Ünlü arkeolog Halet Çambel, Türkiye'yi Olimpiyatlarda temsil eden ilk kadın sporculardandı
Türk arkeoloji dünyasının duayen isimlerinden Halet Çambel ve ünlü sporcu Suat Fetgeri Aşeni yarışmalarda kayda değer başarı gösteremese de olimpiyatlara katılan ilk Türk kadın sporcular olarak tarihe geçtiler ve Türkiye'deki kadın sporcuların ilham kaynakları oldular.
Eskrim branşında 1936 Berlin Olimpiyatları'na katılarak Türk kadınına öncülük eden Çambel ile Aşeni, kadınların hayatın her alanında olduğu gibi sporda da başarıyla mücadele edebileceğini gösterdi ve birçok kız çocuğunun olimpiyat hayali kurmasının yolunu açtı.
Berlin Büyükelçisi İbrahim Hakkı Paşa'nın kızı Remziye Hanım ve Berlin askeri ataşesi Cemil Bey'in kızı olarak 27 Ağustos 1916 tarihinde Berlin'de doğan Çambel, bir süre İsviçre ve Avusturya'da yaşadıktan sonra 1924'te ailesiyle Türkiye'ye döndü.
Çelimsiz bir çocuk olduğu için spora yönelen Çambel, yüzme, okçuluk, kürek, bisiklet, binicilik gibi birçok farklı dalla ilgilendi. İstanbul Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde okurken Beşiktaş Jimnastik Kulübünde (BJK) antrenörlük yapan Rus Alexander Nadolski'den eskrim dersleri alan Çambel, yurt içindeki birkaç yarışmaya ve Cumhuriyet'in onuncu yılında Ankara'da yapılan gösterilere eskrimci olarak katıldı.
1935 yılında liseden mezun olduktan sonra Fransa Hükümeti'nden aldığı bursla Sorbonne Üniversitesi'nde arkeoloji eğitimine başlayan Çambel, Paris'te de eskrim ve binicilik derslerine devam etti.
Suat Fetgeri Aşeni olimpiyattaki ilk kadın güreşçi ve cimnastikçiydi
Çambel ile beraber 1936'da Türk spor tarihine geçecek Suat Fetgeri Aşeni ise 22 Eylül 1916'da dünyaya geldi. BJK'nin kurucuları arasındaki Ahmet Fetgeri Aşeni ile Mihrimah Aşeni'nin kızı olan Suat'ın, sporla ilgilenmesi hiç de sürpriz değildi.
Çünkü gençliğinde güreşçi ve cimnastikçi olan Aşeni'nin babası Ahmet Bey, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakının kurucuları arasında yer almasının yanı sıra BJK'nin 6. başkanı, Türkiye Güreş Federasyonu ve Türkiye Atletizm Federasyonunun başkanı olarak da görev yapan önemli bir spor insanıydı. Aşeni'nin amcası Mehmet Ali Bey ise hem cimnastikçi hem de halterciydi.
Aşeni, küçük yaşta cimnastikle başladığı spor hayatına eskrimle devam etti. Aşeni'nin yolu kısa süre sonra kendisi gibi antrenör Nadolski'den ders alan Çambel ile kesişti.
Çambel ile Aşeni, Berlin yolunda
Nadolski'nin talebeleri Çambel ile Aşeni, o dönem ülkede eskrimle ilgilenen başka kadın olmadığından hem arkadaş hem de rakipti. 1935'te ilk uluslar arası yarışma fırsatını değerlendiren Çambel ve Aşeni, Sovyetler Birliği'ne karşı sembolik bir eskrim yarışmasına katıldı.
Takvimler 1936'yı gösterdiğinde iki sporcu, Almanya'nın Berlin kentindeki 11. Olimpiyatlar'da yarışacak eskrim milli takımına seçildi. Berlin 1936'ya basketbol, binicilik, bisiklet, eskrim, futbol, güreş ve yelken branşlarında katılan milli takımdaki tek kadın sporcular olan Çambel ile Aşeni, oyunlar öncesi Macaristan'ın Budapeşte şehrinde bir ay süreyle kamp yaptı.
Çambel, 2010 yılında AA'ya yaptığı açıklamada, Budapeşte'ki kamp sürecine ilişkin şunları söylemişti:
"Oyunlara katıldığımda 20 yaşındaydım. Teklifi aldığımda Paris'teydim. Budapeşte'ye çağırdılar. Orada bir ay kampa soktular. Bizi yetiştiren antrenörümüz, çok esnek bir tekniği olan Nadolski'yi getireceklerine, bizi çok sert bir tekniği olan bir Macar hocaya teslim ettiler. Eski tekniğimizi kaybettik, yenisini kazanamadık. Sonuçta hiçbir şey yapamadık."
Çambel ve Aşeni, yarışmalarda kayda değer bir başarı gösteremese de olimpiyatlara katılan ilk Türk kadın sporcular olarak tarihe geçti.
Halet Çambel'in akademik kariyeri
1938'de lisans öğrenimini tamamladıktan sonra Sorbonne'da doktora yapmaya başlayan Çambel, hayatını arkeolojiye adadı. Çambel, 2. Dünya Savaşı nedeniyle Fransa’ya dönemeyince, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Helmuth Theodor Bossert’in asistanlık teklifini kabul etti.
Anadolu’da yapılan pek çok arkeolojik çalışma ve araştırmada yer alan Çambel, 1940’lı yıllarda Bossert ile beraber Karatepe’deki Hitit yerleşiminde kazı çalışmaları yürüttü ve Hitit hiyerogliflerinin çözülmesini sağladı. Ortaya çıkan eserlerin korunması, restorasyonu ve sergilenmesi için büyük mücadele veren Çambel, Türkiye’nin ilk açık hava müzesi Karatepe-Aslantaş Milli Parkı'nın kurulmasına da önayak oldu.
1960'ta İstanbul Üniversitesi’nde Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı’nı kuran ve kürsü başkanı olan Prof. Dr. Çambel, görevini emekliye ayrıldığı 1984'e kadar sürdürdü.
Çambel, adının tarih boyunca beraber anılacağı Suat Fetgeri Aşeni'nin ölümünden (22 Nisan 1970) 44 yıl sonra 12 Ocak 2014 tarihinde vefat etti.
Hüseyin Burak Demirer - AA