Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen Üsküdar Ahmediye Külliyesi restorasyonunda 18. yüzyıl şaheseri mimari yapının tarihi görüntüsü restorasyonla birlikte yok olup gitti.
Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre; Üsküdar Ahmediye Külliyesi’nde devam eden restorasyonda ortaya çıkan görüntü tepkilere neden oldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü şikâyetler üzerine kontrol teşkilatını görevden aldı ama soruna bir çözüm bulamadı.
Lale Devri’nin en önemli yapılarından (1722) Üsküdar Ahmediye Külliyesi’nde devam eden restorasyonda ortaya çıkan görüntü “Keşke ellemeseydiniz” dedirtti. Caminin taş duvarlarına yapılan uygulama tarihi yapıya yama yapılmış görüntüsü verdi. Restorasyon uzmanları kabul edilemez görüntüye ateş püskürdü. Vakıflar Genel Müdürlüğü şikâyetler üzerine kontrol teşkilatını görevden aldı ama oluşan çirkin görüntüye çözüm bulunamadı.
Cami, medrese, dershane, kütüphane, sebil ve iki çeşmeden oluşan Ahmediye Külliyesi 1134’te (1722) Eminzâde Hacı Ahmed Ağa tarafından yaptırıldı. Lale Devri taş süsleme motifleri ile dönemini çok iyi yansıtan ve günümüze kadar gelmeyi başaran tarihi yapıda, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 3 milyon 792 bin lira ihale bedeliyle restorasyona başlanıldı. 18. yüzyıl şaheseri mimari yapının görüntüsü restorasyonla birlikte yok olup gitti.
KAPIYA ÇAKTIKLARI ÇİVİ BİLE ÖZENSİZLİĞİN GÖSTERGESİ
Vakıflar bünyesinde görev alan ve halen aynı kurumla çalıştığı için ismini gizli tuttuğumuz bir uzman şu soruyu dile getirdi: “Bu restorasyonun nasıl yapıldığını kontrol eden, yerinde inceleyen kimse yok mu? Elbette var. Vakıflar Genel Müdürlüğü şikâyetlerin artması üzerine kontrol teşkilatını görevden aldı ama iş işten geçti. Tarihi yapıda oluşan görüntü geri gelmedi. Restorasyonu yapan firmanın özensizliği külliyenin ahşap kapısına çiviyle çaktığı, iş güvenliği ile ilgili bilgilendirme panosundan da belli. Sadece bu özensizlik bile ihaleyi iptal etmeye yeter” diyor.
ORİJİNALLİĞİ KAYBEDİYORUZ
Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin; “Bu kadar özensiz bir uygulamanın olmas; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın artık çözüm önerileri olan STK’lar ve gerçekten konunun uzmanı aydınlar ile bir araya gelip hızlı, çözüm odaklı acil çalışma içine girmesi gerektiğini gösteriyor. Restorasyon ve yapılan ihaleler konusunda kurallar, prensipler veya faaliyetlerin özelliklerini ya da sonuçlarını belirleyen ve elverişli bir düzenlemenin elde edilmesini amaçlayan, ülkemizin kültürel yapı envanterine uygun bir standardın uzlaşı ile oluşturulması elzemdir. Yoksa çok önemli kültür varlığı envanterimizi yakın zamanda orijinalliğinden tamamen uzaklaşmış olarak kaybedeceğiz.”
RESTORASYON YÖNTEMİ YANLIŞ
Mimar Sinan Genim: “Ahmediye Camii’nin bazı bölümlerinin restorasyonunda kullanılan yöntemin yanlış sonuç verdiği, yer yer abartılmış bir sıva türü dolgu ile eksik veya hasar görmüş taşların tamamlandığı görülmektedir. Acilen ulusal düzeyde teorisyen değil, uygulamaya dönük, eli madırga, keser, testere tutan, üstelik yalnızca tutan değil, kullanmasını bilen insan sayısını arttırmaya, uygulama konusunda bilgi ve deney sahibi insan yetiştirmeye ihtiyacımız var.”
ÜZÜCÜ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi Nezih Başgelen: Üsküdar’da Cami, medrese, dershane, kütüphane, sebil ve çeşmeden oluşan Ahmediye külliyesi klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini sürdüren özgün bir Lale Devri eserimizdir. Gözümüz gibi korunması gereken bu eserin 2018-2020 yılı arasında geçirdiği "özensiz" restorasyon sonrasındaki durumu "keşke hiç el sürmeselermiş" dedirtmektedir. Ahmediye Külliyesindeki restorasyonda da yapıya yanlış mühahaleler olduğu görülmektedir. Türkiye'nin büyük paralar harcadığı bu tarz restorasyonlarla Ahmediye gibi güzide eserlerinin zarar görmesi üzücü ve düşündürücüdür. Sonucu böyle olacaksa bu tip özgün eserleri "restore" etmemek evladır denecek bir durumla karşı karşıyayız
Kaynak: Hurriyet.com.tr