Zeytinburnu Mozaik Müzesi açıldı
Uzun yıllar Zeytinburnu Belediye Başkanlığı'na ev sahipliği yapan, İstanbul Sur Dışı'nın en önemli arkeoloji kazısının gerçekleştirildiği Zeytinburnu Kazlıçeşme Sanat Binası, alanda keşfedilen mozaiklerinin sergilendiği müzeyi de bünyesine ekledi. Müzenin açılışı 17 Ekim Salı günüTBMM Başkanı Numan Kurtuluş ile sanat dünyasından seçkin isimlerin katıldığı törenle gerçekleştirildi. Zeytinburnu Mozaik Müzesi, İstanbul'un M.S. 5. Yüzyıl Geç Roma ve Erken Bizans dönemi mimari tarihine ışık tutuyor.
19. yüzyılda askeri fabrika işçileri için hastane olarak inşa edilen Kazlıçeşme Sanat Binası 1984'ten 2015'e kadar Zeytinburnu Belediye Başkanlığı binası olarak kullanıldı. Tarihi yapıda 2015 yılındaki restorasyon çalışmaları sırasında, zeminin 1.5 metre altında Geç Roma – Erken Bizans dönemi mozaikleri keşfedildi. Heyecan uyandıran bu keşfin ardından sözkonusu mozaikler koruma altına alınıp 2018 yılından itibaren sergilenmeye başlandı.
Bina altında bulunan mozaiklerdeki geometrik desenlerden mozaiğin bina dışında da devam edebileceği ihtimali üzerine Zeytinburnu Belediyesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde bu alanda deneme kazılarına başladı. 2019 Haziran ayında da mozaiğin devamı bulundu. İstanbul 2 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararları ile kazı işlemi tamamladığında süreç restorasyon ve konservasyon çalışmaları ile devam etti.
KAZLIÇEŞME MOZAİKLERİ E ZEYTİNBURNU AŞIKLARI ARTIK MÜZEYE EMANET
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü Başkanlığı ve Zeytinburnu Belediye Başkanlığı finansman ve teknik desteğiyle gerçekleşen kazıda 190 metrekarelik tarihi mozaiğin bütününe ulaşıldı. Büyük bir titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda 2021 yılında alanda; bir sandık tipi mezar, mermer bir lahit ve iskeletler bulundu. Lahit içerisinden çıkan kemiklerin yaşı karbon 14 testi ile belirlendi. Restoratör mimar Olcay Aydemir, TÜBİTAK incelemelerine göre 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen lahit mezarda bulunan 2 iskeletin birinin 1750 yıllık diğerinin ise 1775 yıllık olduğunu belirtti. Yapılan karbon testiyle lahit mezardaki kişilerin 3. ve 4. yüzyıl tarihleri arasında yaşadıkları, kadının 30-40 erkeğin ise 40-50 yaşlarında olduğu tespit edilirken, erkeğin kaburgasında bir kırık ve romatizma hastalığı olduğu raporlandı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde kemiklerin DNA testi çalışmaları devam ediyor.
Bulunan mozaiklerin güneşten ve yağmurdan korunarak bina dışında da sergilenmesi için, kazılarla eş zamanlı olarak Zeytinburnu Belediyesi tarafından Mozaik Müzesi'nin yapımına başlandı. Müzenin tasarımı bu alanda tecrübeli bir mimar olan Celaleddin Çelik'e emanet edildi. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü ve İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü'ne bağlı uzmanlarca yapılan tüm çalışmalar sonucunda kazılarda ortaya çıkan mozaik, lahit ve çıkan objelerin bir kısmı müzede sergileniyor. Ziyaretçiler; mozaik döşemeyi oluşturan tesseralar, mozaik parçaları, mozaikli yapıya ait bir kısım tuğla malzeme ve keramikleri sergide görebilme imkânı bulacak. DNA testleri Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde devam eden iskeletler ise süreç tamamlandığında müze alanında sergilenecek.
Mozaik Müzesi'nin açılışıyla eş zamanlı olarak Şerif Hüseyin tarafından çıkarılan isyanda zor şartlar altında 2 yıl 7 ay yönettiği Medine Müdafaası ile tanınan Ömer Fahreddin Türkkan'ın fotoğrafları ve günlüklerinin yer aldığı sergi de sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Zeytinburnu Mozaik Müzesi'nin açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ülkenin üzerinden tarihe mal olmuş 24 büyük medeniyetin geçtiğini, her bölgede bu geçmiş medeniyetlerin izlerini bulmanın mümkün olduğunu söyledi. İstanbul'da olmanın ise daha farklı bir avantaj olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, şehrin neresinde bir kazı yapılırsa yapılsın tarihi bir yapıyla karşılaşılabileceğini hatırlattı.
"Fahreddin Paşa Medine Müdafii" sergisinin de açılışını yaptıklarına işaret eden Numan Kurtulmuş, Fahreddin Paşa'yı anlamanın ve yaşadıklarını gözden geçirmenin, bugün Orta Doğu'da ve dünyada neler olup bittiğini anlamak için bir ışık tutacağını ifade etti.
Kültürel mirasa sahip çıkmanın önemine dikkat çeken Kurtulmuş, "Emperyalizmin kültür hırsızlığı yüzünü çok iyi görmüşlerden birisiyim" diyerek bu konudaki izlenimlerini anlattı. Kurtulmuş, iki gün evvel G-20 Parlamento Başkanları Toplantısı için gittiği Hindistan'da, dünyanın yedi büyük harikasından biri olan Tac Mahal'i ziyaret ettiğini belirterek, emperyalizmin yüzünü orada da gördüklerini söyledi. Tac Mahal'in mermerlerinin içerisine yerleştirilen altın, gümüş, inci ve yakut gibi değerli maden ve taşların, İngilizler tarafından çalınıp İngiltere'ye götürüldüğünü anlatan Kurtulmuş, "Kültür Bakanlığım sırasında yurt dışında birçok müzeyi ziyaret ettiğimde, emperyalizmin kültür hırsızlığı yüzünü de çok iyi görmüşlerden birisiyim. Avrupa'nın başkentlerindeki o koca müzelerde bizden çaldıklarını alıp Türkiye'ye getirseniz müze bomboş kalır. Mesela Bergama Müzesi bunlardan bir tanesidir. Aynı şekilde Schliemann denilen bir kültür casusunun Türkiye'den, Anadolu topraklarından neler götürdüğünü, Troya'yı, Efes'i, nasıl Avrupa'ya kaçırdıklarını hepimiz biliyoruz." ifadesini kullandı.
Numan Kurtulmuş, Fahreddin Paşa'nın mücadelesinin, dün insanlık adına verilen bir mücadele olduğunu, bugün de Orta Doğu'da, Afrika'da ve Asya'da bütün bu emperyalist projelere "dur" demenin, öncülük yapmanın da milletin vazifesi olduğunu vurguladı. Her alanda bu bölge halklarını talan eden, sadece varlıklarını, yer altı, yer üstü zenginliklerini değil, geleceklerini de çalarak gidenlerin, yeniden bu bölgelere musallat olduklarını kaydeden Kurtulmuş, Afrika'nın, Asya'nın, Orta Doğu'nun mazlum ve masum halklarının sonuna kadar mücadelesini sürdüreceğini ve bu emperyalist tasalluttan kurtulmayı başaracaklarını dile getirdi.
Gülcan Tezcan - Akşam