmanlı Sarayı'ndan Halı ve Kumaşlar" sergisi, 1 ay boyunca ziyaret edilebilecek.

İslami Sanatlar ve Orta Doğu tarihi uzmanı Prof. Walter Denny, The Marmara Taksim'de düzenlenen "15. Uluslararası Doğu Halıları Konferansı"na (International Conference on Oriental Carpets-ICOC) katıldı.

Tarihi halılar, dokuma arkeolojisi, koleksiyon keşifleri, tekstiller ve düz dokumalar gibi başlıkların ele alınacağı konferansın katılımcıları arasında ünlü halı, kilim, dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler ve koleksiyonerler yer alıyor.

Prof. Denny, konferansta yaptığı konuşmasında, halı ve kilimlerin tarihinden örnekler vererek, halı muhafazası konusunda teknik detaylara değindi.

Halı ve kilimler konusunda öncü çalışmalara bakılması gerektiğine işaret eden Denny, Kapalı Çarşı ve Amerika Birleşik Devletleri arasında gidip gelerek öğrenme sürecinin başladığını belirterek, "ABD'de bu alanda çalışan son kişileriz. 50 yıl önce ben kilimlere ilgi duymaya başladığımda, çok güzel keşiflerde bulunuldu, çok fazla makale yazıldı bununla ilgili. Yarın birisi gelip çöp kutusunda bir kilimi keşfedebilir. Yeni keşiflerle uğraşmak çok zor. Bunun nedeni günümüze kadar gelen çok az halı var. Birkaç yüz yıllık halılara baktığımızda sadece yüzde ikisinin bugüne ulaştığını söyleyebiliriz. Çok fazla kilim ve halı yok oldu." dedi.

Denny, zaman içinde halıya bakışın değiştiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Halı içerisinde yapılan onarmaların halının tarihini değiştirmediğini düşünüyorduk. Ancak bunu da artık düşünmeliyiz. Çok ciddi bir şekilde geçmişten günümüze halıya neler yapıldı? Üretildiği tarihten beri halı ne tür süreçlerden geçti? Kimler bu halıya sahip oldu? Dolayısıyla halının geçirdiği evrim de önemli. Biz buna, halı muhafazasının evrimine dair etikler diyoruz. 1925 yılında koleksiyonlardaki örneklerin en iyi durumları görülebiliyordu. Renkleri çok parlaktı. Şimdi daha solgun görüyoruz. Dolayısıyla halılarla ilgileneceksek bununla ilgili restorasyon çalışması yapacaksak, kamu anlamında çekiciliğini korumak istiyorsak, kullandığımız materyaller konusunda oldukça dikkatli olmalıyız."

Halı ölçümlerinde duvara asılan halılarda birbirinden farklı sonuçlar elde edildiğine dikkati çeken Denny, "Halıların birkaç ay duvara asıldıktan sonra küçüldüğünü fark ettik. Daha fazla detaylı analiz yapmaya başladık. Şu an analizlere baktığımızda halılarla ilgili daha iyi açıklamalar yapabiliyoruz. Tekstili muhafaza ettiğimiz araçlara bakarsanız pahalı olduğunu söyleyebilirim. Belli bir analiz sayısına ulaştığımız zaman, belirli istatistikler çıkartmış oluyoruz. Bu istatistikler sanat tarihi açısından anlamlı bir şekilde kullanılabiliyor. Karbon-14 tarihlemesini kullandığımızı söyleyebiliriz. Bu sayede bir çalışmaya baktığımızda örneğin 1600 yılında yapıldığını söyleyebiliriz. Laboratuvarda halıdan, kilimden parça almadan da yeni yöntemler kullanıyoruz. Eski yöntemler yapıya zarar verilebiliyor. İstatistiksel olarak anlamlı analizler yapılabilmesi için fonlara da ihtiyaç duyuluyor."

Konferans boyunca sürecek olan "Dokuma Tezgahının Ardındaki Kadınlar" sergisindeki kilimlerin satışından elde edilecek gelir, Hatay'da kurulacak dokuma atölyesine bağışlanacak.

İstanbul'un, 2007'den sonra ikinci kez ev sahipliği yaptığı etkinlikte, kapsamlı konferans programı ve nitelikli sergilerle halı sanatının geçmişi ve geleceği arasında köprü kurulması hedefleniyor.