Augustus Gaius Iulius Caesar Octavianus Augustus
Augustus: Gaius Iulius Caesar Octavianus, MÖ 63-MS 14. İlk Roma imparatoru.
MÖ 27-MS 14 arasında hüküm sürmüştür. Roma’da doğan Augustus Atia’nın oğlu, Iulius Caesar’ın yeğenidir.
MÖ 45’te katıldığı İspanya seferinde amcası Caesar üzerinde bıraktığı olumlu izlenim nedeniyle onun tarafından evlat edinildi.
Onun ölümünden sonra MÖ 43’te konsül seçildi, Caesar’ın katillerini vatan haini ilan ettirdi. Aynı yıl ikinci kez kurulan üçlü yönetim (triumvir)’de Marcus Antonius ve Lepidus ile birlikte görev aldı.
Zamanla Marcus Antonius ile arası açıldı. Marcus Antonius’un Mısır’da Kleopatra VII ile doğu tarzı bir hayata dalması, Roma topraklarını Kleopatra’dan olan çocuklarına vermesi üzerine Roma’da aleyhine oluşan havayı Augustus iyi değerlendirip ona savaş ilan etti (MÖ 33). MÖ 31’deki Actium Deniz Savaşı zaferinden sonra Marcus Antonius ve Kleopatra intihar ettiler.
Augustus İskenderiye’de kontrolü sağladıktan sonra senato tarafından imparator ilan edildi, augustus ünvanını aldı (MÖ 27). Roma’da görkemli eğlenceler düzenlendi, halka hediyeler dağıtıldı. 76 yaşında Nola’da ölmesinin ardından MS 4’te evlat edindiği Tiberius imparator olarak tahta geçti.
Yöneticilik alanında tarihin en büyük dehalarındandı. Yaşamın her boyutunda gerçekleştirdiği düzenlemeler, çürüyen cumhuriyeti yepyeni monarşik bir düzene dönüştürdü ve imparatorluk ilk üç yüzyılda onun attığı temeller üzerinde yeşerdi.
Yetenekli yardımcılar seçmekte başarılıydı, Gaius Maecenas ve Marcus Vipsanius Agrippa’nın Augustus’un başarılarında önemli payları vardır.
Geleneklerin ve eski Roma değerlerinin daimi savunucusu oldu, Yunan ve Doğu inançlarının önemsizleştirdiği Roma inançlarını canlandırmaya çalıştı.
Evliliği teşvik etti, hakkında söylentiler çıkan kendi kızı Iulia’yı bile sürgüne göndermekten çekinmedi.
Hüküm sürdüğü dönemde kalıcı bir barış sağlandı, ulaşım ve ticaret gelişti.
Böylece yerleştirdiği Pax Romana (Roma Barışı), Yunan ve Roma klasik çağ mirasının sonraki kuşaklara aktarılabilmesini sağlarken, Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın yayılabilmesi için de gerekli koşulları hazırladı.
Otokratik bir rejim kurmasına karşı, yönetici soyluların hemen altında yer alan varlıklı yüksek sınıfları da yanına çekebildi. Vergilius, Horatius gibi büyük yazarların desteğini sağlamayı başardı.
Hüküm sürdüğü dönemin Latin edebiyatının Altın Çağı ile çakışması sayesinde Roma tarihindeki güzide şahsiyetlerden biri oldu.
Vergilius’un Aeneis destanında Augustus’a yönelik övgüler vardır.
Roma takviminin altıncı ayının adını Augustus (ağustos) olarak değiştirtmiştir.
Başarılarını anlattığı Res Gestae Divi Augusti adlı yazıt Augustus’un ölümünden sonra imparatorluğun çeşitli yerlerine dağıtılmıştır.
Montesquieu Augustus’un başarısının sırrını şöyle açıklar: “Augustus savaş zamanında yurttaşlarının taşkınlık yapmasından değil, askerlerin isyan etmesinden korktuğu için bunlara pek yumuşak davranır ve aksine halka zulüm yapmaktan çekinmezdi. Barış zamanında halkın isyan etmesinden korktuğu ve Caesar’ın akibetini daima gözünün önüne getirdiği için bu duruma meydan vermemek amacıyla onun tercih etmiş olduğu yöntemlerden kaçınmaya çalışırdı.”
İncil’de Hz. İsa’nın Augustus’un hükümdarlık döneminde doğduğu yazar.