Modern arkeoloji, 'romantik arkeoloji'nin yorum hatalarını düzeltiyor. 1951'de Panama’daki arkeoloji kazılarında bulunan 1500 yıllık iskeletler ne katledilmişlerdi, ne de kurban edilmişlerdi. Ama arkeolog Samuel K. Lothrop, onların vahşice öldürülüp, canlı canlı kurban edildiklerini sanıyordu. Aslında kendince haklıydı!
Canlı canlı gömüldüler. Doğrandılar. Başları kesildi. Kafatasları parçalandı. Hunharca öldürdüler...
Arkeolog Samuel K. Lothrop, 1951'de Panama'nın Playa Venado bölgesinde yapılan arkeolojik keşif kazısında bulunan 220 ceset kalıntısı için bu ifadeleri kullanıyordu.
Kasıtlı olarak tarihi çarpıtma niyeti yoktu ve yalan da söylemiyordu. Gününün şartlarına göre gördükleri bu yorumu yapmasını rahatlıkla sağlıyordu.
Ama Lothrop gördüklerini hatalı yorumluyordu. Kuşkusuz daha önce bölgeye gelen İspanyol tarihçilerin kroniklerini okumuş olması da Lothrop'un gördüklerini bu şekilde yorumlamasınayol açan önemli etkenlerdendi.
Smithsonian arkeoloji alanında bulunan kalıntıları, günümüz arkeologları modern teknolojik olanaklarında da yardımıyla yeniden değerlendirdi ve Samuel K. Lothrop'un gördüklerini yanlış yorumladığını ortaya çıkardı.
Kemik kalıntılarının analizleri ölenlerin hiç birinin ölüm anında veya ölmeye yakın yakın bir zamanda şiddete maruz kalmadığını ve darp görmediğini gösteriyordu... Playa Venado kazılarında bulunan kafataslarındaki darbe izlerinde sonradan iyileşme belirtileri vardı. Şiddet kanıtlarının çoğu, Samuel Lothrop tarafından, bölgedeki mezarlarda vücut konumlandırmasına dayanarak yorumlanmıştı.
MS 500-900 yılları arasına tarihlenen ve Panama Kanalı’nın Pasifik girişinin yakınında bulunan Playa Venado bölgesinin yeniden incelenmesi, kurban edilme gibi ritüelistik öldürme konusunda da hiçbir kanıt ortaya koymadı.
Peki mezar alanındaki cesetlerdeki kırıklar, çizikler ve şiddet izleri neydi? Yeni nesil arkeologlara göre; onlar, muhtemelen kültürel ve dini inançların doğurduğu uygulamaların kalıntılarıydı. Geleneklere göre yeni ölenler, kendisinden önce ölenlerin mezarlarına gömülüyordu. Yeni cesedin gömülebilmesi için de eski mezarlar, tekrar tekrar açılıyordu... Bir arada bir çok iskelet kalıntısı bulunmasının ve kemiklerdeki bazı darp izlerinin nedeni de buydu.
Latin American Antiquity dergisinde, Nicole E. Smith-Guzmán ve Richard G. Cooke imzasıyla ve Panama'nın Playa Venado alanındaki M.S. 550–850 tarihli buluntulara göre kişilerarası şiddet: Kanıtın Yeniden Değerlendirilmesi (İnterpersonel Violence at Playa Venado, Panama (550–850 AD): A Reevaluation of the Evidence) başlığı ile 21 Eylül'de yayınlanan makaledeki bilgilere göre; Lothrop’un hatalı yorumları, büyük olasılıkla “romantik arkeolojik anlayışı”, iskelet çalışmaları için az gelişmiş yöntemler kullanılabilmesi ve Avrupalı sömrgecilerin gelişinden sonra İspanyol Kronikçilerinin yerli halklar hakkındaki kasıtlı karamalarından kaynaklanıyordu.
İspanyolların amacı sömürgeleştirmeyi haklı gösterip, istilacıları motive etmekti
Smithsonian Tropik Araştırma Enstitüsü'nden (Smithsonian Tropical Research Institute) elde edilen bilgilere göre; "Kolomb'un keşfinden sonra kıtaya gelen tarihçiler, kroniklerine, vahşi, yamyam, kan dökücü kavimler gördüklerine dair kayıtlar düştüler. Günümüzede İspanyol tarihçilerin çoğunun, yerli halkları kasıtlı olarak vahşi ve medenileşmemiş göstermek suretiyle onların 'ıslaha muhtaç' olduğu izlenimini uyandırıp sömürgeleştirmeyi haklı gösterip, istilacıları motive etmek istediklerini anlayabiliyoruz. Onların insan kurban edildiği ve yamyamlık yapıldığı iddiaları, arkeolojik verilerle kanıtlanamadı" diyen Smith-Guzmán ekliyor “Söz konusu kemik kalıntıları vahşice öldürme ve özensiz gömme örneklerinden ziyade, Playa Venado'da İspanyol istilası öncesi yaşayan toplumların ölümden sonra akrabalarına gösterdiği saygı ve sevgi davranışlarını gösteriyor.”
Onlarca bilimsel makalede şiddete ve yamyamlığa kanıt olarak kullanıldı ama ...
Samuel K. Lothrop’un 1954 tarihli “Panama’daki Venado Plajı’nda intihar, kurban vermeler ve sakatlamalar” makalesi Panama arkeolojisine damgasını vurmuştu. Makale, Panama'da şiddete, yamyamlığa ya da uzuv koparmaya kanıt olarak 35'ten fazla makalede referans gösterildi. Hatta bazı yazarlar, makaleden yola çıkarak Playa Venado’nun toplu mezar alanı olduğunu, şiddetli toplumsal çatışmalar sonucu olduğunu dahi iddia ettiler.
Ancak yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekir ki Samuel K. Lothrop, arkeolojik kalıntıları son derece dikkatli ve sistematik şekilde sınıflandırmış ve muhafa edilemesini sağlamıştı. Onun özen ve dikkati arşivlemesi sayesinde arkeolojik kalıntılar günümüzün teknolojik destekli arkeolojik olanakları ile yeniden incelenebildi. Smithsonian’ın Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde saklanan Playa Venado’daki arkeoloj kazılarında çıkan 70’den fazla insan iskeleti kalıntısı üzerinde yapılan araştımalar, kafa darbeleri ve çıkık başparmak da dahil olmak üzere ölüm anında veya ölmeye yakın evree şiddet izi göstermedi.
Kemikleri bir kısmı Kolomb öncesi Panama’da atalara saygı geleniğine dayanan ikincil mezar kalıntılarına aitti. Bazı insan kalıntılarının, ritüel bağlamda gömülmeden önce uzun sürre korunduğu anlaşılıyordu.
Bir bireyi, bir başkasının yanına gömebilmek için önceden gömülmüş mezarlar bozuluyordu
Nicole E. Smith-Guzmán, “Playa Venado’da, çocukların yer aldığı urne mezarlar da mevcuttu. Ama yetişkinlere ait gömü tipi mezarlar da vardı ki bu mezarlarda birincil ve ikincil gömülerin bir arada bulunduğuna dair bir çok kanıt bulundu. Bir bireyi, bir başkasının yanına gömebilmek için önceden gömülmüş mezarların bozulduğunu görüyoruz. Bu da bir arda bir çok iskelet bulunmasını ve bazı kemiklerdeki ölümden çok sonra oluşan travma ve darp izlerini izah ediyor” dedi.
Panama'daki diğer arkeolojik alanlarda bulunan kalıntılardan da yola çıkarak bunu ispatladıklarını söyleyen Smith-Guzmán, “Perimortem (ölüm esnasında) travma yokluğu, Lothrop’un yorumlarında yanıldığını gösteriyor" açıklamasını yaptı.
arkeolojikhaber.com