Fas'taki arkeoloji kazılarında bulunan ve insanın bilinen tarihini 105 Bin yıl geriye çeken Homo Sapiens fosili nasıl besleniyordu? Paleoantropolog Teresa Steele, arkeolojik hayvan kalıntılarına göre bu soruya cevap aradı.

Fas'takiJebel Irhoud arkeolojik alanından çıkan yeni fosil bulguları, insan türünün köklerini 105.000 yıl geriye itmekten fazlasını yapıyor. Arkeologların buldukları kalıntılar aynı zamanda 300.000 yıl önce yaşayan bilinen en eski Homo sapiens'in yemek menüsünde neler olduğunu ortaya koyuyor.

Kaliforniya Üniversitesi'nde paleoantropologu Teresa Steele'in alanda bulduğu hayvan kemikleri üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre; Jebel Irhoud Homo Sapiens'i bol bol ceylan eti (gazal) yiyordu. Arada sırada antilop, zebra ve diğer av hayvanları ve hatta devekuşu yumurtası ile besleniyordu.

Steele'nin işi hiç kolay değildi. Yüzlerce fosilleşmiş kemiği elenmiş, bunların 472 tanesini tiplendirmişti. Bunun yanı sıra kemiklerdeki kesik ve diş izlerini saptamış ve bunlardan hangilerinin insanlara yiyecek olduğunu gösteren ısırık izleri kaydetmişti.     Hayvan kemiklerinin çoğu gazallara (ceylanlara) aitti. Kalıntıların arasında, inek antilobu, antilop, Zebra, manda, kirpi, kara, kaplumbağa, tatlı su yumuşakçası, yılan ve devekuşu yumurtası kabuğu da vardı.  Küçük kemirgen kalıntıları da küçük bir yüzde kapsıyordu.    "İnsanlar avlanmaktan hoşlanıyormuş gibi görünüyor" diyor paleoantropolog Teresa Steele.   Köpekler uzun kemikleri dişleri ile kemirmişlerdi ama insanların kemik yemek olasılığı yoktu. Leopar, sırtlan ve diğer yırtıcı hayvanlar fosilleri de buluntular arasında yer aldı. Ancak Steele vahşi avcıların ceylan ve diğer avları kemirdiğine dair çok az kanıt buldu.

Gıda kaynaklarının ve çevresel değişimin insan evrimini ve göçü nasıl etkilediğini inceleyen Teresa Steele, 2004 yılında sitede arkeolojik kazı yapmaya başlayan uluslararası araştırma ekibinin bir parçası ve Nature dergisinde yayınlanan iki makaleden birinin ortak yazarıdır: "İnsan kökenleri: Fas kalıntıları Homo sapiens'in ortaya çıkması için geri plana devam etmektedir." (Human origins: Moroccan remains push back date for the emergence of Homo sapiens.)

Jebel Irhoud arkeoloji kazıları; 1960'lardan beri bulunan insan fosilleri ve Orta Taş Devri eserleriyle tanınmaktadır, Ancak bu fosillerin jeolojik yaşı belirsizdir.

Alandaki son dönem kazıları; Merkezi Almanya'nın Leipzig şehrindeki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü (Max Planck Institute for Evolutionary Anthropology)'nden Alman Paleontoji Antroplogu (paleoantropolog) Jan Jack Yublan (Jean-Jacques Hublin) ve merkezi Fas Rabat'taki Ulusal Arkeoloji ve Miras Enstitüsünden (National Institute for Archaeology and Heritage - INSAP) Faslı bilimadamı ve araştırmacı Abdulvahid bin Nasır (Abdelouahed Ben-Ncer) tarafından yönetildi.

16 adet yeni Homo sapiens fosili ile birlikte taş aletler ve hayvan kemikleri ortaya çıkarılmıştır. Homo Sapiens kalıntılar kafatasları, dişler ve en az 5 kişiden oluşan uzun iskelet kemiklerini içeriyor. 

Isıtılmış çakmaktaşlarının termoluminesans (Thermoluminescence) tarihlemesi yaklaşık 300.000 yıl önce - daha eski en eski Homo sapiens fosillerinden 105.000 yıl önce - olduğunu orataya çıkarttı.   Hayvan fosillerinin analizi ise bu tarihlendirmeyi desteklemek için ek kanıt sağladı. Hayvanlar yaklaşık 337.000 ila 374.000 yılları arasında yaşamıştı.
Steele, bulguların Orta Taş Devri'nin sadece 300.000 yıl önce başladığı fikrini desteklediğini ve modern insan biyolojisi ve davranışında meydana gelen önemli değişikliklerin Afrika'nın büyük bölümünde gerçekleştiğini söyledi ve  "Benim fikrime göre Kuzey Afrika'nın, modern insanların evriminde oynadığı rol eksilmden devam edecek" dedi.   arkeolojikhaber.com                     arkeoloji haber, arkeoloji haberleri