Antalya’daki Antiochia ad Cragum antik kentinde süren arkeoloji kazılarında ortaya çıkan tuvalet mozaiklerde Antik Romalıları eğlendiren müstehcen şakalar bulundu. İkinci yüzyıldan kalma tuvalette bulunan müstehcen çizimler mitolojik göndermeler içeriyor.
Türkiye'nin Antalya şehrindeki Antiochia ad Cragum kentinde 1800 yıl önce umumi tuvalette rahatlayan Romalı erkekler, muhtemelen yer mozaiklerine işlenmiş açık sahnelere bakara eğleniyorlardı.
Antik Roma tuvaleti içinde bulunan 2. yüzyıl mozaikleri, mitolojiye gönderme yapan sahneler içeriyor: Moziklerden birinde Narcissus kendi fallusuna hayran hayran bakarken diğerinde Ganymede genital organının Zeus'u karikatüize eden bir kuş tarafından temizlenmesini seyrediyor.
Arkeolog Michael Hoff, “Gördüğümüz şey karşısında hayrete düştük. Hayatı gerçeğe dönüştürmek için mitolojiyi anlamak zorundasınız, ama tuvalet mizahı ortaya çıktığında evrenseldir.”
Narcissus ve Ganymede
Tuvaletteki iki mozaik sahnesi, Antik Yunan ve Roma sanatında ortak mecazları ele alıyor. Tipik olarak sudaki yansımasına hayranlıkla bakarken görüntülenen Narcissus bu kez kendi penisine aynı hayranlıkla bakyor. Muhtemelen 2. yüzyılda ait mozaikteki sahnenin sadece yarısı günümüze kalabilmiş.
Narcissus, zamanın güzellik standartlarına göre çirkin olarak düşünülebilecek, karakteristik olmayan uzun bir burun ile gösterilmiş. Bu sahnede, muhtemelen yüzünün yerine göze çarpan penisinin yansımasını hayranlıkla görüyor.
Efsaneye göre, Zeus kendini kartal olarak göstermiş ve Truvalı ergen Ganymede’yi kaçırarak tanrılara sakilik yapması için getirmişti. (Bu efsane, Antik Yunan’da erkekler ve ergen erkekler arasındaki ilişkiler için bir model öneriyor.) Bu kaçırılmayı tasvir eden sanat örneklerinde, Ganymede genellikle bir sopayı ve yuvarlanan çemberi bir oyuncak olarak tutarken gösterilir.
Tuvaletteki mozaikte ise Ganymede bunların yerine bir sünger ve maşa taşıyor. Bu sünger, tuvaleti silmek için kullanılan süngerlere bir referans olabilir. Ve bu mozaikte Zeus bir kartal değil, bunun yerine bir balıkçıl kuş ve Ganymede’nin penisine dokunuyor.
“Bu görüntüyü gören herkes anında mecaz anlamı görebilirdi. Cinsel ilişkiden önce veya cinsel ilişkiden sonra cinsel organları temizlemenin bir göstergesi miydi? Bu, cevaplayamadığım bir soru ve o zaman da belirsiz olabilirdi.”
Umumi heladaki tuvalet mozaikleri
Bu nadir görülen tuvalet mozaikleri, Türkiye’nin güney sahilindeki Antiochia ad Cragum kazılarında ortaya çıktı. Ekip, korumak için tuvalet mozaiklerini tekrar örtmek zorundaydı, ancak Hoff, araştırmacıların gelecekte çalışma ve koruma çalışmalarını devam ettirebilmesi için önümüzdeki yaz mozaiklerini tekrar ortaya çıkarmayı planladıklarını söyledi.
O dönemdeki tuvaletler, temiz su kanallarının yanı sıra, günümüze kadar ulaşmayan mermer veya ahşaptan yapılmış koltuklara sahip olmalıydı. Hoff, umumi tuvaletin öncelikle erkekler tarafından kullanılmış olduğundan şüphelendiğini söylüyor.
Büyük hamam ile ortak bir duvara sahipti ve bouleuterion ya da belediye meclisinin yanındaydı. Mozaik uzmanı Birol Can, “Konumuyla birlikte büyük bir kalabalığa hizmet etmiş olmalıydı.” diyor.
“Tabii ki, tüm antik şehirlerin tuvaletleri vardı, fakat bunların hepsi günümüze kadar hayatta kalamadı ya da henüz ortaya çıkarılmadı. Mozaik döşeli tuvaletlerin sayısı çok düşük. Antiochia ad Cragum tuvaleti nadir örneklerden biri.”
Eserler aynı zamanda Antiochia ad Cragum’da bulunan figüratif mozaiklerin tek örneği. Hoff ve meslektaşları daha önce hamam kompleksindeki bir havuzun yanında devasa bir mozaiği ortaya çıkarmıştı, ancak bu sanat eseri sadece geometrik motiflere sahipti.
Arkeologların bulduğu iskeletin cinayet kurbanı olduğu sanılıyor
İlk yüzyılda İmparator Nero döneminde kurulan Antiochia ad Cragum, en parlak döneminde 6.000’den fazla nüfusa sahip olabilirdi. Şehir 11. yüzyılda terk edildi. Sonraki yüzyıllarda, gözden uzak bu Roma kalıntıları, en azından arkeologların bu yıl ortaya çıkardıkları diğer delillere göre yağmalamak için müsait bir yerdi.
Kent kapılarının hemen dışındaki bir başka hamam binasının tonozlu odasında, Avrupa ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli yerlerinden getirilmiş 3.000’den fazla 17. yüzyılın başlarına ait sikkeler buldu.
Hoff, “Bu sikkelerin, daha sonraki bir tarihte geri almak için gizlemek adına bilerek gömülmüş oldukları açık.” diyor. Hoff, sikkelerin bir Akdeniz korsanının stoğu veya Anadolu’nun iç bölgelerinden gelen “bazı kötü kazanılmış hazineler” olup olmadığından emin olamayacağını söylüyor. “Belki bu sikkeleri temizledikten ve inceledikten sonra biraz daha fazlasını öğrenebiliriz.”
Sikkelerin gömüldüğü yerin birkaç metre altında, arkeologlar bir iskelet de keşfetti.
“Fiziksel antropoloğumuz, bir cinayet kurbanının ya da şiddetli bir şekilde öldürülen bir kişinin cesedinin bu bölgeye atıldığına inanıyor.”
Erman Ertuğrul - Arkeofili.com (Live Science. 2 Kasım 2018)