Almanya'da bütün halde fosilleşen 150 milyon yıllık kaplumbağanın baş iriliği dikkat çekti

Almanya'da bütün halde fosilleşen 150 milyon yıllık kaplumbağanın baş iriliği dikkat çekti

Almanya’da 2014 yılında bulunan Jura döneminden kalma deniz kaplumbağası fosilinin kafasının normalden büyük olduğu saptandı. Paleontologlar daha önce kafası, kabuğu ve dört bacağı görünür halde fosilleşen bir kaplumbağa fosili bulamamışlardı. Fosilin en dikkat çekici yanı ise kafasının büyüklüğü. Kaplumbağanın kafası neredeyse kabuk uzunluğunun yarısı kadar.

Güneydoğu Almanya’da Painten yakınlarındaki Torleite Formasyonu aktif bir taş ocağı olmasının yanı sıra, kaplumbağalar, timsahlar, balıklar ve hatta ichthyosaurlar ve plesiosaurlar gibi dev deniz sürüngenleri fosillerine ev sahipliği yapıyor.

Bu alan Frankoniyen Alb olarak bilinir ve Alt ve Üst Juradan büyük miktarlarda deniz tortul kayaları içerir. Kaplumbağa örneğinin bulunduğu bölge sadece son 20 yılda araştırılmaya başlandı ve farklı taksonomik gruplarda çok sayıda örnek sağladı. Örneklerdeki çeşitlilik, bilim insanlarının bu bölgenin bir zamanlar açık denize bağlı olduğunu önermelerine yol açtı.

Bilim insanları, 2014 yılında burada, yaklaşık 150 milyon yıl öncesine dayanan Solnhofia parsonsi kaplumbağa türünün yeni bir örneğini ortaya çıkardılar.

9 yıl önce bulunan fosille ilgili araştırma sonuçları geçtiğimiz günlerde PLOS ONE’da yayınlandı.

Fosil tam bir kafatası ve görünür iskeletiyle muazzam bir şekilde korunmuş.

Yazarlar çalışmada, “Kabuğunun boyutuyla karşılaştırıldığında, kafatası çok büyük ve kabuk uzunluğunun yaklaşık %40'ına ulaşıyor” diye yazıyor.

Ancak, yalnızca kabuğun tepesinden aşağıya doğru bakmak mümkün. Bu, tam bir kafatası, kabuk ve neredeyse tüm uzuvlara sahip ilk fosil ve bu türün baş ve arka uzuvları doğal konumlarında bulunan yalnızca ikincisi, bu da ekibin kaplumbağaların davranışları hakkında daha fazla şey anlamasına yardımcı oluyor.

Ekip, kaplumbağanın yüzgeçlerinin derin deniz kaplumbağalarının sert yüzgeçlerinden farklı olmasının, kaplumbağanın tamamen pelajik (açık deniz) bir yaşam tarzına sahip olmadığını ve bu nedenle açık denizde çok fazla zaman geçirmediğini gösterdiğini düşünüyor. Bunun yerine, kuyruk uzunluğundaki bir farkla birlikte yüzgeç oluşumunun, bu kaplumbağanın ekolojisinin sığ su kıyı deniz türü olmaya daha uygun olduğunu gösterdiğini öneriyorlar.

chiponline.com

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar