2017 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine kaydedilmiş, Aphrodisias Antik Kenti'nde tarihi miras gün yüzüne çıkarılmaya ve korunmaya devam ediyor.
Aphrodisias kazılarına destek vermek için 1987 yılında kurulan ve 2003 yılından beri Ömer M. Koç’un başkanlığını yürüttüğü Geyre Vakfı'nın çabaları ile Aphrodisias Antik Kenti'nde tarihi mirasın gün yüzüne çıkarılmsı ve korunmasına yönelik arkeolojik çalışmalar devam ediliyor.
1961 yılından vefatına kadar 30 yıl boyunca kazı çalışmalarını yürüten Prof. Kenan Erim’den bayrağı devralan Kazı Başkanı R.R.R. Smith ve Başkan Yardımcısı Serra Somersan kazı ve restorasyon çalışmalarını titizlikle yönetiyor.
Kazı Başkanı R.R.R. Smith Afrodisias Antik Kenti ve kazılardaki son durumla ilgili şu bilgileri verdi: “Aphrodisias çok güzel bir antik kent olmanın yanı sıra, M.S. 1. binyılda Anadolu’nun kentsel kültürü ve toplumunu detaylı bir şekilde anlamamızı sağlayan çok değerli bir tarihi alanı” diyen R.R.R. Smith, “Burada faaliyet gösterebilmek için gereken izinleri veren Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na minnettarız. Bu denli derin öneme sahip bir antik kentte çalışabilmek bizim için bir onur. Büyük çaplı işbirliği gerektiren projemiz, öncelikle Geyre Vakfı olmak üzere her koşulda yanımızda olan destekçilerimiz sayesinde ilerliyor. Yürütülen projeler sayesinde elde edilen bilgi ve bulgular, yalnızca son 3 yıl içerisinde 4 adet kapsamlı akademik monografta yayınlandı, bir diğeri de basım aşamasında. 2019 yılında Aphrodisias projesinde Türkiye’den 40, İngiltere’den 9, ABD’den ve diğer ülkelerden 16 olmak üzere toplam 76 kişi (arkeolog, mimar, restoratör, konservatör, epigraf, arkeobotanik uzmanı, fotoğrafçı, nümizmat) bilimsel ekip içerisinde görev aldı. Bilimsel ekibin yanı sıra, 65 kazı görevlisi ve 24 restorasyon-konservasyon ustası olmak üzere 89 yerel personel projede görev yaptı. Böylece 2019 yılında Aphrodisias projesinde 4,5 ayda 165 kişi çalışmış oldu. Çalışmalarımızı özveriyle sürdürüyoruz.”
Güney Agora’dan Tetrapylon Caddesi’ne Uzanan Tarihe Yolculuk
2017 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine kaydedilmiş Aphrodisias’ta devam eden kazılarda son 3 yılda ortaya çıkan tarihi bulgular ise özetle şöyle:
Güney Agora: Mica Ertegün tarafından desteklenen Güney Agora havuz kazısı 2017 yılında tamamlandı. Bu kazı sayesinde alanın tarihçesini aydınlatan yepyeni bilgiler edinildi, ahşap hatıllardan muhteşem portre heykellere kadar uzanan çeşitlilikte ilginç eserler ortaya çıkarıldı. 2018-2019 yıllarında Güney Agora’nın araştırma ve yayın çalışmaları tamamlanmış, 170 metre uzunluğundaki havuzun konservasyon ve restorasyonunu kapsayan detaylı program başlatılmıştır.
Cadde: Tetrapylon Caddesi kazıları son üç yılda hız kazandı. Bu alanda yapılan çalışmalarda da olağanüstü mermer heykeller günışığına çıkarılırken, şehrin Roma döneminden Osmanlı dönemine uzanan hikâyesi daha da aydınlatıldı. Burada sürdürülen kazı çalışmalarının 2020 yılında tamamlanması, ardından alanı ziyaretçiye açma hedefiyle cadde üzerinde konservasyon çalışmalarının başlatılması hedefleniyor.
Bazilika: 2018 yılında Bazilika’da, çok kapsamlı bir araştırma ve restorasyon projesi başlatıldı. Yapının mermer cephesine ait mimari elemanları tanımlamayı ve tamir etmeyi hedefleyen bu projede çok ciddi adımlar atıldı, yan koridorlarında yer alan heyecan verici detaylara sahip mozaik zemin kazılarak, korumaya alındı. Buradaki çalışmaların 3 yıl daha devam etmesi planlanmaktadır.
Friz Duvarı: Kapsamlı bir konservasyon ve sergileme projesi sayesinde Güney Agora’dan ele geçmiş olan 120 adet mermer friz bloğu 2018 yılında Aphrodisias Müzesi önündeki meydanda ziyarete açıldı.
Müze Avlu Projesi: 2019 yılında yeni bir projenin tasarım çalışmalarına ve hazırlıklarına başlandı. Bu proje kapsamında Aphrodisias Müzesi içerisinde yepyeni bir müze sergi salonu oluşması hedefleniyor. Sergilenecek mermer heykeltıraşlık eserleri için konservasyon işlemleri ve inşaat çalışmaları 2020 yılının ilk aylarında başlayacak.
Kazılardaki birçok projenin hayata geçirilmesinde, Aphrodisias Antik Kentinin tanıtılmasında ve bu büyük Kültür mirasına sahip çıkılmasında, başta Geyre Vakfı olmak üzere, maddi manevi destek veren birey ve kurumlar önemli rol oynamaktadır. Müzede ve Ören yerinde, bağışçıların isimleri, hamisi oldukları proje ve eserlerin yanında yer almaktadır.