Antik Çağ'da Troas olarak adlandırılan bölgenin güney ucundaki volkanik tepede Yunanistan'ın Midilli Adası'nın karşısında kurulan ve asırlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale köyü sınırları içinde kalan Antik Çağ'ın en önemli liman kentlerinden Assos'taki kazılarda bu seneki arkeolojik buluntularu Prof. Dr. Nurettin Arslan anlattı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Assos Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, kazı ve restorasyon çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Tarih Kurumunun desteği, İÇDAŞ'ın ana sponsorluğunda sürülen arkeoloji kazılarında bu sene ele geçen en eski buluntulardan birinin, granitten yapılmış balta olduğunu belirtti.
Arslan, "Bu taş balta nekropolis alanında yüzeyde bulunmuş bir eser ancak benzerleri gerek Amerikan kazılarında gerekse 1990'lı yıllarda Türk arkeologlar tarafından bulunmuş. Alanda 1800'lü yıllarda ABD'li arkeologların gerçekleştirdiği kazılara uzun süre ara verilmişti. Kazılar Türk arkeologlarca 1981'de yeniden başlamıştı. Bugün elimizde milattan önce 5000'e tarihlenen, Kalkolitik dediğimiz döneme tarihlenen 4 baltamız mevcut. Bu baltalar Assos'un iskan ya da yerleşme tarihinin milattan önce 5000'lere kadar gittiğini gösteren izler olması bakımından önemli." ifadelerini kullandı.
Antik dönemde insanların kolye olarak kullandığı takıların parçaları olmalı
Arslan, arkeoloji kazıları sırasında kemikten yapılmış iki objeye rastladıklarını aktardı.
Bu eserlerle ilgili bilgi veren Arslan, "Agoranın batısındaki kemik atölyesinde üretilen objeler arasında, takı olarak kullanılan biri hayvan, diğeri insan şeklinde iki obje var. Bunlar antik dönemde insanların kolye olarak kullandığı takıların parçaları olmalı. Bunları dönem olarak 4'üncü yüzyıla tarihliyoruz." dedi.
Pek çok medeniyete ait sikkeler bulundu
Farklı alanlarda kazılar yaptıklarını dile getiren Arslan, milattan önce 5'inci yüzyıldan başlayıp 11'inci, 12'nci asırlara hatta Osmanlı dönemine kadar giden sikkeler çıkardıklarını belirtti.
Bulunan madeni paraların özelliklerine değinen Prof. Dr. Arslan, şöyle konuştu: "Assos'ta ele geçen sikkelerin en büyük grubunu Bizans (Doğu Roma) çağına ait sikkeler oluşturmakta, çünkü çalıştığımız katmanlar ağırlıklı olarak Bizans döneminden kalma. Bu çalışmalar bize, Assos Ören Yeri'ndeki Bizans kalıntılarının, erken Bizans çağını anlamak için çok iyi korunmuş bir merkez olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlara göre, ören yeri 5'inci yüzyıl ile 7'nci yüzyıl arasında yoğun bir yerleşim görüyor. 7'nci yüzyıldan sonra bu yerleşimin giderek zayıfladığını, 12'nci yüzyılda ise akropoliste küçük bir kale haline geldiğini görüyoruz. Şehrin üzerinde daha sonra herhangi bir yerleşim olmadığı için de erken Bizans dönemindeki şehir planlaması, konutların yaşam biçimleri fonksiyonları ve gündelik yaşama ait verilerin oldukça değerli olduğunu söyleyebiliriz."
Murat Yüksel - AA