5 bin yıllık tarihi eserlere yansıyan Kurbağa göçü

5 bin yıllık tarihi eserlere yansıyan Kurbağa göçü

Kütahya'da her yıl ilkbahar mevsiminde çiftleşmek için gruplar halinde ormandan gölete göç ederken birbirlerini sırtlarında taşıyan kurbağalar, Seyitömer Höyüğü'nde bulunan 5 bin yıllık kaplara model olmuştu.

Kütahya'nın Domaniç ilçesinde her yıl ilkbahar mevsiminde çiftleşmek için gruplar halinde ormandan gölete göç eden kurbağalar, yolculuklarında birbirlerini sırtlarında taşıyor.

Bahar aylarında çiftleşme dönemi geldiğinde genellikle geceleri yollara dökülerek ormandan Palazoğlu Göleti'ne yolculuk yapan kurbağalar, bilim insanları kadar geçtikleri karayolunu kullanan sürücüleri de şaşırtıyor.

Birbirlerini sırtlarında taşıyan kurbağaların bu yolculuğuna Domaniç-İnegöl karayolunun Kocayayla mevkisinde her yıl ilkbaharın ortasından sonuna kadar rastlanıyor. Bu göç sırasında bazen kurbağaların üçü üst üste görülebiliyor.

Yolun karşısına geçmeye çalışan yüzlerce kurbağa ilginç görüntüler oluşturuyor. Bazıları ise geceleri fark edilmedikleri için araçlar altında ezilerek telef oluyor.


 

- "Havalar ısınmaya başlayınca üremek için gölete hareket ediyorlar"

Gazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim görevlileri Prof. Dr. Abdullah Hasbenli ve Doç. Dr. Mehmet Erkan Uzunhisarcıklı ile 40 biyoloji öğrencisi, bölgeye gelerek kurbağaların 5 bin yıllık olduğu belirtilen üreme göçünü inceledi.

Hasbenli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmiş yıllarda bölgede bu konu üzerinde araştırma yaptıklarını belirterek göçü gerçekleştirenlerin "siğilli kurbağa" türü olduğunu belirtti.

Gazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü Biyolojik Takip Araştırma Topluluğu öğrencileriyle göçü incelemek için Domaniç'e geldiklerini anlatan Hasbenli, şöyle konuştu: "Burada bir gölet ve yapay küçük havuzlar bulunuyor. Kurbağa bireyleri, genel davranışlarını belirtmek gerekirse sonbaharda gölete doğru yani üreme alanlarına doğru göç ediyorlar. Kışı ise orman içinde geniş bir alana yayılmış olarak taş, kütük, yaprak altında veya yuvalarında geçiriyorlar. İlkbaharda mart ayı itibarıyla havalar ısınmaya başlayınca üremek için gölete hareket ediyorlar. Burada çok sayıda çiftleşme ya da dölleme yumurtlama davranışında olduklarını gördük."
Uzunhisarcıklı da çok sayıda kurbağanın üreme göçüne katıldığını ancak birçoğunun telef olduğunu aktardı.
Ormanın ortasından geçen yolun kurbağalara bir anlamda engel oluşturduğunu dile getiren Uzunhisarcıklı, şunları kaydetti: "Yol geçtiği anda ekosistem ikiye parçalanmış oluyor. Bunun için yolun altından birkaç tünel açılarak kurbağaların diğer tarafa geçmesi sağlanabilir. Yol kenarına da bu asfalt boyunca 300-500 metre mesafe içinde polimer yüksek bariyerler dediğimiz çit çakılırsa kurbağaların zorunlu bir şekilde tünelden geçmeleri ve geri dönmeleri sağlanabilir. Asfalta çıkmaları da engellenmiş olur."

- 5 bin yıllık göç kanıtı

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığındaki ekip, Kütahya merkeze 25 kilometre uzaklıktaki Seyitömer Höyüğü'nde yürüttüğü kazılarda, 2010 yılında, bir kurbağanın sırtına binmiş iki yavru kurbağa figürlü bir kap bulmuştu.

Kabın biçimine başlangıçta anlam veremeyen Prof. Dr. Bilgen, Domaniç'te yayımlanan bir yerel gazetede 2011 yılının mayıs ayında yer verilen Domaniç-İnegöl karayolundaki kurbağaların fotoğraflarını inceleyince ilginç bir sonuca ulaşmıştı.

Prof. Dr. Nejat Bilgen, 5 bin yıl öncesine ait ''ryton'' diye bilinen kaptaki figürün, kurbağaların ilkbahar aylarındaki çiftleşme döneminde gruplar halinde araziye dağılmalarıyla ilgili olduğunu fark etmişti.
Prof. Dr. Bilgen, Kütahya Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen kurbağa figürlü kaptan hareketle kurbağaların çiftleşmek için göç yolculuğunu 5 bin yıldır sürdürdüğü ve dünyada böyle bir buluntu olmadığı sonucuna varmıştı.

Serdar Yiğit - AA


Benzer Haberler & Reklamlar