Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Yumuktepe Höyüğündeki 7 metrelik kale duvarı görünür hale geldi

Mersin’de 9 bin yıllık Yumuktepe Höyüğünde 2019 yılı arkeoloji kazıları sona erdi. Bu yılki kazılarda, kalkolitik çağda yapılmış yaklaşık 7 metrelik kale duvarı ortaya çıkarıldı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva, Burada bir kale olduğunu biliyorduk ama gösteremiyorduk. Şimdi gösterebiliriz, dedi.

 

Mersin´in merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğünde, kazılar bu yıl da İtalya Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında 3 ayrı noktada gerçekleştirildi.

Akademisyenlerin de yer aldığı 30 kişilik ekip, kazılarda neolitik ve kalkolitik dönemlere yoğunlaştı.

 

“Bu sene hem neolitikte hem kalkolitikte çarpıcı ve gösterişli sonuçlar çıktı”

 

Kazı Başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva, Neolitik Çağdan itibaren 9 bin yıldır kesintisiz yerleşim yeri olarak kullanılma özelliğiyle dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan höyükte, bu yılki buluntulara ilişkin açıklama yaptı. Her yıl büyük bir tarih mozaiğinden parçalar bulduklarını belirten Prof. Dr. Caneva, “Fakat bu sene hem Neolitikte hem Kalkolitikte çarpıcı sonuçlar çıktı. Neolitikte belli bir şekilde evlerin şekli ortaya çıktı, ki bin sene boyunca sürekli üst üste evler yapıldığını gördük. Bu daha önce bilinmiyordu. Kalkolitik dönemde ise çok yeni ve çok gösterişli bir buluntu var” dedi.

“7 bin yıl önce mimari bilgilerle yapılmış 7 metrelik kale duvarını ortaya çıkardık”

 

Yumuktepe´de, ‘16. tabaka´ olarak bilinen tabakada yeni buluntunun heyecanını yaşayan Caneva, “Çok önemli bir tabaka, çünkü eski kazılardan bu yana bu tabakada özel bir mimari olduğu biliniyor. Burada bir kale olduğunu biliyorduk ama gösteremiyorduk. Bulduğumuz kale duvarı ile burada bir kale olduğunu şimdi gösterebiliriz artık. 7 metrelik bir sur duvarını ortaya çıkardık. Değişik malzemelerle yapılmış bir kale duvarı. En altta kireç taşları ile yapılmış bir destek duvarı, üstünde daha ince ve iyi kesilmiş taşlarla yapılmış bir duvar ve en üstte kerpiçle yapılmış bir duvar. Burada bilgi var. Tam mimari bilgilerle yapılmış bir duvar, herhangi bir duvar değil. Bu, MÖ 5 bin, günümüzden 7 bin yıl önce yapılmış bir duvar” diye konuştu.

 

“Buradaki kale artık gözüküyor”

 

Höyükte, MÖ 5 bin yılında bir kale oluşturulduğunun geçmiş dönemlerde yapılan kazılardan bilindiğini dile getiren Caneva, “Ama sadece kerpiç üst duvarı ve altında küçük bir su basmanı biliniyordu. Biz de kazılarımızda aynı şekilde bir kale duvarı bulmuştuk. Ama bu yıl bu duvarın daha aşağıya inebileceğini düşünerek, 80 santimetrelik su basmanından aşağıya doğru kazmaya başladım. 2 metre kadar indim ve duvar devam etti. Sadece bu değil, bu duvara destek olarak bir duvar daha çıktı. Kireç taşları ile yapılmış, 1 metreden daha kalın bir destek duvarı bulundu. Burada da 1,5 metre indik ve hala bitmedi, kazıya devam edeceğim. Bu yılki kazılarla artık buranın bir kale olduğunu biliyoruz, çünkü artık gözüküyor. 1,5 metre kireç taşından destek duvarı, 2 metre kesilmiş taşlardan duvar ve 3 metre kerpiç duvarla toplam 7 metre yüksekliğinde bir kale duvarını ortaya çıkardık” ifadelerini kullandı.

“Dünyada en eski erimiş metal olarak bakır ilk defa Yumuktepe´de bulundu”

 

Bu duvarın ortaya çıkarılmasının önemini, hem o dönemde kullanılan teknik hem de kale içinde özel bir üretim yapıldığını kesinleştirmesi olarak açıklayan Caneva, şunları söyledi:

 

“Hem teknik bakımdan o dönemde böyle bir teknoloji olduğunu bilmiyorduk, şimdi görüyoruz hem de bu özel bir yapı; muhakkak içinde özel bir üretim vardı, çünkü normal bir köy için bu kadar kalın ve sağlam bir duvar gerekmiyor. Aslında biz bu stadel içinde özel bir üretim olduğunu biliyoruz. Metal yapılıyordu. Doğada bakır bulunuyor ama bu taştan erimiş bakır. Bu çok önemli bir üretim. Daha sonraki dönemlerde metal için savaş yapılıyor. Önemli bir teknoloji ve değerli bir madde. Bakırla hem aletler hem gösterişli objeler hem de silahlar yapılıyordu. Daha yapılan kazılarda, en eski erimiş metal olarak bakır dünyada ilk defa Yumuktepe´de bu tabakada bulundu. O dönemde o kültür içinde yapıldı. İlk defa Mersin´de yaşayanlar yaptı bunu ama daha sonra üretmediler. Burada bitti.”

 

Höyüğün güney kısmındaki kazılarda da Kalkolitik dönemde yine buradaki tabakanın devamını bulduklarını ifade eden Kazı Başkanı Caneva, orada da evler ve odaların ortaya çıkmaya başladığını söyledi.

 

“Birkaç gün içinde Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulundan sonuç bekliyoruz”

 

Höyüğün açık hava müzesi olarak halka açılması projesiyle ilgili son gelişmeleri de paylaşan Caneva, birkaç gün içinde Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulundan bir sonuç çıkmasını beklediklerini söyledi. Caneva, “İnşallah olacak. Bu sene üstünü koruma amaçlı tekrar kapatacağız. Fakat yakın zamanda Yumuktepe Höyüğünün bir açık hava müzesi olması için çalışmalara başlanabilir” dedi.