Selçukluların yanına Urartular'a ait kalıntıların da bulunduğu Virane Şehir denilen alanda yakında arkeolojik kazıların başlayacağı belirtildi.
Bitlis Eren Üniversitesi'nce (BEÜ), Ahlat ilçesindeki dünyanın en büyük Selçuklu mezarlığında jeofizik çalışması gerçekleştiriliyor. BEÜ tarafından hazırlanan ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansınca (DAKA) finanse edilen "Dünya Mirası Selçuklu Mezarları ve Kümbetlerinin Araştırılması" projesi kapsamında, Selçuklu Mezarlığı'nda toprak altında kalan yapıların tespiti için yapılan çalışmalar devam ediyor.
BEÜ Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç, Yer altında sadece mezarların değil, Selçukluların günlük hayatını sürdürdüğü alanlar ile Urartular'a ait kalıntıların da bulunduğunu söyledi. Virane Şehir denilen alanda yakında arkeolojik kazıların başlayacağı belirtildi.
BEÜ Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç, AA muhabirine, hazırladıkları proje kapsamında mezarlık alanında jeofizik çalışması yürüttüklerini söyledi.
Mezarlığın, Selçuklular tarafından 1040 yılından itibaren defin alanı olarak kullanıldığını ve defin işlemlerinin Osmanlı'nın son dönemlerine kadar sürdüğünü ifade eden Büyüksaraç, şunları belirtti:
"Alanda şu anda şahideleri ve mezarları belli olan yaklaşık 6 bin 200 mezar buluntusu var. Birçoğu yüzeyde görülebiliyor. Prof. Dr. Recai Karahan başkanlığındaki kazı ekibi, her yıl burada çalışmasını sürdürüyor. Jeofizik ekibi olarak biz de toprak altındaki mezar kalıntılarını belirlemeye çalışıyoruz. Bu tür alanları kazıyarak değil, yüzeyden ve hasar vermeden şimdiye kadar 25 bin metrekarelik bir alanı taradık."
- "Türklerin Anadolu'ya girişinin sembolü"
Çalışmanın ikinci etabında da alandaki 12 kümbetin yüzeysel araştırmalar yönetimiyle rölövelerinin çıkarılacağını bildiren Büyüksaraç, bu faaliyetlerin de kümbetlere zarar vermeden, herhangi bir numune almadan ve doğrudan bir dokunuş gerçekleştirmeden yapılacağını dile getirdi.
Büyüksaraç, böylece rölöveleri çıkartılacak kümbetlerin de tarihe mal olmasının sağlanacağını vurgulayarak, bu eserlerin bundan sonra yaşanabilecek her türlü kaybolma riski veya benzer etkilerden korunmuş olacağını ifade etti.
Ahlat Selçuklu Mezarlığı'nın çok önemli bir alan olduğunu dile getiren Büyüksaraç, şu değerlendirmede bulundu:
"Çünkü Selçuklu Mezarlığı, Türklerin Anadolu'ya girişinin bir sembolüdür. 1040 yılından itibaren burada defin işlemleri başlamış. 1071 Malazgirt Savaşı öncesinde Türklerin buraya yerleşmeye başladığının göstergesidir. Özellikle Selçukluların tam olarak bu bölgeye yerleşmesinden itibaren nüfusun 300 bine kadar çıktığı bilinen bir durum. Daha sonrasında yaşanan deprem gibi bazı doğa olayları ve salgın hastalıklar nedeniyle, bu alanda bir nüfus azalması meydana gelmiş ve 10 bine kadar düşmüş. Diğer yandan Selçuklu Mezarlığı'nın tarihte başka önemli etkileri de var. Örneğin Rus işgali sırasında bu şahidelerin üzerilerine yani baş tarafına sarık sarılarak insan görünümü verilmesi sağlanmış. Düşman bu mezar taşlarını birer asker kabul edip mermi atmış. Selçuklular sadece Anadolu'ya yerleşmekle kalmamış, 'öldükten sonra bile yine bu alanın korunmasına yardımcı olmuş' diye bir anekdotta anlatılır."
- "Akıt denilen büyük mezar buluntuları tespit ettik"
Mezarlıktaki jeofizik çalışmalarının bir hafta devam edeceğini aktaran Büyüksaraç, burada elde edilen bulguların detaylı olarak değerlendirileceğini ve bundan sonraki çalışmalara yön vermek amacıyla kullanılacağını bildirdi.
Büyüksaraç, sit alanı olmasından dolayı mezarlığın etrafının ihata duvarıyla çevrildiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Duvarın dışında, dikenli telle çevrilmiş olan boş kısmında elde ettiğimiz ölçülerde yeni mezar buluntularını gördük. Bunun yanı sıra bazı 'akıt' denilen daha büyük mezarlar tespit ettik. Yer altı kümbeti diyebileceğimiz nitelikte mezarların da olduğunu gördük. Ancak bunların hepsini daha detaylı incelemelerle sonuçlandıracağız. Gerçek anlamda tarihte kaç tane defin olduğu daha net şekilde ortaya çıkacak. Bunların da kazılarak ortaya çıkarılması ve özellikle şahidelerinin dikilmesiyle bu alandaki geçmiş medeniyetin boyutlarını daha net şekilde görme şansı bulacağız."
- "Çanakkale Şehitliği kadar önemli bir mezarlık"
Büyüksaraç, Selçuklu Mezarlığı'nın Çanakkale Şehitliği kadar önemli bir mezarlık olduğunu vurguladı.
Çanakkale'ye yılda 5 milyon ziyaretçinin geldiğini anımsatan Büyüksaraç, "Ahlat Selçuklu Mezarlığı, 'Doğunun Çanakkale'si ve şehitliği' diyebileceğimiz nitelikte bir alan. Ülkemizdeki gençlerin eğitim amaçlı dahi buraya gelip mezarlığı ziyaret etmesi gerekiyor. Burası ile Çanakkale arasında sadece 900 yıl fark var. 900 yıl boyunca bu topraklar hep savunulmuş. Bunlarda bu savunmanın göstergesidir." diye konuştu.
Yer altında sadece mezarların değil, bunların yanlarında Selçukluların yaşam alanı ile Urartular'a ait kalıntıların da bulunduğunu tespit ettiklerini ifade eden Büyüksaraç, mezarlığın Van Gölü kıyısında yer almasından dolayı çok cazip bir alan olduğunu sözlerine ekledi.
Şener Toktaş, İbrahim Yaldız - AA