Van Kalesindeki Urartu surları restorasyona kurban gitti
Restorasyon skandallarına bir yenisi eklendi. Van Kalesi'nde restore edilirken Uratu surlarına harç dökülmüş! Marmara Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Kemalettin Köroğlu, Van kalesindeki restorasyon çalışmalarını eleştirerek, "Ortada Urartu duvarı kalmamış, tüm surlar Ortaçağ duvarı olmuş" dedi.
Van kalesinde yapılan restorasyon çalışmalarındaki cahilliği eleştiren Marmara Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu, “Şimdi yapılan restorasyon çalışmasından sonra, yukarıya bir öğrenciyi gönderdiğimizde, ‘Urartu duvarı hangisidir?’ diye sorduğumuzda, hiçbir tanesini ayıramayacak, çünkü bütün duvarlar araları doldurulmuş, derzleri doldurulmuş, yani karakterin hepsi Ortaçağ duvarı olmuş. Bzim eski fotoğraflarımız, uzmanların eski fotoğrafları olmasa emin olun Urartu mimarlığı diye ayırt etmek mümkün değil.” dedi.
Vaz Kalesinde özellikle definecilerin yaptıkları kazılar ve zamanla doğal nedenlerle kalenin yıpranan bazı bölgelerinde daha önce restorasyon çalışmaları yapıldı. Ancak yapılan bu çalışmalarla bir dönemin adeta ortadan kaldırıldığı iddia edildi.
“URARTU DÖNEMİNDE HARÇ YOK!”
Prestij Haber gazetesine konuşan Marmara Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Kemalettin Köroğlu, restorasyon sırasında Urartulara ait yapı duvarlarının harçla doldurulduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:“Burada Sardur burcu denen bir yapı var. Bu Van gölünün güney kıyısında. İlk yapı odur. Orada büyük taş blokların çok düzgün kesilmiş ve üst üste konmuş olduğunu görürüz. Urartu döneminde harç kullanılmamıştır. Birleştirici malzeme ne bu bölgede biliniyor, ne de başka yerlerde var. Yani henüz uygarlaşma seviyesinde, taşları yapıştıracak bir seviyeden söz ediyoruz. Sonra bize hocalarımız söyledi, ‘gidin kaledeki bütün Urartu dönemini görebilirsiniz’ dedi. ‘Nasıl?’ dedik, ‘gidin, bütün bu duvarlarda yaklaşık birkaç metre yükseğe kadar harçsız, kesme taş bloklar göreceksiniz.’ Nasıl olur, büyüğü var küçüğü var? Dediler ki, ‘belli bir mimari bilgiyle, taşları düzgün bir şekilde yerleştirerek, onların keşfettiği yöntemlerle duvarlar yaptılar.’ Bazılarının üzerinde yazıtlar var zaten, taşların üzerine işaret tabletleri koymuşlar, bunlardan da anlıyoruz ama hiçbirinde harç yoktur. Harçsız duvar ve bir de Urartu’nun inşa ettiğini söyler. Harçsız duvarların üzerinde de Ortaçağ duvarları var. Osmanlı duvarları var.”
“URARTU MİMARİSİ YOK ORTAÇAĞ VAR’”
Daha sonra yapılan restorasyon çalışmalarında ise tamamen harç kullanımına ağırlık verildiğini ifade eden Prof. Köroğlu, şöyle dedi: “Ama şimdi yapılan restorasyon çalışmasından sonra, yukarıya bir öğrenciyi gönderdiğimizde, ‘Urartu duvarı hangisidir?’ diye sorduğumuzda, hiçbir tanesini ayıramayacak, çünkü bütün duvarlar araları doldurulmuş, derzleri doldurulmuş, yani karakterin hepsi Ortaçağ duvarı olmuş. Bizim eski fotoğraflarımız, uzmanların eski fotoğrafları olmasa emin olun Urartu mimarlığı diye ayırt etmek mümkün değil.
AVRUPA'DAN URARTU ÇALIŞAN BİRİ GELSE URARTU DUVARI BULAMAYACAK
Tarihle ilgili yapılan restorasyon çalışmalarının önemine değinen Prof. Köroğlu, her kesin dikkat etmesi gerektiğinin altını çizerek, şu önerilerde bulundu:“Bu tür bir restorasyon yaparken bu hassasiyetlerin göz önüne alınması lazım. Ha bu yeniden düzeltilemez mi, kesinlikle düzeltilebilir, ama bunun yapılması lazım. Yani Urartu taş işçiliğinin karakterini değiştirecek bir şey yapmayalım. Çünkü dönem başka türlü öğrenilmiyor. Zaten duvarların içini doldurduğunuz zaman biriken su aynı zamanda duvarlara zarar da verecektir. Bilim insanları olarak bu hassasiyetlerimizi belirtmek zorundayız. Ama esas olarak bu bölge halkının da, bölge ilgililerin de bu hassasiyeti üst seviyede göstermeleri lazım. Turistler açısından da bu önemli. Düşünün Avrupa’dan Urartu çalışan birisi gelecek ama Urartu duvarları yok! Bu çok acı bir şey. Burada çalışan inşaat yetkililerine, ilgililere, herkese her şeyin anlatılması lazım; daha çok konferans, daha çok bilim insanının bu bilgileri paylaşmasının ortamları hazırlanmalı.”
Prestij Haber