Tatarlı Höyük'teki arkeoloji kazılarında, Orta Tunç Çağı'na tarihlenen tabanı sıvalı ve kutsal olduğu düşünülen bir yapı gün yüzüne çıkarılırken, yapı içinde tanrıça tasviri olduğu tahmin edilen keramik kadın figürü ile yaklaşık 5-6 santimetre boyunda sivri başlıklı, kulakları küpelı, kolyeli ve kemerli insan şekilli bir adak çivisi bulundu. Adak çivisinin yapıyı kötülüklerden korumak amacıyla tılsım amaçlı kullanıldığı düşünülüyor.
Adana'nın Ceyhan İlçesinin Tatarlı Mahallesi'ndeki Tatarlı Höyük'te süren kazılarda, Orta Tunç Çağı'na ait tabanı sıvalı ve kutsal olduğu düşünülen bir yapı gün yüzüne çıkarıldı.
Bu sene 17. sezona giren arkeoloji kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi koordinesinde, Adana Büyükşehir Belediyesinin de sponsorluğunda, "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında Doç. Dr. Kazım Serdar Girginer başkanlığında sürüyor.
Arkeologl bu sene, 8 metre uzunluğunda dış duvarı bulunan Orta Tunç Çağı'na ait mimari bir yapının iki mekanı ortaya çıkardılar. Mekanlardan birinin sıvalı tabanında, önemli bir tanrıça kültünü sembolize eden kuzey Suriye etkisini taşıyan pişmiş toprak kadın figürüne ulaşıldı.
Figürün bulunduğu mekanın üst seviyelerinde de yüksek sivri başlığı, kulaklarında küpesi, boynunda kolyesi ve belinde kemeri olan bronzdan bir adak çivisi açığa çıkarıldı. Adak çivisinin yapıyı kötülüklerden korumak amacıyla yerleştirildiği düşünülüyor.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Kazım Serdar Girginer, bu yıl çalışmaların 1. etabında yaklaşık 4 bin yıllık kutsal bir yapı bulduklarını söyledi.
Yapının tabanının sıvalı olduğunu anlatan Girginer, "Mimari anlamda da tabanlarının özenle sıvanması, diğer buluntularla beraber bu yapının kutsal özellikte olduğunu öğrenebiliyoruz. Eserler de zaten özel eserler. Tatarlı Höyük'te, ilk defa Orta Tunç Çağı'na ait tabanı korunmuş böyle bir yapı açığa çıkardık." dedi.
Girginer, kutsal yapının bulunduğu alanda ekibin kazılarını sürdürdüğünü belirtti.
Yapıda önemli eserleri de gün yüzüne çıkardıklarını vurgulayan Girginer, şöyle devam etti: "Tabii kutsal yapıyla ilgili verilerin dışında buluntu açısından da önemli eserlerimiz bizimle buluştu. Bunlardan bir tanesi çıplak kadın figürü. Kuzey Suriye'de çok fazla ele geçen eserlerden bir tanesi. Tabii Suriye'yi günümüz sınırları gibi düşünmeyin. 4 bin yıl önceden bahsediyoruz. 4 bin 500 yıl önce çok büyük ve gelişmiş kentlerin olduğu bir coğrafya. Oradaki kentlerde olduğu Kilikya'da da bu eserler ele geçiyor. Bunun dışında bronz bir eserimiz var. Bu da kutsal veya idari yapılarda inşa edilmeden önce bu eserlerimiz temellerin altına gömülür. Eserin, o yapıyı koruyacağına inanılır. Koruyucu figürlerdir."
Girginer, bölgedeki kazıların devam ettiğini ve alandan tarihe ışık tutacak yeni buluntuları gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını kaydetti.
Eren Bozkurt - AA