Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Van Gölü'ndeki kale surları ikinci kez görüntülendi

Van Gölü'nde araştırma yapan belgesel ekibi, Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde Adilcevaz Kalesi'nin kalıntısı olduğu değerlendirilen tarihi surları bir kez daha görüntüledi. Arkeologlar daha önce varlığını reddettikleri kalenin görüntülerine bu kez inandılar!

 

Geçtiğimiz yıl Kasım ayında adı sadece efsanelerde ve halk söylencelerine geçen ve Van Gölüne battığı ifade edilen Adilcevaz Kalesi'nin su altı görüntüleri çekilmişti. Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde Van Gölü'nde araştırma yapan ekip, gölün derinliklerinde kale kalıntısı olduğunu iddia ettiği sur kalıntıları tespit etmiş ve duvardaki taşların şekline göre kalıntıların bir Urartu Kalesine ait olabileceğini belirtmişti.

Adilcevaz Kaymakamlığı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesince (Van YYÜ) yürütülen çalışma kapsamında ekibiyle gölde dalış gerçekleştiren su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan, Adilcevaz Kalesi'nin kalıntısı olduğu değerlendirilen tarihi  yapıyı görüntülemişti.

TRT'nin  "Mavi Tutku" belgeselinin ekibi aynı alanı önce drone ile havadan görüntülediği göle dalış yaptı.

Ekip kısa sürede Adilcevaz Kalesi'nin uzantısı olduğu tahmin edilen kale kalıntılarına ulaştı.

Erzurum Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı, gazetecilere yaptığı açıklamada, kıyıya yakın alanda oldukça ilginç ve dikkat çekici mimari yapılar görüntülendiğini söyledi.

Bu yapıların kendilerini heyecanlandırdığını belirten Işıklı, "Van'ın karasal alanlarında çok güçlü arkeolojik ve kültürel yapılar olduğunu biliyoruz. Bunun suyun içinde de olması bizi çok heyecanlandırdı. Bir süredir göle dönük hedeflerimiz ve araştırma projelerimiz vardı. Bu belgesel çekimleriyle güzel sonuçlar elde edildi." dedi.

Işıklı, yeni görüntüler üzerinde çalışma yapacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Su altı görüntülerini izledik. Bu gördüklerimiz bizde hayranlık uyandırdı. Çok güçlü anıtsal bir mimarinin su altında devam ettiğin gördük. Adilcevaz Kalesi'nin devamı niteliğinde bir mimari oluşum var. Bu aşamadan sonra biz arkeologlar ve sanat tarihçiler su altı çalışmaları ile bu arkeolojik dokuyu analiz edip tarihi ve işlevinin ne olduğu konusunda bilgi edineceğiz. Bu yapıların Orta Çağ ağırlıklı olduğunu düşünüyoruz. Ama daha kapsamlı ve sistematik çalışmalar yapılması gerekiyor. Orta Çağ'da burası çok önemli bir merkez ve bir kapı konumunda."

Dalgıç Cumali Birol ise birkaç gündür belgesel ekibiyle yeni çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Van Gölü havzasında keşfedilmeyi bekleyen yeni yapılar bulunduğunu vurgulayan Birol, "Buradaki mikrobiyalitlerle ilgili gerek karadaki kısmı gerekse su altındaki kısmının turizme açılması konusunda çalışma yürütüyoruz." diye konuştu.

Van Gölü'nde iki yıl önce de 4 kilometrelik alanı kaplayan ve "su altı peribacaları" olarak bilinen yaklaşık 20 metre uzunluğundaki dikitler (mikrobiyalit) görüntülenmişti.