Kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması temasıyla düzenlenen Antalya Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı’nın açılışında konuşan Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Dr. Sevgi Temiz, "“Koruyamadığımız hiçbir değeri geleceğe miras bırakamayız. Bu nedenle kültürel mirasın en önemli aşaması korumadır" dedi.

Antalya’nın Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı geçtğimiz gün kapılarını halka açtı.

Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi, kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması misyonu doğrultusunda 1. Antalya Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı’nı düzenliyor. Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde 15-17 Kasım tarihleri arasında “Kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması” temasıyla düzenleniyor.  Ffuarda uzman konuşmacılar, kamu kurumları, STK ve yerel yönetim temsilcileri bir araya geliyor.

Önceki sabah, Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı’nın açılış konuşmasını yapan Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Dr. Sevgi Temiz, Plan T Fuarcılık işbirliğiyle hayata geçirdikleri fuarda arkeolojinin anlatımı, sunumu ve anlaşılır kılınmasında yeni bir düşünce ve yaklaşımı sunmayı amaçladıklarını belirttti.

Temiz, “Arkeolojinin ifade edilme fikrinin ortaya çıkışında bize esin kaynağı olan temel düşünce, köklerini geçmişten alan ve bugün bizim kimliğimizi oluşturan günümüz kültür ve sanatının aynı zamanda geleceğin arkeolojisinin mimari olmasıdır. Biz bugün yaptıklarımızla yalnızca bugünü yaşamıyor, geleceği de oluşturuyoruz. 500-1000 yıl sonra bizde arkeoloji olacağız. Bizde araştırılan, anlaşılmaya çalışılan bir kültür sanat ya da insanlık tarihine katkılarda bulunan çıktılar olarak ortaya çıkacağız. İnsanlık tarihinin en erken döneminden günümüze kadar ürettiği kültür ve sanat eserlerini keşfeden, tanımlayan, araştıran ve kaydederek geleceğe aktaran bir meslek grubu olan biz arkeologlar, kimliğimizi oluşturan, bizi tanımlayan kültür ve sanatı sadece geçmişte değil, günümüzde de arkeolojinin içerisinde düşünmek, kavramak ve bu konsept içinde anlaşılır kılmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda günümüz sanatına ilham veren ve yaratan her şey aynı zamanda geleceğin arkeolojisini oluşturmakta, onu inşa etmekte.” dedi. 

“KİMSE KENDİSİNİ ARKEOLOJİNİN DIŞINDA DÜŞÜNMEMELİ”

Düzenledikleri fuarın tüm sanat ve kültür icraatlarının ortak atmosfer içerisinde arkeoloji ile doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Temiz, “Bütünün bir parçaları. Geçmişten günümüze ve geleceğe uzanan evrensel köprünün günümüzü oluşturan küçük birer bölümleridirler. O nedenle kimse kendisini arkeolojinin dışında düşünmemeli. Bu fuar ve sempozyum etkinliği kapsamında arkeolojiyi farklı bir perspektiften anlatarak, daha anlaşılır kılmayı hedefledik” diye konuştu.

Fuarın temasının “Kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması” olduğuna dikkat çeken Temiz, “Derneğimizin temel politikalarının en önemlilerinden olan koruma ve yaşatma, geleceğe mirasın temelini oluşturmakta. Koruyamadığımız hiçbir değeri geleceğe miras bırakamayız. Bu nedenle kültürel mirasın en önemli aşaması korumadır, koruma olmalıdır. Bu mirasın sahiplerinin bizler olmadığını, gerçek sahiplerinin henüz doğmamış olan çocuklarımız, torunlarımız ve onların çocukları olduğunu düşündüğümüzde korumaya ilişkin sorumluluğumuzun önemi ve büyüklüğü daha da anlaşılır olacaktır” ifadelerini kullandı.

“KORUMA İÇİN İŞBİRLİĞİ VE GÜÇ BİRLİĞİ ZORUNLU”

Koruma sürecinin zor olmasına rağmen süreklilik gerektiren önemli bir mücadele olduğunu vurgulayan Temiz, “Bu nedenle kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra üniversiteler, STK’lar, yerel yönetim ve sivil toplumun işbirliği ve güç birliği yapması zorunludur” dedi.

Yusuf Katrağ - www.antalyasonhaber.com