Editör Arkeolog Nezih Başgelen, 11 ilimizde hasara yol açan yıkıcı depremlerin ardından süren enkaz kaldırma çalışmaları aşamasında bilinçli davranmanın önemine dikkat çekti ve " Yıkılan ya da kısmi hasar gören tarihi eserlere sit alanlarına ait enkazların gerekli işlemler yapılana kadar kaldırılmadan kendi parselleri içinde muhafaza edilmesine dikkat etmemiz gerekir" dedi.
Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi Nezih Başgelen, Pazarcık ve Elbistan merkezli meydana gelen depremlerin kültürel mirasa etkisini inceledi. Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi Nezih Başgelen, Aydınlık’a ve sonrasında arkeolojikhaber'e şu açıklamalarda bulundu:
Kahramanmaraş İli Pazarcık ve Elbistan merkezli meydana gelen çok şiddetli depremler ve ardından gelen artçılar Hatay, Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da bugüne kadar rastlanmamış büyük yıkımlara ve can kayıplarına yol açtı. Bir yanda bu kısa değerlendirmeyi kaleme aldığımız aşamada sayıları 50.000’e yakınlaşan can kayıplarımız öte yanda yıkılan, zarar gören kültür varlıklarımızın, tarihi anıtlarımızın ve geleneksel dokuların durumu. Ulus olarak yasımızı ve vatandaş olarak da kederimizi anlatmak her açıdan zor.
Depremden etkilenen 11 il çerçevesinde mevcut resmi kayıtlara göre dört adet Unesco Dünya Miras Alanı, 3715 sit alanı ve 7987 tescilli taşınmaz kültür varlığını bulunmaktaydı. Depremden etkilenen bölgedeki korunması gereken kültürel ve doğal varlıkların bu resmi sayıların çok ötesinde olduğunu da göz önünde tutmak gerekiyor. Kırsal mimari miras dokularında ve kültürel peyzaj değerlerinde önemli kayıplar olduğu izlenmekte. Arazilerde kilometrelerce fay kırıklarının yol açtığı yarılmalarda kültür katmanlarının olup olmadığının uzmanlarca araştırılması ve varsa arkeolojik kalıntıların belgelenmesi de önemli. Yıkılan ya da kısmi hasar gören tarihi eserlere sit alanlarına ait enkazların gerekli işlemler yapılana kadar kaldırılmadan kendi parselleri içinde muhafaza edilmesine dikkat etmemiz gerek.
Malatya
Malatya’da UNESCO Tarihi Miras Listesindeki arkeolojik alanlarımızdan Arslantepe’de kazıların sürdüğü alandaki üst örtü ile kerpiç blokların bir kısmı yıkılsa da özellikle en eski saray kalıntılarının ayakta kalması önemlidir. Malatya’nın simge anıtlarından Yeni Cami, 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremde tamamen yıkıldı. Malatya bölgesindeki Balaban benzeri pek çok geleneksel yerleşim zarar gördü.
Adıyaman
Adıyaman merkezde Ulu Camii ile Süryani Kadim Kilisesi’nde ciddi yıkımların olduğunu görülmekte. Kahta yakınındaki ünlü Karakuş tümülüsünün kuzeybatısında üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates (MÖ 36-20) ile kız kardeşi Kraliçe Laodike’nin tokalaşma kabartması olan sütun da devrilmiş vaziyette. Kabartma Adıyaman Müzesi’ne nakledilip koruma altına alındı.
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş kent merkezinde, Elbistan’da ve il genelinde kültürel varlıklarında ciddi hasarlar oldu. Depremlerden en fazla etkilenen Antakya’da Ulu Camii, Habibi Neccar Külliyesi, Sarımiye Camii ,İhsaniye Camisi, Katolik, Protestan, Süryani, Ermeni ve Musevi cemaatlerinin dini ve tarihi anıtlarının çoğu, Hatay Devleti Millet Meclisi Binası yıkılmış durumda. Antakya gibi yoğun arkeolojik katmanların olduğu yerlerde enkazların kaldırılması sırasında mutlaka uzman bulundurulması ve zemin kazılarının ilgili müzenin gözetiminde yapılmasına dikkat etmek gerekiyor. İskenderun tarihi Latin Katolik Kilisesi’nin büyük kısmı yıkıldı.
Hatay
Bölgedeki Müzeler nispeten iyi durumda, yeni yapılan Yeni Hatay Mozaik Müzesi’nde bir bloğun çökmesinin neden olduğu ciddi hasarlar var. Buradaki eserlerin bir kısmı Kırşehir’e taşınmış durumda. Gaziantep Kalesi ağır hasar aldı ve bir kısmı yıkıldı. 1892'de kilise olarak yaptırılan, Cumhuriyet döneminde cezaevine ve 1984'te camiye dönüştürülen Kurtuluş Camisi'nin kubbe ve minareleri de yıkıldı. Ayrıca tarihi yapılardan Şirvani Camii, Ömeriye Camii, Eyüpoğlu Camii, Bayazhan ve Ukkaşe Türbesi gibi tarihi yapılar depremde ağır hasar aldılar. Diyarbakır surlarında ve iç kaledeki Saint George Kilisesi’nde kısmi hasarlar var.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ilk günden itibaren sahada
Tarihimizin bu en büyük felaketiyle baş etmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı ilk günden itibaren hızla sahada yerini aldı. Bakanlığa bağlı uzmanlar ve ekipler hasar tespiti için geceli gündüzlü çalışmaktalar. Bölgede disiplinler arası bilimsel uzmanların yer alması sağlayacak bir seferberlik yapısının kurulması önem kazanmakta. Deprem bölgesinde hızzla yeni yerleşmelerin kurulması sürecinde coğrafyanın karakterize ettiği yerel tarihi kimliklerin yeni yapıların biçimlenmesinde unutulmamasını dileriz.
Bu vesileyle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük bölümünü etkileyen bu büyük depremlerde yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza, ailelere ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Aydınlık