Anasayfa / Restorasyon / Türkiye

Üzerine mahalle kurulan tarihi kalenin restorasyonu isteniyor

Aydın'da Cihanoğullarının yaptırdığı kaleyi yöre halkı, Cincin Kalesi olarak anıyor. Kalenin Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapıldığı belirtiliyor. Alanda çeşme ve mezarlık da bulunyor.

 

Koçarlı Cincin Mahallesi’nde 18. Yüzyılda yaptırılan Cincin Kalesi önce parsellenip daha sonra da çürümeye terk edildi. Kale’nin içinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan ilkokul kapatılırken, iki ayrı ailenin evi bulunuyor.

Cincin Mahallesi’nde Cihanoğulları’nın güvenliğini ve çevre üzerindeki ekonomik denetimini sağlamak amacıyla 18. yüzyılda Cin Bey tarafından yaptırılan kalenin hali görenlere, ‘Tarihimiz neden sahip çıkılmıyor?’ dedirtiyor.

CİNCİN KALESİ TARİHİ

“Mahalle’de yer alan ve aynı döneme ait olduğu ifade edilen kale, cami, mezarlık ve çeşmenin bakımsızlığı, görenlerin içini acıtıyor. Aydın’da onlarca tarihi yapı bırakmış olan Cihanoğlu dönemi ait olan kalenin tarihçesi, şöyle:

Bir dönem Aydın çevresinde hâkimiyet kurmuş iki aileden biri olan Cihanoğulları ailesinin yaptırdığı kaleye yöre halkı kaleyi Cincin Kalesi olarak anıyor. Kalenin Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapıldığı belirtiliyor. Rodos seferi dönüşünde bölgede konaklayan Kanuni Sultan Süleyman, kendisine gösterilen konukseverliği hoşnut oluyor ve ödüllendirme amacıyla kalenin yapılmasına izin vermiş. Aşirette o gece doğan erkek çocuğa da Kanuni tarafından Cihan adı verilmiş. Ve ona Beşparmak Dağlarından başlamak üzere Çine Çayı ve Sarıçay arasında kalan ve Büyük Menderes Nehri'ne kadar uzayan araziyi bağışlamış. İlerleyen dönemlerde bu aşiretten Cihanoğulları diye söz edilmeye başlanmış. Kalenin yapımında, Mazın Dağı’ndan getirilip elden ele taşınan taşlar kullanılmış. Cihanoğulları, o dönemde bölgedeki tarımsal üretim ve ürün ticaretini denetlemeden sorumluymuş. Cihanoğulları, böylesine büyük bir yapı inşa ettirerek, ailenin güvenliğini ve çevredeki kontrolü sağlamış. Cihanoğulları sadece kale yapmakla kalmamış birçok cami de inşa ettirmiş”.

Cincin Kalesi’nin restorasyonu için çok sayıda yere dilekçe yazıldı

Tarihçesi 250 yıllara dayanan Cincin Kalesi içine, 1950’li yıllarda yapılan tapu kadastro düzenlemelerinde 2 aileye ev yapım izni verilmiş. Daha sonra kalenin diğer bölümüne Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilkokul yapılarak eğitime başlanmış. Taşımalı eğitime geçilmesinin ardından ilkokul da Cincin Kalesi de artık çürümeye terk edilmiş durumda. Cincin Mahalle İlkokulu’nda 5 yıl eğitim gördüğünü ifade eden Ahmet Pazarlı, “Burası tarihe gerçekten tanıklım eden bir okuldu. Çok sayıda öğrenci mezun etti. Benim öğrencilik dönemimde 180 öğrencisi vardı okulumuzun. Geçtiğimiz 6-7 yıl öncesi okulumuz taşımalı eğitim nedeniyle kapatıldı. Mahallemizden şehre göç olayı artınca nüfusumuz azaldı ve öğrenciler diğer okullara taşınmaya başlandı. Mahallemiz ön plana çıkartılmadı, aslında burada çok önemli bir tarih yatıyor. Okulumuzun ve bulunduğu alanın durumunu gerçekten çok üzülüyoruz. Okulumuzun durumunu üzülürken birde sevindiğimiz durum ise okulumuzun Cincin Kalesi üzerinde yapılmış olması. Dışarıdan kaleye gezmek için gelenler, kendini okul bahçesinde buluyor. Cincin Kalesi’nin restorasyon yapılması için çok sayıda yere dilekçeler yazdık. Taleplerimiz değer bulmadı ve tarihimiz çürümeye terk edildi” diye konuştu.

Çeşme, kale ve mezarlığın durumu yürek sızlatıyor

Mahalle’de yetişmiş Tarih Öğretmeni Ünver Pazarlı, mahallede bulunan Cihanoğlu Camisi ile cami bahçesinde bulunan mezarlıktaki taçlarda yer alan yazıların o döneme ait tarihi daha iyi anlattığını söyledi. Ünver Pazarlı, o dönme ait yazıların incelenmesi için Adnan Menderes Üniversitesi’nden hocalar talep ettiklerini belirterek, “Benim araştırmalarım ve incelemelerim sonucunda edindiğim bilgilere göre, o dönem Tımarlı Sipahi Hoca tarafından burada atlı asker yetiştiriliyor, buna karşılık buradan değişik yerler şahsa veriliyor. Burada görev alanlardan Abdülaziz’in çocukları hepsi koleradan ölüyor. Fatma ismindeki kızının başucuna da selvi ağacı ile bir mezar taşı dikiyor. Üzüntüsünden artık burada duramadığı için kendisi Sobuca Mahallesi’ne taşınıyor. Benim okuyabildiğim kadarıyla kızının mezar taşındaki yazı, ‘Ah ile zar kılarım, gençliğime doymadım’ diye başlıyor. Burası bir hazine, adeta tarih fışkırıyor aslında. Buradaki mezarlarda işlenmiş taşlardan yapılmış başlıklar vardı. Kimisi kırılmış, bazıları götürüldü mü ne oldu bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Mahalle'nin aynı bölgesinde yer alan çeşme, kale ve mezarlığın durumu ve bakımsızlığı mahalle halkını utandırırken, sadece Cihanoğlu Camisi'ne bakım yapıldığı belirtildi.

Erdal Aydın - www.aydindenge.com.tr